LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE EĞİLİMLER VE BEKLENTİLER ARAŞTIRMASI
2020

Bu çalışma, yaşadığımız zor günlerde tüm riskleri göze alarak hayatın olağan akışını aksatmamak için gece gündüz emek veren lojistik sektörünün sahadaki çalışanlarına saygıyla ithaf edilmiştir.

Devam et

ÖNSÖZ





Değerli Dostlar,

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD’ın sürdürülebilirlik hedefini destekleyen en önemli faaliyetlerinden biri de bildiğiniz üzere sektörün faydası adına hazırladığı ve yayınladığı raporlarıdır. Bu çerçevede geçmişi uzun yıllara dayanan Lojistik Sektöründe Eğilimler ve Beklentiler Araştırması’nı geçtiğimiz dönemde yeniden hayata geçirmiştik.

Türk Lojistik sektörüne özverili ve verimli akademik çalışmaları ile büyük katkı sağlayan kıymetli akademisyen Prof. Dr. Okan Tuna ve ekibinin liderliğinde UTİKAD ve Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nin iş birliği ile hazırlanan Lojistik Sektöründe Eğilimler ve Beklentiler Araştırması’nı sizlerle yeniden buluşturmaktan dolayı onur duyuyoruz.

2020’de dünyamız hiç bilmediği bir konuda sınava tabi tutuldu. Covid-19 pandemisi insan sağlığını tehdit etti. Bu ölümcül tehdit hala sürüyor. Tüm sektörlerde olduğu gibi küresel lojistik sektörü de 2020 yılını pandemi gölgesinde geçirdi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tuna ve ekibi ile birlikte yürütülen Lojistik Sektöründe Eğilimler ve Beklentiler Araştırması, 2020 yılını farklı başlıklar altında görmemizi sağlayacak. Titizlikle seçilen farklı alanlardaki ve ölçeklerdeki UTİKAD üyesi firmaların üst düzey yöneticileri tarafından yanıtlanan anket sorularının analizleri; Güven Ortamı, Lojistik Ekosistemi, Finansman ve Yatırım Ortamı, İnsan Kaynakları, Dijitalleşme ve Endüstri 4.0, Sürdürülebilirlik ve Kamu İlişkileri başlıkları altında bizlere sunuluyor. 2020 yılına özel olarak bu başlıklara Covid-19 bölümünün de eklenmesinin araştırmanın daha sağlam temellere oturmasını sağladığını da göreceksiniz.

Bu araştırmanın sonucundaki analizler ile üyelerimizin değerlendirme ve beklentilerini ortaya çıkarırken, ankete davet edilen üyelerimizin örneklemi sayesinde sektörün ölçümlenebilmesini gerçekleştiriyoruz. Bu şekilde sektörümüz yakın dönemde lojistikteki eğilimlerin neler olduğunu görebiliyor aynı zamanda ilerisi için de sürdürülebilir politikalarını oluşturmaları için yardımcı bir kaynak sunmuş oluyoruz.

Lojistik Sektöründe Eğilimler ve Beklentiler Araştırması’nın üyelerimize ve sektöre faydalı olmasını dilerken, kıymetli vakitlerini ayırarak araştırmaya katkı sağlayan değerli üyelerimize, çalışmayı yürüten Prof. Dr. Okan Tuna ve ekibine bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Yönetici Özeti

Lojistik Sektöründe Eğilimler ve Beklentiler Araştırması elde ettiği verileri ve ortaya çıkardığı bulguları raporlamanın yanı sıra takipçilerine kendi analizlerini yapabilecekleri etkileşimli analitik ara yüzler sunmaktadır. Bu sayede okuyucular bu araştırma bulgularını kullanarak kendi yaklaşımlarını kolayca üretebilirler. Çalışmanın sonuçlarını farklı bakış açıları ile yeniden yorumlayabilirler, derinleştirebilirler ya da çeşitlendirebilirler. Bu yönüyle bu araştırma okuyucularına endüstri 4.0 uygulaması olan bir bilgi keşif aracı da sunmaktadır. Böylece sektörde veri kültürünün oluşması ve yaygınlaşmasına yönelik yenilikçi ve teknolojik bir katkı sağlamaktadır. Bu raporun elde ettiği bulgular özelleştirilebilir, kişiselleştirilebilir. Bir karar destek sistemi olarak doğrudan kullanabilir veya çalışan sistemlere entegre edilebilir.

Lojistik Sektöründe Eğilimler ve Beklentiler çalışmasının amacı Türkiye’de lojistik alanında faaliyet gösteren işletmelerinin üst düzey temsilcilerinin sektöre dair görüşlerinin ölçülerek sektörün içinde bulunduğu güncel durumun ve beklentilerin anlaşılmasına yardımcı olarak gelecek politikalarına katkı sağlamaktır. “Lojistik Sektöründe Eğilimler ve Beklentiler Araştırması” uzamsal bir çalışma olup, her 6 ayda bir tekrarlanarak dönemler içerisindeki farklı bakış ve algıların da ortaya konulmasına yardımcı olabilecektir. Hazırlanan rapor ile projenin 2020 yılı sonuçları sizlerin değerlendirilmesine sunulmaktadır.

Çalışmanın her yıl Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık dönemleri şeklinde olmak üzere 2 kez hazırlanması ve kamuoyu ile paylaşılması planlanmaktadır. Bu rapor, lojistik sektör temsilcilerimizin karar verme süreçlerinde önemli bir eksikliği dolduracak, kamunun ilgili kademelerine bilimsel anlamda doğru verilerin aktarılmasını sağlayacak ve kamuoyu oluşturma anlamında da sağlıklı bir altyapı oluşturacaktır.

Hazırlanan bu ikinci rapor, yaşanan COVID-19 pandemisi nedeniyle 2020 yılının tamamını kapsamaktadır. 2020 yılına ilişkin sorular sektördeki eğilimlerin anlaşılması amacıyla hazırlanırken, 2021 yılının ilk altı ayına ilişkin sorular ise geleceğe yönelik beklentilerin anlaşılması için oluşturulmuştur.

2020 YILININ EĞİLİMLERİ;
  • Sektör için 2020 yılı istikrarlı geçti ve işletmeler 2021’den ümitli.
  • Lojistik işletmelerinin %46’sı, 2020 yılında iş hacimlerinin arttığını belirtti. İşlerinde olumsuz geri bildirimde bulunanların oranı da %25 olarak gerçekleşti. Araştırmaya katılan işletmelerin hiçbirinin “çok olumsuz” değerlendirmesinde bulunmaması sektörün 2021 yılı için pozitif sinyaller vermektedir.
  • Müşteriler lojistik sektörüne olan güven düzeyi geçtiğimiz yıla göre artış gösterdi (2020 Güven düzeyi %46 Orta, %41 Yüksek, %9 Düşük, %2 Çok düşük, %2 Çok yüksek).
  • 2020 yılında firmalar fiyat seviyeleri (%83) ve hizmet hızı (%42) konularında rekabetçi olmaya çalıştı.
  • Firmalar en çok fiyat odaklı rekabet (%72) ve stratejik plan eksikliği (%57) konularında sorunlarla karşılaştı.
  • Geçtiğimiz yıla benzer şekilde E-ticaret/perakende sektörü 2020 yılında en çok fırsat sunan sektör oldu (%68 Çok yüksek + %24 Yüksek).
  • Geçen yıldan farklı olarak katılımcıların yarısından fazlası, hizmet ağını genişletme ve yeni müşteri kazanma stratejilerine önem verdi. Dijitalleşme stratejisi firmaların gündeminde değil.
  • Eğitime ayrılan bütçe %61 oranında aynı kaldı.
  • COVID-19 en çok lojistik süreçlerin yönetimi (%48) ve insan kaynakları yönetimi (%48) konularında etki gösterdi. Firmalar yaşanan sorunlar ile teknolojik altyapı (%76) ve güçlü müşteri ilişkileri (%61) yönleri ile başa çıkmaya çalıştı.
  • Birçok işletme uzaktan çalışma (%54) ve çalışma saatlerinin azaltılması (%37) gibi önlemler aldı.
2021 YILININ İLK 6 AYININ BEKLENTİLERİ;
  • Lojistik sektörü, Türkiye’nin makroekonomik hedeflerinin gerçekleşmesi konusunda kararsız (Güven düzeyi %54 Orta, %30 Düşük, %9 Yüksek).
  • Sektör büyüme (%43 büyüyecek - % 46 değişmeyecek) ve yabancı sermaye (%31 artacak) konularına 2019 yılına göre daha iyimser bakıyor.
  • Gelecek altı aylık dönemde katılımcıların %70’i yatırım planlıyor. Teknoloji ve insan kaynakları konuları yatırım yapılması planlanan en önemli alanlar olarak öne çıkıyor.
  • Sektör, yeni personel istihdam etme konusunda istekli (%74).
  • Sürdürülebilir/yeşil projelere yatırım bu yıl da gündemde değil (%57).
  • Vergi düzenlemeleri / finansal teşvik konuları (%76) ve gerekli mevzuat değişiklikleri (%67) sürdürülebilirlik adına ele alınması gereken konular olarak öne çıkıyor.
  • Buna bağlı olarak kamudan, mevzuat düzenlemeleri beklentisi (%74) devam ediyor.
  • Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında proje yapılması düşünülmüyor (%66).
  • Dijitalleşme açısından bakıldığında gelecek 5 yılık süreçte Robotik ve Otomasyon sistemleri (%74) ve Büyük Veri Analizi (%67) konularının sektöre olan etkilerinin en fazla olması bekleniyor.

Güven Ortamı

Güven ortamını tanımlamak amacıyla, araştırmaya katılan işletmelere üç farklı soru sorulmuştur. İlk soru, “sektördeki güven ortamını” belirlemek amacıyla “işlerinizin hacminde yıl başından itibaren nasıl bir değişim olmuştur” şeklinde katılımcılara sunulmuştur. Lojistik işletmeleri, 2020 yılı için, %46.3 gibi yüksek bir oran ile iş hacminin arttığını belirtmişlerdir. İşlerinde olumsuz geri bildirimde bulunanların oranı da azımsanmayacak bir seviyede ölçülmüştür (%25.9). Araştırmaya katılan işletmelerin hiçbirinin “çok olumsuz” değerlendirmesinde bulunmaması sektörün 2021 yılı için pozitif sinyaller vermektedir. Diğer taraftan, lojistik sektöründeki talebin türetilmiş bir talep olduğu yani farklı sektörlerin taleplerinden etkilendiği bilinen bir gerçektir. Bu anlamda, özellikle pandemi ile beraber e-ticaret sektöründeki yoğun talep artışı, doğal olarak lojistik sektörüne olan talebi olumlu yönde etkilemiştir.

Güven ortamına ilişkin sorulan ikinci soru; “önümüzdeki yıl, ülkemizin makro ekonomik hedeflerinin gerçekleşmesine yönelik güven düzeyini belirtiniz” şeklinde katılımcılara yöneltilmiştir. Lojistik işletmelerinin, 2021 yılı için, Türkiye’nin makro ekonomik hedeflerinin gerçekleşmesine yönelik güven düzeylerinin ihtiyatlı bir değerlendirme içerdiği gözlenmektedir. Her ne kadar, “çok düşük” ve “düşük” değerlendirmelerinin toplamı geçen yılla karşılaştırıldığında %36 gibi bir orana düşmüş olsa da katılımcıların yarısından fazlası “orta”, %9’u ise “yüksek” şeklinde bir değerlendirmede bulunmuştur.

Güven Ortamı başlığı altında, üçüncü soru olarak lojistik sektörü temsilcilerine, müşterilerinin sektöre yönelik güven düzeyleri sorulmuştur. Katılımcıların, %46'sının “orta”, yüzde 11’inin ise “düşük” ve “çok düşük” şeklinde yanıt verdiği, “yüksek” değerlendirmesinde bulunanların ise %41e çıktığı tespit edilmiştir. Bu sonuçlar, sektörün, müşterilerine yansıttığı “güven algısı” kapsamında yükselişte olduğunun göstergesi olarak değerlendirilmelidir.

Lojistik Ekosistemi

Lojistik ekosistemini tanımlamak amacıyla, katılımcılara altı farklı soru sorulmuştur.

İlk soru, 2020 yılı kapsamında, lojistik sektörünün karşılaştığı problemler sorulmuştur. Geçtiğimiz yıldan farklı olarak, katılımcıların 72’si lojistik sektörünün karşılaştığı temel sorunu “fiyat odaklı rekabet” olarak belirtmiştir. Diğer önemli sorunlar ise; “stratejik plan eksikliği (%57)”, “mevzuat eksiklikleri (%41)”, “altyapı sorunları (%41)” ve “kamu ile ile yapma sürecinde aşırı bürokrasi (%33)” olarak öne çıkmaktadır.

Lojistik ekosistemi kapsamında, katılımcılara sorulan ikinci soru, “4 temel faktöre göre (fiyat, kalite, hizmet hızı, hizmet çeşitliliği) sektördeki rekabet seviyesini” tanımlayın şeklinde olmuştur. Katılımcıların %83,3’ü fiyattaki rekabet seviyesini “yüksek” olarak tanımlarken, “kalite” faktöründeki (%53,7), “hizmet hızındaki” (%50) ve “hizmet çeşitliliğindeki” (%53,7) rekabet seviyelerini ise orta seviye olarak belirtmişlerdir. Ortaya çıkan değerlendirmenin, lojistik ekosistemi kapsamında sorulan ilk soruyu da desteklediği gözlenmektedir. Ortaya çıkan sonuç; Türkiye’de lojistik sektörünün “fiyat” konusunda çok büyük bir rekabette ile karşı karşıya olduğu gerçeğidir. Bu gerçek, özellikle küçük ve orta boylu işletmelerin sektörde sürdürülebilirliği konusunda önemli sorunlar ortaya çıkarabilmektedir.

Lojistik ekosistemi kapsamında, katılımcılara yöneltilen üçüncü soru, “sektörlere göre yeni iş fırsatı sunma oranları” olarak tasarlanmıştır. Yapılan değerlendirme sonucunda, 2020 yılında “e-ticaret/perakende” sektörünün önemli düzeyde iş fırsatları sunduğu belirlenmiştir. Söz konusu sektör için, katılımcıların %68,5’i “çok yüksek”, %24,1’i ise “yüksek” değerlendirmesinde bulunmuştur. Bunun yanında katılımcıların %80'inden fazlası gıda ve kimya sektörünün de iş olanakları sağlamasına ilişkin “çok yüksek”, “yüksek” cevaplarını vermiştir. Bunun sebebi pandemi ile yükselen hijyen standartları olarak değerlendirilmiştir. Aynı şekilde teknoloji ve bilişim sektörünün de sağladığı iş olanakları %50'nin üzerinde bir oranla “çok yüksek” ve “yüksek” olarak değerlendirilmiştir. Lojistik sektörünün, geleneksel hedef pazarlarından olan “otomotiv” sektörü, geçen sene ile paralel olarak, iş fırsatlarında en az yeni olanak sağlayan sektör olarak gözlenmektedir.

Lojistik ekosistemi kapsamında, katılımcılara yöneltilen dördüncü soru, “yıl başından itibaren öncelik verdiğiniz karar ve stratejiler hangileri olmuştur” şeklinde belirlenmiştir. Geçen yıldan farklı olarak katılımcıların yarısından fazlası, hizmet ağını genişletme ve yeni müşteriler kazanırken mevcut müşterileri korumaya yönelmiştir. Maliyet kontrolü sağlama stratejisi de %50 oranla benimsenen stratejilerdendir. Beklenenin aksine dijitalleşme stratejisi ön planda tutulmamıştır. Bunun sebebi, dijitalleşmeye yönelik çalışmaların belli altyapılar gerektirmesi ve proje süreci oluşturularak uzun vadede hayata geçirilebilmesi nedeniyle, sektörde ihtiyaç duyulan hızlı sonuçları sağlayamamak olması muhtemeldir. Sektörün iş hacminin 2020 yılında artması, geçen yıl gözlemlenen “yeni müşteri kazanma“ odağının “hizmet ağını genişletme“ olarak değişmesini sağlamıştır.

Lojistik ekosistemi kapsamında, katılımcılara yöneltilen beşinci soru, “yeni müşteri kazanmanızı sağlayan en önemli faktörler nelerdir” olarak tasarlanmıştır. Katılımcıların yeni müşteri kazanımında en önemli faktör olarak yine, geçen yıldan da yüksek bir oranla, “müşteri ilişkileri (%81)” ön plana çıkmaktadır. Sonrasında ise “network bağlantıları”, “katma değerli hizmetler” ve “teknoloji yatırımları”nın bu alana katkı sağladığı gözlemlenmiştir. “rekabetçi fiyatlar”ın ise rekabetin yoğunlukla fiyat odaklı olduğu belirtilen sektörde, %44 ile müşteri kazanmada diğer faktörlerle karşılaştırıldığına en az rolü oynadığı izlemektedir. Pandeminin yarattığı etkiler, müşteri ilişkilerinin önemini daha da ön plana çıkarırken, özellikle sağlıkla ilgili katma değer yaratan hizmetlerin, müşterilerdeki maliyet kontrol odağının önüne geçmiş olabileceği söylenebilir.

