Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Demiryolu / DEMİRYOLUNA ÖZEL ÖNEM ŞART

DEMİRYOLUNA ÖZEL ÖNEM ŞART

DEMİRYOLUNA ÖZEL ÖNEM ŞART13.04.2010Türkiye’nin en önemli konularından birini demiryolları oluşturuyor. Ne yazık ki bugüne kadar ciddi ölçüde ihmal edilen ve modernizasyon zafiyeti nedeniyle zarar eden bu alana özel önem verilmesi gerekiyor.
 
Ülkede kaç kişi farkında bilinmez ama, 2023 projeksiyonuna baktığınızda, kritik yapıtaşlarından biri, Türkiye’nin lojistik üssü olma hedefidir. Dış ticaretin gelişmesine ve dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girmesine temel teşkil eden bu alanda, demiryolları ise hedefin çok uzağında kalmış durumda.
Atatürk’ün 1936 için gösterdiği hedefe dahi ulaşılamadığı düşünülürse, alınacak da çok yol var. 1923-1940 yılları arasında demiryollarının atılıma geçtiği görülüyor. 1940 ve 1950 dönemi ise savaş ve duraklama süreci olarak öne çıkıyor. 1950 sonrasında ise politikaların karayollarına döndüğü göze çarpıyor.
Bugün Ekonomi Gazetecileri Derneği üyeleri olarak bir araya geldiğimiz Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın sunumunda en çok gözüme çarpan unsur buydu. 2010 yılında ulaştırma alanında yapılan yatırıma ayrılan payda, demiryollarının yüzde 49 gibi bir payla ilk sırada olması memnuniyet verici.
Öte yandan bunun ağırlıklı olarak hızlı tren projesine harcandığını anlamak için ise medyum olmaya gerek yok. Bu konuda daha kombine ve genel lojistik kavramına entegre bir yapılanma sergilenmesi gerekiyor.
Çünkü bütçe gerçekleşmelerinin, hedefin ne kadarına izin vereceği bilinmez. Özellikle Yıldırım’ın ifadesinden anladığımız kadarıyla önümüzdeki süreçte yerel yönetimlerin seçim vaadiyle, finansmanını düşünmeden yaptığı ulaşım hizmetlerinin bedeli de bakanlığa devrolacak.
Geçtiğimiz süreçte bu konuda bazı rakamlar ortaya çıkmıştı. Mart 2009 yerel seçimlerinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 yılına kadar yapacağı yatırımlarla 25 milyar dolar, Ankara’nın ise 6 milyar dolar bir yükü bakanlığa ilave etmek istediği biliniyor. Bakan Yıldırım yasal düzenlemenin ardından, hangi projeden işe başlayacaklarına karar vereceklerini söylediğine göre, devrin gerçekleşmesi yüksek ihtimal.

Buraya gelecek ek yükün de ağırlıklı olarak demiryollarından kesileceğini tahmin edebiliriz. Çünkü Türkiye’de bilhassa karayolu lobisinin çok güçlü olduğu biliniyor.

Yine verilen bilgiler içinde, önemli bir detay daha vardı. Binali Yıldırım’ın ifadesine göre, önümüzdeki süreçte demiryollarının bakanlık tarafından döşenmesi, işletmeciliğinin de TCDD ve talep eden özel teşebbüslere devri söz konusu olacak.

Bu çok doğru bir karar. Altyapının kamu tarafından yapılması ve TCDD’yi de göz ardı etmeden bu alana özel sektörle yönelim, mevcut bürokratik sıkıntıları büyük ölçüde aşabilir. Bakanlık bu yolla, mevcut kapasitenin daha verimli kullanılacağına inanıyor.

Doğru adımlar atılır ve gereken kaynak ayrılırsa lojistikte karayolu, demiryolu dengesinin kurulacağı gözüküyor. Hava taşımacılığı ve deniz taşımacılığı nispeten daha iyi durumda… Ama demiryolları çok geride kaldı. Hedefler tutarsa, 2023 senesinde Türkiye’nin 32 bin kilometre karayolu, 22 bin 500 kilometre de demiryolu olacak.

Türkiye’de hedef lojistik üssü olmak… Peki işe nereden başlamak gerekiyor? İşte bir öneri: Ülkemizde ulaştırma meselesine mutlaka entegre taşımacılık çerçevesinde bakılması ve üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin bu avantajını kullanması sağlanmalıdır. Nitekim aynı durum demiryolu bağlantıları için de geçerlidir.

Ulaştırmada, Ulaştırma Teknolojileri ve Ekonomileri Ar-Ge Enstitüleri kurularak işe başlanabilir. Limanlarımızın modernizasyonu yapılmalı ve teknoportlar haline dönüştürülmelidir. Limanlarımıza demiryolu bağlantıları sağlanmalıdır.

Demiryollarımızın Kars-Tiflis bağlantısı ile Orta Asya’ya ve Uzakdoğu’ya, İslahiye ve Nusaybin’den Ortadoğu’ya seferler başlatması desteklenmelidir. Otoyollarımız genişletilmeli; İstanbul-İzmir arası tamamlanmalı ve havaalanlarımız uluslararası havalimanı olmalıdır.

Velhasıl kelam, bakanlığın ulaştırma bütçesinde aslan payını demiryollarına vermesi güzel. Ama tek başına yeterli değil. Mesele Türkiye’nin vizyonu çerçevesinde nokta atışlarla çözüme ulaştırılmalıdır. Yoksa hızlı tren şovu, ülkenin ekonomisinin de hızlı gitmesi sonucunu doğurmuyor.
 
Kaynak: EGD-Çetin Ünsalan
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr