Lojistik süreçlerin daha iyi anlaşılabilmesi için bu faaliyetlerin başlamasından bir adım öncesine gitmek, yapılan işe bir anlam kazandırmak ve bu faaliyetler sırasında ortaya çıkabilecek sorunların pratik çözümlerini bulabilmek açısından önemli bir yaklaşımdır. EPC projelerde makina ekipman seçimi ve lojistiği hakkında ki bu makalede; teklif, mühendislik, proje idaresi, finansman ve lojistik alanlarındaki proje idarecilerinin kendi öncelik ve beklentilerini yansıtan bakış açıları ile projenin başarısı için gereken sratejik öngörüyü buluşturmak ve belli bir farkındalık yaratmak amaçlanmıştır. Makina ekipman temini konusunda verilen her karar projenin verimliliği, kalitesi ve karlılığını doğrudan etkileyeceği için doğru sorulan sorulara ve öngörülere dayandırılmalıdır.
“EPC projelere lojistik olarak hizmet ederken her bir projenin birbirinden farklı ve kendine özgü olduğunu unutmamakla başlanmalı.”
Projenin başlamasından sonuçlandırılmasına kadar geçen ve dört aşamada sınıflandırabileceğimiz bir yaşam döngüsü olduğu bilinmelidir.
Bu aşamaların birincisi projenin konsept olarak ortaya çıkması, ikincisi sınırlarının tanımlanmasını içeren planlama, finansman ve organizasyonel aşama, üçüncüsü uygulamanın başlaması E (Engineering: Mühendislik), P (Procurement: Satın alma/Lojistik), C (Construction: İnşa Etme) aktiviteleri ve son olarak dördüncü aşama projenin teslimini kapsar.
Şekil: 1'de, bir projenin hayata geçirilmesinden önceki aşamaları gösteren diyagramdan da anlaşılacağı üzere lojistik aktivitelerin başlamasından önce yapılan çok detaylı fizibilite ve planlama çalışmaları bulunmaktadır. Proje aşamalarının, toplamda 5-6 seneyi aşan uzunlukta bir zaman aralığını kapsadığını ve birbirini takip eden birçok kararın alınması sonucu ilerlediğini, her aşamada alınan kararların günün politik, çevresel, ekonomik koşullarına göre şekillendiğini ve farklı birimler tarafından hayata geçirildiğini düşünürsek, bir projenin tamamlanmasına kadar geçen sürenin ne kadar karmaşık ve kendine özgü şartları olduğunun anlaşılması daha kolay olacaktır. Bu sebeple EPC projenin inşa zamanının herhangi bir anında alınacak karar, geçmişte yapılan planlamalar ve kabullerin farkında olarak projenin ileriki aşamalarını gerçekçi yaklaşımlarla öngörmeye dayanmalıdır. Örneğin yurtdışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında bir EPC projeyi yürüten müteahhit firmanın makina ekipmanlarını söz konusu ülkeye göndermesi ile ilgili vereceği karar ve yapılacak taşıma sadece o andaki ihtiyacın karşılanması için verilecek acil bir karar olmamalı.
“EPC projelerin teklif ve planlama aşamasına, satın al-kirala (make or buy) kararı, günün finansal şartlarına göre yapılmalı ve ilgili ülkedeki risklerin iyi analiz edilmesine dayandırılmalıdır.”
Sorunu, yurtdışında alınmış EPC projelere makina ekipman sevkiyatı kararının verilmesi olarak daha açık bir şekilde ortaya koyarsak ve projeye katkı veren çeşitli departmanların gözünden incelersek sanırım bu konunun aslında ne kadar araştırmaya değer olduğu ve doğru yaklaşımla karar verilmemesi halinde projenin zamanında ve karlı bitirilmesi açısından ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha ortaya koyma şansı elde etmiş olacağız.
Hızla gelişen teknoloji, dünyanın birçok bölgesinde ihtiyaç duyulan ve değeri yüz milyon dolarlarla ifade edilen altyapı (otoyol, rafineri, boru hattı, güç santralları gibi) projelerindeki kaliteyi ve projelerin bütçesine uygun olarak zamanında bitirilmesini olumlu yönde etkilemiştir. Teklif veren uygulayıcı firmaların rekabetçi teklif verebilmesi, zamanında, kaliteli, çevreye duyarlı ve kazançlı sonuçlar elde etmesi için günün teknolojisine uygun makina ekipman ve araç gereçleri kullanmaları kaçınılmaz olmuştur. Bilgi ve becerili yetişmiş is gücü kadar o iş gücünün verimliliğini ortaya çıkartacak makina ekipmanların zamanında projelerde bulundurulması karlılığı arttıran en önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.
EPC projelere teklif verme aşamasında, firmanın elinde bulunan iş yükü, makina ekipman parkı, projenin gerçekleştirileceği ülke şartlarına göre ihtiyaç duyulan makina ekipmanın bir kısmının veya tamamının satın alınması, firmanın makina ekipman parkından karşılanması veya kiralanması gibi konularda detaylı bir çalışma yapılır. Teklif sırasında yapılan bu çalışmanın varsayımları her firmanın mali yapısı, makina ekipman parkı ve o proje ile ilgili mühendislik gerektiren teknik öngörülere göre şekillendirilir. Bu çalışma teklif grubunun gözünden o günkü kabullerle yapılmış bir çalışmadır. Bu kabuller mühendisliğin yanında ticari ve finansal temellere de dayanır. Örnek olarak nakliye maliyetlerini de hesaplayarak “net present value” metodu ile projede kullanılacak makina ekipmanın satınal-kirala (make or buy) kararına bir girdi elde edilebilir.
Fakat “net present value” yaklaşımı tek başına bu kararı almakta yeterli olabilecek midir?
Örneğin bir Ortadoğu ülkesinde yakın bir geçmişe kadar kendi makina ekipmanınızla iş yapmanızın şartı bire bir esasına bağlıydı. Yani bir adet kendi vincinizi getirmek istiyorsanız bir adet de yerel kiralamanız gerekmekteydi. Projenin uygulaması aşamasında proje müdürü ve şantiye şefleri, uygulamada ve iş akışındaki değişiklikleri (idarenin istekleri vs.) öne sürerek, bazı kritik olduğu düşünülen ve bozulması durumda hızlıca ikame edilmesi mümkün olmayan veya ülke şartları sebebiyle yedek parça bulunmasında sıkıntı çekilebilecek makina ekipmanın hemen temin edilmesini isteyebilir.
Ayrıca kiralama yolu ile lokal temin edilmesi planlanan makina ekipmanın verimliliği düşürdüğü ölçülürse, göstergeler planların bir anda ilgili makina ekipmanların acil firma bünyesindeki bir başka lokasyona getirilmesi veya satın alınması yönüne çevrilebilir. Bu da uygulamada ortaya çıkan proje müdürlüğü ve uygulayıcı ekibin gözünden günün şartlarına göre makina ekipman temininin revize edilmesi anlamına gelir. Bu durum özellikle projenin başladığı günden sonra yapılan bir değişiklik olduğundan ve bitiş tarihi belli olan bir EPC proje için aciliyet arz etmeye başlayacağından satın alma ve lojistik ekibi üzerinde artan bir baskıya sebebiyet verir. Satın alma ve lojistik açısından bakıldığında, süreçlerin belli bir araştırma gerektirmesi, özellikle Türkiye'den yurtdışına gönderilecek makina ekipman için teknik hazırlık, nakliye güzergahı ve taşıma modunun tespiti, geçici ihracat izni alınması gibi bazı teknik konuların sonuca bağlanması zaman gerektirdiğinden bu aşamada firma içinde üst düzey bir koordinasyon yeteneğinin geliştirilmesi ve departmanlar arası açık iletişimin sağlanması kaçınılmazdır.
“Kısaca bu konudaki tespitlerin sonucuna doğru ilerlerken stratejik anlamda bakıldığında özellikle yurtdışı projelere makina ekipman temini kararı bazı kritik soruların cevaplanmasından sonra ele alınabilecek bir konudur.”
Öncelikle cevaplanması gereken soru şu olmalıdır; ilgili makina ekipmanın tamamının veya bir kısmının lokal veya uluslararası bir kiralama firmasından temin edilmesi halinde ve bu makina ekipmanla ilgili teknik veya hukuki bir sorun yaşanması durumunda projenin tamamlanması süre ve maliyet açısından ne şekilde etkilenir ve böyle bir durumun yaşanma riski nedir?
Eğer söz konusu makine ekipman böyle istenmeyen bir durum yaşandığında en yakın başka bir tedarikçiden hızlıca temin edilemiyorsa ve projenin süresine, karlılığına önemli ölçüde zarar verebilecek ise firmanın ilgili ekipmanı ya satın alması yada kendi öz kaynaklarından karşılaması daha doğru bir seçim olacaktır. Örnek olarak boru hattı inşaatı gerçekleştiren bir firma hattın bitiminde boruların içinin geometrik şeklini ve boru kalınlığını ölçen bir cihazı (caliper pigging ) envanterinde bulundurmaz. Bu yüksek teknoloji gerektiren hizmet taşere edilir. Uygulayıcı firma ile sorun yaşanması durumunda yeni bir tedarikçi firma hızlı bir şekilde bulunacağından kiralama (make or buy) seçeneği daha ön plana çıkar. Bunun yanında aynı inşaat şirketi boru hattının gerektirdiği basınç istasyonlarının temellerini yaparken temeli güçlendirici kazık çakma makinasına ihtiyaç duyuyorsa ve o ülkede bu makinadan hiç yok denecek kadar az varsa bu durumda firmanın tercihi daha çok üretme (make or buy) seçeneğini öne çıkaracak, makinanın ya satın alınması ya da kendi makina ekipman parkından temini şeklinde olacaktır.
Sonuç olarak EPC projelerde makina ekipman temini projenin karlılığına ve zamanında tamamlanmasını direkt etki eden kararlardan biridir. Bu konuda gerek teklif gerekse projenin yapımı sırasında verilen kararlar projenin tamamlanmasına kadar çeşitli zamanlarda gözden geçirilmelidir. O projeye özgü en uygun kararların alınıp alınmadığı proje sonunda yapılacak olan ‘'lessons learned'' kayıtlarına detaylı analiz edilerek not edilmelidir.
Kaynak: lojistikhatti.com