Finansman ve Yatırım Ortamı

Sektör önümüzdeki altı aylık dönemde büyüme beklentisi içerisinde ve yatırımlar çoğunlukla teknoloji odaklı gerçekleştiriliyor.

Çalışma kapsamında “Finansman ve Yatırım” alanlarında katılımcılara dört soru yöneltilmiştir. Edinilen bulgulara göre 2021 yılının ilk yarısında katılımcıların %46’sı sektörün finansal hacminde önemli bir değişiklik beklemezken, %43’ü büyüme beklentisi içerisindedir. Katılımcılar arasındaki her on kişiden birisi önümüzdeki altı aylık süreçte lojistik sektöründe küçülme beklemektedir.

Katılımcıların üçte biri lojistik sektörüne olan yabancı yatırımcıların ilgisinin artacağını düşünürken, yaklaşık %40’ı bu ilginin bir önceki döneme göre değişmeyeceğini düşündüğünü belirtmiştir. Her beş katılımcıdan birisi sektöre olan yabancı yatırımcı ilgisinin altı aylık süreçte azalacağını düşünmektedir.

Her on katılımcıdan yedisi işletmelerinin önümüzdeki altı aylık süreçte yatırım planladığını belirtirken bu oran bir önceki araştırma sonucuna göre ciddi artış göstermiştir. Yatırım planlamalarında çoğunlukla “Teknoloji (%58)” ve “Altyapı (%21)” konularına ağırlık verildiği anlaşılmaktadır. Bir önceki dönem araştırmasına ek olarak “İnsan Kaynakları (%21)” alanında da yatırım planlayan işletme sayısında artış gözlemlenmiştir.

İnsan Kaynakları

Lojistik sektöründe istihdam artışı bekleniyor. Eğitime ayrılan bütçeler nispeten aynı kaldı.

Sektördeki işletmelerin büyük bir çoğunluğu 2020 yılı içerisinde beyaz ve mavi yakalı çalışan sayılarında önemli bir değişim olmadığını belirtmiştir. Çalışan sayısında artış gerçekleşen işletme sayısı düşüş gerçekleşen işletmelerden daha fazla olmuştur. İşletmelerin %44’ü beyaz yakalı çalışan sayısının 2020 yılında arttığını belirtirken, %28’i mavi yakalı çalışan sayısında artışa gitmiştir.

Her dört işletmeden üçü, önümüzdeki altı aylık dönemde yeni personel istihdam etmeyi düşündüğünü belirtmiştir. Bu oran bir önceki araştırma dönemine göre %5’lik bir artış göstermiştir.

Katılımcılar işletmelerinde eğitime ayrılan bütçelerde yıl içesinde önemli bir değişim olmadığını belirtirken (%61), artış (%22) ve azalış (%17) gösterdiğini belirten katılımcıların oranları birbirine yakın gerçekleşmiştir. Bir önceki yıl ile kıyaslandığında, yıl içerisinde eğitime ayrılan bütçede genişlemeye giden işletme oranı %33’ten %22ye gerilemiştir.

Dijitalleşme ve Endüstri 4.0

Dijitalleşme ve Endüstri 4.0. lojistik sektörünün gündeminde çok yeni yer almaya başlayan kavramlardır. Bu kapsamda, Türk lojistik sektörünün eğilimlerini ve beklentilerini ortaya çıkarmak amacıyla katılımcılara dört soru yöneltilmiştir.

İlk soru, işletmelerin yatırım yaptıkları dijital dönüşüm uygulamaları üstünedir. Katılımcıların %78’i “yazılım”, %61’i ise “müşteri ilişkileri”ne yönelik dijital dönüşüm uygulamaları gerçekleştirmiştir. %46'sı “Bulut bizim sistemleri”, %28’i “Ar-Ge ve inovasyon merkezi”, %9'u “blockchain” teknolojisine yatırım yapmıştır. Katılımcılar, yatırım yaptığı alandan bağımsız olarak, “önümüzdeki 5 yıl içerisinde lojistik sektörüne etkisinin daha fazla olacağını düşündüğünüz teknolojik gelişmeler nelerdir” sorusuna ağırlıklı olarak “büyük veri analizi“ ve “robotik ve otomasyon sistemleri“ cevaplarını vermiştir.

Yine aynı şekilde dijital uygulamalardaki karşılaşılan zorluklara ağırlıklı olarak “yetişmiş insan kaynağı” ve “uygulama zorluğu“ cevaplarını verseler de, müşteri ilişkileri konusunda dijitalleşme uygulamaları yapan firmalarda uygulama zorluğunun yerini firma kültürü almıştır. Dijital dönüşümdeki insan kaynakları sorununun, önümüzdeki dönemlerde de işletmeler için en önemli zorluklardan biri olma olasılığını koruduğu gözlemlenmiştir. Bu sorununun sadece lojistik sektörüne özgü olmadığı tüm sektörlerde yaşanan bir olgu olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

Katılımcılardan “Endüstri 4.0 ve beraberinde gelen teknolojik yeniliklerin sektörde yaratacağı etki” konusunda alınan değerlendirilmede ise, geçen sene ile benzer şekilde, “otomasyon ve robot teknolojileri ile verimlilik artışı olacak (%83)” cevabında hemfikir oldukları gözlemlenmiştir.

Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik projelerine olan ilgi artsa da yapılan uygulamalar sınırlı kalıyor. Sektör, vergilendirme, finansal teşvik ve yasal düzenleme konularında iyileştirmeler bekliyor.

Sürdürülebilirlik konusu kapsamında katılımcılara dört soru yöneltilmiştir. Önümüzdeki altı aylık dönemde sürdürülebilirlik/yeşil proje anlamında yatırım yapmayı planlayan işletmelerin oranı %57 olarak gerçekleşmiştir. Sürdürülebilirlik alanınki yatırımların işletmelerin finansal performansına olumlu etkiler yarattığı düşüncesi (%74) genel görüş olarak öne çıkmaktadır. Olumsuz etki yarattığını düşünenlerin oranı %7’de kalmıştır.

Lojistik sektöründe faaliyet gösteren işletmeler sürdürülebilirliği çoğunlukla şirket politikası haline getirmişlerdir (%70). Personel farkındalık eğitimleri geçtiğimiz yıla oranla yüzde on beş azalarak %56’ya gerilemiştir. İşletmelerin %41’i sürdürülebilirlik konusundaki ulusal ve uluslararası gelişmeleri aktif olarak takip ettiğini belirtmiştir. Enerji, su ve atık yönetimi süreçlerinin iyileştirilmesi konularında girişimleri olan işletmelerin oranı %37 iken, karbon ayak izi ölçümü konusuna her dört işletmeden biri ilgi duymaktadır.

Sürdürülebilirlik anlamında katılımcılar en çok fayda sağlayabilecek iyileştirmeler arasında sırasıyla “Vergi düzenlemeleri ve finansal teşvikler (%76)”, “Yasal düzenlemeler (%67)” ve “Belgelendirme (%41)” konularını göstermişlerdir.

Kamu İlişkileri

Kamu ilişkileri başlığı altında üç farklı soru tasarlanmıştır.

İlk soru, kamunun sektörün hangi sorunlarını çözmesi konusunda beklentileri içermektedir. Önümüzdeki yıl dikkate alınarak, katılımcılara yöneltilen soruda, “mevzuat düzenlemeleri (%74)”, “denetim/standartlaşma konuları (%48)” ve geçen yıldan farklı olarak “altyapı sorunları (%48)” ön sıralarda yer almıştır. Bunun sebebi mevcut altyapılardan, Covid-19 ile ortaya çıkan sorunlara üretilen çözümlerin uygulanmasında ve özellikle e-ticaret kanalında artan talebin karşılanmasında yeterli verimin alınamaması olarak değerlendirilebilir.

Kamu ilişkileri kapsamında, katılımcılara üniversite-sanayi iş birliği konusunda birbirini tamamlayıcı iki farklı soru daha sorulmuştur. Katılımcıların %64,8’inin geçmişte bu kapsamda proje gerçekleştirmediği, gerçekleştirenlerin ise %36,8'inin önümüzdeki yıl bu tür bir iş birliği içine girmeyi düşünmediği tespit edilmiştir.

Covid-19

2020 yılına damgasını vuran korona virüs pandemisinin olumsuz etkilerinin hissedildiği sektörlerin başında küresel lojistik sektörü geliyor.

Ülkemizde 11 Mart 2020 günü ilk vakası tespit edilen COVID-19 salgını birçok sektörle beraber lojistik sektörünü de yerel ve küresel anlamda ciddi şekilde etkilemiştir. Bu bölümde COVID-19 salgınının sektördeki işletmelere etkilerini anlamaya yönelik olarak dört soru yöneltilmiştir.

Salgının işletmelerde en çok hangi alanda etki gösterdiğine dair edinilen bulgular çoğunlukla “Lojistik süreç yönetimi (%48)”, “İnsan kaynakları yönetimi (%48)”, “Müşteri ilişkileri (%46)” ve “Pazarlama faaliyetleri (%46)” konularında etki ve değişimler yaşandığını göstermektedir. COVID-19 salgınının sektöre yönelik talebe olan etkisinin yüksek olduğunu düşünenlerin oranı %35 oranındadır.

İşletmeler sahip oldukları “Güçlü teknolojik altyapı (%76)”, “Güçlü finansal yapı (%61)” ve “Müşteri ilişkileri (%61)” konularının COVID-19 salgınının etkilerini azaltmak anlamında en büyük katkıyı sağladığını belirtmişlerdir.

COVID-19 süresince salgından korunmak ve etkilerini en aza indirmek amacıyla işletmelerin büyük bir çoğunluğu “Dönemsel evden çalışma (haftanın belirli günleri gibi) (%54)” yöntemine başvurmuştur. Diğer alternatif çalışma yöntemleri arasında “Vardiyalı/dönüşümlü çalışma veya kısa çalışma zamanı (%50)” ve “Tüm çalışanlara evden çalışma uygulaması (%28)” işletmeler tarafından tercih edilmiştir.

Ayrıca çalışan maliyetlerinin azaltılması konusunda işletmeler “Çalışma saatlerini azaltma (%37)”, “Ücretli izin (%33)” ve “Ücretsiz izin (%13)” gibi önlemler almıştır. Katılımcıların %31’i bu alandaki maliyetlerin azaltılması için işletmelerinde herhangi bir değişikliğin yapılmadığını belirtmiştir.

Araştırmanın Kurgusu

Araştırma, ülkemizde faaliyette bulunan taşımacılık ve lojistik işletmelerine yönelik olarak hazırlanmıştır. Araştırmanın örneklemini Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) üyesi firmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda, 477 işletmeye yönelik olarak araştırma soruları hazırlanmıştır. Çalışmada sorulan soruların başlıklarını; sektördeki güven ortamı, lojistik ekosistemindeki gelişmeler, firmaların finansman ve yatırım konularındaki görüşleri, insan kaynakları, dijitalleşme ve endüstri 4.0 gelişmeleri, sürdürülebilirlik ve kamu ilişkileri oluşturmaktadır. Lojistik hizmetlerden yararlanan firmalar çalışmanın kapsamı dışında bırakılmıştır. İlerideki çalışmalarda lojistik sektörü müşterilerinin de kapsama dâhil edilmesi önerilmektedir. Raporda sunulan tespit ve öngörülerin temelini oluşturacak verilerin toplanmasında saha araştırması yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışma birincil verilere dayalı olarak, örneklemde yer alan işletmelerin lojistik sektöründeki geçtiğimiz yıl yaşanan gelişmeleri ve gelecek yılın beklentilerini ölçmek amacıyla ilk 5’i demografik ve son 4’ü Covid-19 pandemisiyle ilgili olmak üzere toplam 33 adet sorudan oluşan anket yardımıyla gerçekleştirilmiştir. Anket sonuçlarının analizinde temel istatistiksel yöntemler kullanılmıştır. Her bir sorunun analiz sonuçları, yüzdelik basamak şeklinde (virgülden sonra iki basamak) gösterilmiş ve yuvarlama yapılmıştır. Ayrıca, bazı sorularda, katılımcıların birden fazla şıkkı işaretlemesi olanağı da sağlanmıştır.

Araştırma Ekibi

  • Prof. Dr. Okan TUNA
  • Defne ANGIN
  • Demir Ali AKYAR
  • Gizem KARALI AYDIN

Veri Yönetimi ve Analitik Görselleştirme

by Trafipper