Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Demiryolu / TCDDNİN AKARYAKIT LOJİSTİĞİNDE UMUT VEREN GİRİŞİMİ

TCDDNİN AKARYAKIT LOJİSTİĞİNDE UMUT VEREN GİRİŞİMİ

TCDDNİN AKARYAKIT LOJİSTİĞİNDE UMUT VEREN GİRİŞİMİ18.10.2010

Gelişen sanayi ile birlikte tehlikeli malların üretimi de artmıştır. Doğal olarak kaza riskleri de artmaktadır. Bu maddelerin çevreye ve insanlara zarar vermeden güvenli bir şekilde taşınması, depolanması ve elleçlenmesi için hemen her ülkenin çeşitli düzenlemeleri ve iç yönetmelikleri vardır. Bunların çoğu Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından hazırlanan ve Turuncu Kitap olarak da bilinen “Model Mevzuat”daki tavsiyelere dayanmaktadır. Tehlikeli maddelerin uluslararası taşımalarını düzenleyen konvansiyonlar (ADR, RID, IATA, DGR, IMDG, ADN) karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu ve iç suyollarında insan sağlığına, diğer canlılara ve çevreye zarar vermeden emniyetli bir şekilde taşınması için uyulacak usul ve esasları belirler. Taşıtların ve taşıma kaplarının özelliklerini ve bu tür maddeleri taşıyan araçları kullanan sürücülerin eğitimleri ile sertifikalandırılmasını düzenler. Sınıflandırma, etiketleme, paketleme, işaretleme, kabul ve kontrolüne ait standartları tanımlar. Avrupa Parlamentosu 24 Eylül 2008 tarihli ve 68/EC sayılı konsey direktifi ile tehlikeli maddelerin karayolu, demiryolu ve iç suyolu ile taşınmasında mevcut olan yasal düzenlemelerin yerini alacak tek bir topluluk direktifi hazırlamıştır. Türkiye, ADR ve RID konvansiyonlarını onaylamış, yönetmeliklerini de hazırlamıştır. Bunlardan ADR Yönetmeliği 31 Mart 2007 tarihli ve 26479 sayılı resmi gazetede yayınlanmış, ancak tehlikeli madde taşıyan araçların yüzde 95'inin ADR standartlarına uyumlu olmaması, denetim, lisans, sertifikalandırma ve danışmanlık birimlerinin hazırlanmamış olması nedeni ile uygulama 01 Ocak 2011 tarihine kadar 2 defa ertelenmiştir. Motorin, benzin, jet yakıtı, nafta, LPG ve fuel oil gibi rafine edilmiş petrol ürünleri parlayıcı özelliğinden dolayı 'tehlikeli maddeler' sınıfında yer almaktadır. Türkiye'de yılda 22 milyon ton akaryakıt, yüzde 95'i uluslararası standartlara uygun olmayan yaklaşık 55 bin tankerle karayolundan taşınmaktadır. Bir başka ifade ile Türkiye'de tehlikeli maddeler, tehlikeli bir şekilde ve halkla iç içe taşınmaktadır. Bu araçların yüzde 58'inin ilk trafik muayenelerinden geçemediği de dikkate alınırsa karayollarında güvenliğin ne kadar düşük olduğu, kazalarda ölen insan sayısının neden Avrupa'ya göre 2 kat fazla olduğu daha iyi anlaşılır. Tehlikeli maddelerin güvenli taşınmasında Türk Demiryolları, alt yapı ve çeken-çekilen araç bakımından daha iyi durumdadır. Vagonlar RID standartlarına uygundur. Tehlikeli maddelerin uluslararası taşımaları, Türkiye'nin taraf olduğu COTIF'in eki olan RID şartlarına uygun olarak yapılmaktadır. Yurt içi taşımalar ise; ulusal yasalar ve Uluslararası Demiryolları Birliği'nin (UIC) kurallarına uygun olarak hazırlanmış kendi iç yönetmelikleri ile yürütülmektedir. Bu bakımdan Türk Demiryolları, karayollarına nazaran daha şanslı ve daha güvenlidir. TCDD işletmesi, yakın zamana kadar; MSB, NATO ve kendi idari taşımaları ile sınırlı olan akaryakıt taşıma payını arttırmak üzere güvenlik avantajını da kullanarak akaryakıt lojistiğine girişmiştir. Karayollarında taşınmakta olan 22 milyon ton akaryakıtın bir kısmını kademeli olarak demiryollarına çekmek için bir dizi düzenlemeler yapmaktadır. TÜ- LOMSAŞ'ta imal ettirdiği 200 adet vagonla sarnıçlı vagon parkını 660 adede çıkarmış, şahıs vagonlarının kullanımını indirimlerle teşvik ederek BP, OPET ve  TÜPRAŞ'ın taşımalarını kendi vagonları ile yapmalarının önünü açmıştır. Şahıs vagonları ile birlikte sarnıçlı vagon parkı 982 adede ulaşmıştır. TÜPRAŞ'ın Çek Cumhuriyeti'nde imal ettirdiği ve bu yılsonuna kadar yurda gelecek olan 72 adet vagonla birlikte sarnıçlı vagon sayısı 1054 adede ulaşacaktır. TCDD personeli bu günlerde Nafta dahil tüm parlayıcı yakıtların emniyetle taşınması ve olaylarda acil eylem planlarının uygulanması konusunda bir eğitimden geçmektedir. TÜPRAŞ'ın sertifikalı eğitmenleri de bu eğitim programı içerisinde destek amaçlı olarak yer almıştır. 2007 yılında demiryolu ile taşınan toplam akaryakıt miktarı 275 bin ton iken, TCDD'nin yukarda belirtilen yeni düzenlemeleri ile 2009 yılında yüzde 360 artarak 984 bin tona ulaşmıştır. Hedef; 3 milyon tondur. Bunun gerçekleşmesi durumunda 120 bin tanker seferi karayolu trafiğinden çekilmiş olacaktır. Türk Ulaşım Politikası'nın çerçevesi 'Ulaştırma Bakanlığı Stratejik Planı' ve '9. Kalkınma Planı'nda belirlenmiştir. Bu çerçeve AB kriterleri ile de uyumlu olup, tehlikeli madde taşımalarının kademeli olarak denizyolu ve demiryoluna çekilmesi öncelikli hedefler arasındadır. Daha temiz bir çevre, daha az kaza ve daha sağlıklı bir gelecek için bu zorunludur. TCDD son 3 yılda bu konuda önemli aşamalar kat etmiş ve tarihi sorumluluğunu başarı ile yerine getirmiştir. Tüm TCDD çalışanlarının bu başarılarını kutluyorum. 

Kaynak: Uta Lojistik
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr