Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Üye Şirketlerden / 300 KİŞİYİ İŞE ALACAK

300 KİŞİYİ İŞE ALACAK

300 KİŞİYİ İŞE ALACAK18.01.2012

Tüketici, perakende, sağlık, teknoloji, endüstriyel, kimya ve otomotiv sektörlerine hizmet veren DHL Supply Chain, bu yıl iki yeni sektöre daha girecek.

Küresel ekonomik beklentiler her ne kadar olumlu olmasa da 2012 yılında yatırımlarını planladıkları şekilde sürdürme kararı alan DHL Supply Chain’ın, bu yıl yapacağı en büyük yatırımm kapalı depolama alanlarını genişletmek olacak. 350 bin metrekarelik depolama alanını 500 bin metrekareye çakarmayı planlayan firma, yapacağı yatırımların çoğunu Marmara bölgesinde gerçekleştiriyor. Firma, ikinci büyük yatırımı ise IT altyapısına yapacak.

“Bu yatırımlara paralel olarak dağıtım altyapımızı da yeni illerde yapılacak küçük aktarma merkezleri ile genişleteceğiz” diyen DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Hakan Kırımlı, şehir lojistiği, hava yolu lojistiği ve arşivleme hizmetleri gibi yeni hizmet alanları oluşturmayı da gündemlerine aldıklarını açıkladı.

ŞİRKET SATIN ALABİLİRİZ

DHL Supply Chain’ın 2011 yılında olduğu gibi 2012’de de gündeminde şirket satın alma gibi yeni yatırımlar var. “2012 yılında makro anlamda baktığımızda lojistik faaliyetlerini yürüttüğümüz yedi sektördeki ( tüketici, perakende, sağlık, teknoloji, endüstriyel, kimya ve otomotiv ) müşteri portföyümüzü genişletmeyi ve burada saymadığımız iki sektöre daha giriş yapmayı hedefliyoruz” diyen Kırımlı, hem yeni müşteri kazanarak hem de hali hazırdaki müşterilerimize verdiğimiz hizmet yelpazesini genişleterek portföylerini büyütmek istediklerini söylüyor.

300 KİŞİYE YENİ İŞ İMKANI

“Açık pozisyonlarımızın artmasına paralel olarak aldığımız iş başvuru sayısı da arttı” diyen Hakan Kırımlı, iş başvurularının ortalama yüzde 20’si yeni mezunlardan geldiğini söylüyor.  2010’da 35 bin civarında iş başvurusu alan firma, 2011 yılında ortalama 50 bin adet başvuru aldı. Bin 600 çalışanı ve 350 bin metrekare depolama alanı ile otomotivden teknolojiye, sağlıktan perakendeye yedi farklı sektörde firmalara depolama ve dağıtımın yanı sıra etiketleme, paketleme, teknik servis, eve teslimat,montaj ve ters lojistik gibi hizmetler veren DHL Supply Chain, 2012’de yüzde 10’u yeni mezun olmak üzere toplam 300 kişiye yeni iş imkanı sağlayacak.

KRİZ FIRSATA DÖNÜŞEBİLİR

“Küresel ekonomik görünümün giderek bozulduğu yönünde güçlü sinyaller var. Umuyoruz ki euro bölgesinde borç krizinin aşılmasına yönelik doğru tedbirler alınır” diyen Kırımlı, olası bir yeni krizin ise istikrarlı bir grafik sergileyen Türkiye’yi çok fazla etkilemeyeceğini düşünüyor. Kırımlı, bu konuda şu yorumu yapıyor: “Tabii ki hiç etkilenmemek mümkün değil ama bu etkilerin daha az hissedileceği bir konjonktürde olduğumuzu düşüyorum. Özellikle geçmişte yaşadığımız krizlerden sektör olarak da ülke olarak da çok iyi ders çıkardığımıza inanıyorum. Yine de olumsuz senaryolara hazır olmamız gerekir. Biz genel durumu gözlemleyerek temkinli bir şekilde hareket ediyor olacağız.”

Lojistik sektörünün krizi genel olarak iki alanda fırsata çevrilebileceğini ifade eden Kırımlı, lojistik hizmetlerini kendi organizasyonları kapsamında sürdüren firmaların lojistik firmalarıyla çalışmaya başlayarak çok daha rekabetçi bir yapıya kavuşacaklarını ve lojistik firmalarının da müşterilerinin maliyetlerini azaltacak süreç verimlilik projeleri geliştirmeye ve AR-GE çalışmalarını hızlandırmaya başlayacaklarını öngörüyor.

Türkiye’de halen lojistik faaliyetlerin dış kaynak yolu ile karşılanması oranı gelişmiş ülkelere göre çok düşük. Bu da şirketlerin lojistik harcamalarının en büyük gider kalemlerinden biri olmasına neden oluyor.

LOJİSTİKTE ENTEGRASYON ŞART

Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksi 2010 yılı raporunda Türkiye 39’uncu sırada yer alıyor. “Halbuki, içinde bulunduğumuz coğrafi konumda bundan çok daha iyisini yapabiliriz. Potansiyelimizin çok azını gerçekleştirebiliyoruz. Türkiye, konumundan dolayı  lojistikte bölgesel üs olmak için büyük avantaja sahip” diyen Kırımlı’nın bu konudaki görüşleri ise şöyle: “Türkiye’nin bu potansiyeli, altyapı yatırımlarını hızla tamamlayarak desteklemesi şart. Bu Lojistik Master Plan kapsamında da yapılabilir. Bildiğiniz gibi, Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde kurulan Lojistik Konsey, Türkiye’nin 2023’te hedeflediği 1.2 trilyon dolarlık dış ticaret hacmine ulaşabilmesi için gerekli lojistik altyapısını oluşturmak üzere harekete geçti. Bu insiyatifin altyapı yatırımlarını hızlandırmasını umut ediyoruz. Konsey’in diğer önemli projesi ise sektörü yasal bir çerçeveye oturtacak bir Lojistik Kanunu hazırlamak. Bu gelişmelerin çok olumlu olduğunu düşünüyoruz. Tasarlanan plan ve projelerde karayolu taşımacılığının yanı sıra denizyolu, havayolu ve demiryolu taşımacılık modellerinin de yoğun olarak kullanılması Türkiye’yi rekabette daha da güçlendirecektir. Özellikle, oluşturulacak olan lojistik köyler, üretim merkezleri ve depolar ile deniz yolu, demiryolları gibi alternatif modlar arasında çift yönlü bağlantıların tamamlanmasının bu etkiye ivme katacaktır.”

KONSOLİDASYON SAĞLANMALI

Firmaların hizmet kalitelerini artırmak amacıyla teknoloji ve Ar-Ge’ye yatırım yapmalarının Türk lojistik sektörünün büyümesi ve öngörülen hedeflerin tutabilmesi için önemli olduğuna inanan Kırımlı, “Gerçekleşecek bazı denetleme ve düzenlemelerle, sektörün çok parçalı yapısında konsolidasyon sağlanması da hizmet kalitesinin artmasına yardım edebilir. Sektöre yönelik tüm plan ve projelerin, çevreci bir yaklaşıma sahip olması ve yeşil lojistik konularına ağırlık vermesi gerektiğine inanıyoruz” diyor.

Kaynak:Transport

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr