Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Denizyolu / 2009 KURUYÜK HAREKETLERİ

2009 KURUYÜK HAREKETLERİ

2009 KURUYÜK HAREKETLERİ13.01.2010

Marvel Danışmanlık ve Denizcilik AŞ, kuruyük piyasalarının bir değerlendirmesini yaparak, 2010 beklentilerini sizler için yorumladı...

2009 - KURU YÜK PİYASA DEĞERLENDİRMESİ

2009 ENDEKS HAREKETLERİ

 

İlk çeyrekte;

 

Çin çelik üreticilerinin, Ekim 2008 ayında rekor seviyelere çıkan demir cevheri stoklarının azalması ve çelik fiyatlarında görülen düzelme nedeniyle pazara geri dönmeleri ile düşük navlun ve demir cevheri fiyatlarından faydalanmak istemeleri sonucunda, BDI 5 Aralık’da 663 puanla geldiği en düşük seviyesinden sonra Mart ayı ortalarına kadar % 250’ye yakın arttı (10 Marta’a kadar BDI:2298). Ancak Çin çelik fabrikalarının, stoklarını belirli bir seviyeye yükselttikten sonra hammadde alımlarını tekrar durdurmaları üzerine piyasa Nisan ayının ilk haftasına kadar % 57 değer kaybetti. (8 Nisan BDI:1463). BDI böylece çıkışının uzun soluklu olamayacağını gösterdi.

 

İkinci çeyrekte;

 

Önemli bir pozitif değişiklik olmamakla birlikte sürpriz bir şekilde piyasada tekrar hareketlilik görüldü. Demir cevheri, mevsimsel hububat ve kömür ticaretinde spot piyasada artan talep ve buna karşılık tonaj azlığı piyasada tekrardan olumlu bir havanın yakalanmasına yardımcı oldu. Yaşlı gemilerin hurdaya çıkarılması ve gemi inşa sektöründe yaşanan iptal ve ertelemeler tonaj arzını sınırladı. Gelişmiş ekonomiye sahip bir çok ülkenin demir cevheri ticaretindeki keskin düşüşlere rağmen ana alıcı olarak Çin’in talebinin yeniden canlanması endeksin önemli oranda toparlanmasını sağladı. Buna ilave olarak, ticari faaliyetlerin yoluna girmeye başlaması, birçok bankanın istikrar bulması ve emtia ticareti için gerekli olan teminat mektubu verilmesi ile ilgili sorunların kısmen aşılması ile BDI 3 Haziran’da 4291 ile yılın ilk zirvesini yakaladı ve Haziran ayını 3750 seviyesinde tamamlamayı başardı. Bu seviye tatminkar olmaktan uzak olsa da bir çok armatörün daha iyi spot piyasa avantajı ile iyi anlaşmalar yapması mümkün oldu.

Üçüncü çeyrekte;

Hükümetin 586 milyar dolarlık ekonomik teşvik paketi sonucunda Çin’in rekor seviyedeki kömür ve demir cevheri ithalatı ile, yılın ilk yarısında 2008’in kayıplarını azaltacak şekilde yükselen BDI bu sefer yine Çin’de yaşanan talep yavaşlaması ile yılın üçüncü çeyreğinde düşüş trendine girdi ve 3500’den 2200 seviyelerine geriledi.


Dördüncü çeyrekte;

"Yılın son çeyreğinin ilk iki ayında piyasa yine yukarı yönde hareketlendi. Baltık Dry Endeks (BDI) 19 Kasım’da 4661 puanı aşarak yılın en yüksek seviyesine yükselmeyi başardı. Her zaman olduğu gibi capesize sektörü piyasasının lokomotifi oldu ama küçük

tonajlardaki artış da büyük tonajlara eşlik etti. Capelerin ortalama günlük kazançları 87 bin doları aştı.

Yılbaşından beri yüzde 450 artışa denk gelen BDI’nın bu çıkışında etken olan faktörler,

- Demir cevheri ve kuzey yarımkürenin kış mevsimine girmesi ile kömüre olan güçlü talep;

- Çin’in ithalat Avusturalya’nın ihracat limanlarında sıkışıklığın tekrar başlaması

- Hububat ürün sezonunun başlaması

- Yeni inşa teslimlerinde yaşanan gecikmeler

- Yaşlı kuru yük gemilerinin hurdaya çıkarılmasında görülen süreklilik olarak sayılabilir.

 

"Çin her zaman olduğu gibi çıkışın ana faktörü oldu, ancak bu kez piyasayı bu derece yükselten sadece Çin değildi. Enerji ve çelik sektöründeki geleneksel Avrupalılar ve Çinli olmayan oyuncuların geri dönmesi ile piyasa daha da çeşitlendi. Demir cevheri talebi Avrupa’da da toparlandı. Özellikle Fransa ile Almanya’nın mevsimsel kömür talebi capesize ve panamaxlara olan ilgiyi artırdı. Ayrıca Kuzey Amerika ve Japonya’dan da demir cevherine talep arttı.

Aralık ayının ilk haftasından sonra, kiracıların Noel tatili öncesinde kısa süreli olarak bekleme pozisyonuna geçmesi ile 2009’un kalan günlerine çok az yük rezerv edilmesi veya yüklerin çoğunluğunun Ocak ayı için rezerv edilmesi ile gemi talebinde azalma oldu. Bunun sonucunda 19 Kasım 2009 tarihinde yılın en yüksek seviyesinden sonra genel olarak düşüşe geçen BDI geçen yılı 3005 puandan kapattı."

 

Genel;

1930 yılından bu yana yaşanan en büyük finansal krize ve sipariş defterinin tarihin en yüksek seviyesinde olmasına rağmen yıllık bazda baktığımızda, kuru yük piyasasının  tutunabildiğini söyleyebiliriz. Yılı kayda değer bir artışla kapatmayı başarabilen BDI  büyük bir direnç ve elastikiyet gösterdi.

 

2010 BEKLENTİLER

"Kuru yük piyasasının Çin’in demir cevheri iştahına ve yeni inşa gemi teslimlerinin gerçekleşme hızına endeksli olduğu herkesçe malum. Ayrıca Baltık Dry Endeksin kısa vadedeki hareketlerinin capesize filosunun mevcudiyeti tarafından domine edilmekte olduğunu görüyoruz.

Baltık Dry Endeksin artış gösterdiği dönemlerde Çin’in özellikle demir cevheri ithalatında artışların olduğu gözlemleniyor. Bu nedenle Çin’in ham madde ithalatı faaliyetlerine göre BDI’nın iniş çıkışlarına devam etmesini bekliyoruz. Eğer Çinli alıcılar demir cevheri

stoklarının yeterli olduğuna kanaat getirirlerse daha önce de görüldüğü gibi piyasa yine aşağıya doğru gidebilir. Çin’in çelik üretimindeki aşırı kapasiteye karşı geçen yıl alınacağını açıkladığı önlemler bu ülkenin demir cevheri ithalatını yavaşlatabilir. Geçen sene BDI’yı 4600 puanın üzerine taşıyan Çin hammadde ithalatı itici gücünün zayıflaması, başka hiç bir yönden güçlü bir desteği olmayan kuru yük piyasasına darbe vuracaktır. 


 

2009 Kuru Yük Filo Değerlendirmesi  

"Kuru yük piyasası için diğer önemli faktör yeni inşa teslimlerdeki gecikmeler ve hurdaya çıkarma oranları. Çünkü daha az sayıda geminin hizmete girmesiyle ve talepteki artışla beraber 2009’un ilk dönemlerinde dile getirildiği gibi korkulan felaket senaryosu gerçekleşmeyebilir.Daha çok yaşlı geminin hurdaya çıkarılma ihtiyacı ve mümkün olduğu kadar çok yeni inşa kontrat iptali yeni yılda kuru yük piyasasının selameti açısından zorunlu. Şayet hurdaya çıkarılacak gemi tonajı artırılırsa ve yeni inşa kontratlarının iptal edilmesi konusunda armatörler tarafından agresif bir politika izlenirse, nisbeten kısa sayılacak bir süre içerisinde kuru yük piyasasında kademeli bir iyileşme olabilir ve navlun fiyatları kabul edilebilir seviyelere dönebilir. Aksi halde bir iyileşme yaşanması mucize olur.2009 yılı için 2008 Aralık sonu sipariş defterinde görünen 865 kuru yük gemisinden 500’e yakın miktarı teslim edilmiş durumdadır. İnşası gerçekleşmeyen gemilerin bazıları iptal edilmiş bulunurken, bazılarının da karşılıklı anlaşmalar ile teslim tarihleri geciktirilmiştir.

2009 yılı içerisinde toplam kuru yük filosu adet olarak %2.2, kapasite (deadweight ton) olarak %12.1 büyümüştür.

2009 yılı içerisinde, özellikle Capesize ve Supramax segmentlerindeki %7-10 civarındaki artışa dikkat çekelim. Bu iki segmentdeki gemilerin %70’inin yaşı 15’in altında. Bu da gemilerin sökülerek filodan çıkma ihtimalini ortadan kaldırıyor. Panamax gemilerde de artış %2 ve yine %67si 15 yaşın altında. Küçülen tek segment Handysize. Bu segmentteki gemilerin %60’ı 20 yaşın üzerinde bulunuyor.

Navlun piyasalarındaki olumlu gelişmelere rağmen 2010 yılı için öngörülen siparişlerin teslimi filoda büyük bir “overcapaciy” yani gemi fazlası oluşturuyor.

2009 yılı içerisindeki 500 teslime oranla 2010 yılı için dünya çapında sipariş defterinde toplam 1300’e yakın yeni inşa gemi bulunuyor. 2009 yılı içerisinde inşası ileri bir tarihe atılan gemileri de hesaba kattığımızda 1500 civarında yeni gemi inşası karşımıza çıkmakta. Aynı şekilde tekrar iptal ve gecikmeler ile bu inşaların tümünün gerçekleşmesi beklenmiyor ancak rakamın 2009 için öngörülen rakamın nerdeyse iki katı olduğuna dikkat çekeriz. 2011 yılı ve sonrası için de 1500 civarında yeni inşa siparişi bulunması yine “overcapacity” konusunda dikkat çekici. "

"Sipariş iptallerinin tam olarak bilinememesi nedeniyle yeni hizmete girecek gemi kapasitesi piyasanın uzun dönemdeki en önemli belirsizliğini oluşturuyor. Ancak 2010 yılının sonuna kadar bütün gemi tiplerinde % 40 civarında siparişin, aşırı kapasite endişeleri yüzünden gecikeceği veya iptal edilebileceği tahmini çeşitli kesimlerde dile getiriliyor.

Son olarak, gelişmekte olan ekonomilerin piyasaya katkılarının yanı sıra ABD, Japonya, AB gibi gelişmiş ekonomilerin de piyasaya katkılarının artması büyük çaptaki yeni tonaj arzının dengelenebilmesi için gerekli olduğunu söylemek gerekir.2009 yılı içerisinde 350’ye yakın adet/12.0 M Dwt kuru yük gemisi hurdaya çıkarılmıştır. 2008 yılına oranladığımız zaman bu rakam adet olarak 3, tonaj olarak 2 katından fazla kuru yük gemisi anlamına gelmekte. Bu rakam 2009 yılı başındaki filonun adet olarak % 5’ini, tonaj olarak %3’ünü oluşturmaktadır. 2010 yılında sökülen kuru yük gemi adedinin 2009 yılı sayılarına yakın olması beklenebilir.

2009 yılını navlun piyasalarında sürpriz olarak nitelendilirilen olumlu gelişmeler ile kapatmamız denizcilikte olarak olumlu bir hava oluşturuyor ve bu da alım satım piyaslarında gemi fiyatlarının artmasına sebep oluyor. 2009 yılında Mayıs Ayı’ndan itibaren alım satımda hareketlilik görmeye başlamıştık ve sene sonuna kadar gemilerin fiyatları capesize segmentindeki iniş çıkşlar hariç genel olarak artıştaydı. "

2010 yılı içerisinde mevcut navlun piyasası-yeni inşa-söküm dengesi korunursa gemi fiyatlarının benzer seviyelerde ilerlemesi normal olur. Ancak burada navlun değerlerinde ve söküm miktarlarındaki artış genel olarak olumlu olacakken, gerçekleşen ve teslim eden yeni inşalar denizcilik sektörünü dünya çapında negatif etkileyecektir.

Kaynak: Lojiport

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr