Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Karayolu / TÜRK İHRAÇ ÜRÜNLERİNİ İRANLI NAKLİYECİ TAŞIYOR

TÜRK İHRAÇ ÜRÜNLERİNİ İRANLI NAKLİYECİ TAŞIYOR

TÜRK İHRAÇ ÜRÜNLERİNİ İRANLI NAKLİYECİ TAŞIYOR04.02.2009 Türkiye'den İran'a yük götüren araç sayısında geçen yıla göre yüzde 17 civarında azalma yaşandığı, ihraç taşımalarının ise yüzde 70'inin İran plakalı araçlar vasıtasıyla gerçekleştirildiği belirtilerek, önlem alınmaması durumunda çok yakın bir gelecekte sektörün bu piyasadan tamamen dışlanacağı kaydedildi.

Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği (RODER) Genel Müdürü Cumhur Atılgan, yaptığı açıklamada, sıkıntılı dönem yaşayan uluslararası taşımacılık sektöründe koşulların her geçen gün daha da kötüye gittiğini söyledi.

Batıda Bulgaristan tarafından alınmaya başlayan tek yönlü 83 avroluk yol geçiş ücreti, doğuda İran ve Suriye'de baş gösteren akaryakıt fiyat farkı adı altındaki ödentiler, kuzeyde ise Rusya'nın Güney Osetya bölgesiyle olan uzlaşmazlığına bağlı olarak Gürcistan ve Rusya arasındaki gelişmelerin sektörde ciddi sıkıntılara yol açtığını ifade eden Atılgan, Çukurova yöresini yakından ilgilendiren İran pazarında da çok büyük kayıpların yaşandığını vurguladı.
Bu yılın Temmuz ayının son haftasından itibaren İran'ın akaryakıt fiyat farkı adı altında Türk nakliyecilerden akaryakıtta yüzde 30 nispetinde artırım yaptığını, bu kapsamda Tahran'a gidiş-dönüş olarak verilen 458 avroluk akaryakıt fiyat farkının 591 Avro'ya yükseldiğini anımsatan Atılgan, ilişkilerin bu boyutuyla incelenmesi gerektiğine dikkati çekti.

Türkiye'den İran'a 2007 yılında 16 bin 773 aracın sefer gerçekleştirdiğini, bu rakamın 2008'in 8 aylık döneminde 9 bin 300 olduğunu, buradan hareketle yıl sonunda yüzde 17 civarında azalma meydana gelmesinin hesaplandığını kaydeden Atılgan, şöyle devam etti:
“İran üzerinden Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Afganistan ve Tataristan gibi Orta Asya Cumhuriyetlerine yapılan taşımalara baktığımızda 2007 yılının 8 ayında 18 bin 700 olan taşımamız, bu yıl 23 bine çıkmakla birlikte İran araçlarının ülkemizden aldığı yüklerin daha büyük boyutlarda artmış olduğunu görüyoruz.
2004 yılında Türkiye'den yük alan İran aracı 9 bin 12 iken, 2007 yılında sayı 14 bin 700'e çıktı. Bu yıl sonunda 15 bin 500'e ulaşacağı tahmin ediliyor. Yani Türk araçlarına eşit bir seviyeye geleceğini gözlemliyoruz. Son 5 yıl içinde İran'a yönelik taşımamızda yüzde 72 oranında düşüş var. İran taşımacılık sektörünün ise sefer sayısında yüzde 40 artış meydana gelmiş. Bu durumda İranlı nakliyecilerin olumlu bir gelişim sağlamasının bir etkisi yok. Tek avantajları, enerji kaynaklarına bağlı olarak elde etikleri kazanımlara yönelik stratejiler geliştirmeleridir.”

İranlı nakliyecilerin akaryakıt avantajı ile Türk nakliyecilerin rekabet edebilme şansını yok ettiğini ifade eden Atılgan, şöyle konuştu:
“İranlı firmaların araçları 550 litre uygulamasını ihlal edip bundan fazla akaryakıtla ülkemizde dolaşmakta ve yük alıp İran'a ve Orta Asya Cumhuriyetlerine yük götürmektedir. Oysa bu tür taşımalar özel izinlerle mümkün olabilir. İranlı firmaların bu boyutlarda taşımacılık yapabilmesinin cevabını dışarıda değil içeride araştırmalıyız. Zira Ulaştırma Bakanlığından yetki belgesi almadan, özellikle İstanbul bölgesinde yerleşik bazı kuruluşlar İran plakalı araçları taşımacılık yapıyorlar. Evrak, araç İran'a gidecek gibi düzenleniyor. Ancak araç İran'a vardıktan sonra yeniden yapılan düzenlemelerle yük Orta Asya Cumhuriyetlerine ulaştırılıyor.”

Söz konusu sıkıntıların mutlak suretle üzerine gidilmesi ve yetki belgesi almadan taşıma yapanların faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini bildiren Atılgan, bu konuda RODER olarak gerekli takibi ve araştırmayı yaptıklarını, bunları araştırmaları için yetkililerle paylaşabileceklerini kaydetti.

Önlemler ve alternatif güzergah arayışı
İranlıların piyasadaki hakimiyetinin her geçen gün arttığını vurgulayan Atılgan, “İran'a yapılan ihraç taşımalarının yüzde 70'i İranlı firmalar tarafından yapılıyor” dedi.

Tedbir ve çözüm önerilerinin en kısa sürede hayata geçirilmemesi halinde çok yakın bir gelecekte İran nakliye pazarının tamamının kaybedilebileceğini ifade eden Atılgan, pazarın korunması için Türk araçlarında kullanılan yakıtla ilgili yanlış tutumların önlenmesine yönelik çalışma başlatılmasının zorunluluk haline geldiğini, sorunun çözülmemesi halinde ise Bakanlar Kurulunun aynı tutumu İranlı araçlara uygulayıp, rekabet şartlarını eşitlemesi gerektiğini söyledi.
Diğer yandan, İran plakalı araçların boş girişine de izin verilmemesini isteyen Atılgan, “2007 yılında 3 bine yakın araç ülkemize boş girerek ihraç malımızı yüklemiştir. Oysa bizler bırakın İran'a boş girmeyi akaryakıt fiyat farkı ödememek gerekçesiyle İran'dan yük bile alamıyoruz” diye konuştu.

“Orta Asya Cumhuriyetleri için alternatif güzergahlar yaratmak zorundayız” diyen Atılgan, şunları kaydetti:
“Bu amaçla RODER olarak yıl sonuna kadar Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan arasındaki RO-RO taşımacılığının kapsamlı şekilde ele alınmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu kapsamda Azerbaycan hükümeti ile kamu-özel sektör işbirliği içerisinde Hazar Denizi üzerinden taşımacılar için alternatif bir güzergahı kuracağız.”
Perşemberotası
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr