Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / TÜRKİYE ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK MECLİSİ SEKTÖR GELİŞMELERİNİ KONUŞTU

TÜRKİYE ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK MECLİSİ SEKTÖR GELİŞMELERİNİ KONUŞTU

TÜRKİYE ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK MECLİSİ SEKTÖR GELİŞMELERİNİ KONUŞTU23.10.2012

TOBB Türkiye Ulaştırma ve Lojistik Meclisi Başkanı Çetin Nuhoğlu ve Başkan Yardımcısı Arif Badur, Bloomberg HT kanalında Prof. Dr. Kerem Alkin ve Ali Çağatay moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Sektör Meclisleri” programında ulaştırma ve lojistik sektörüne dair değerlendirmelerde bulundu. 

TOBB Türkiye Ulaştırma ve Lojistik Meclisi Başkanı Çetin Nuhoğlu, ulaştırma politikalarının 1950’li yılların hemen başlarında bir devlet politikası haline getirildiğini söyledi. Dünya ticaretinin büyüdüğünü vurgulayan Nuhoğlu, “yeni oyuncular giriyor, dünya üretim merkezleri kayıyor ve bunların yanında bu mal hareketlerini gerçekten yerine getirebilmek için çok önemli olan lojistiktir ki, yıllar öncesinde, yani bu gelişmiş toplumlarda yüz yıl öncesinden planlanmıştır” dedi.

Bunda temel gayenin, malların hareketlerini sağlamak, ticaretin gelişmesi için çok önemli bir avantaj olarak görülmesi olduğunu ifade eden Çetin Nuhoğlu, “Ve hepsinden ötesi de, ne kadar kaliteli ürün yaparsanız yapın, ne kadar ucuz yaparsanız yapın, bunu ihtiyaç sahibine ulaştıramadığımız zaman, zaten ne o ürünün kalitesini, ne fiyatını konuşabilirsiniz. O anlamda çok net bir şey, rekabet de, kalkınma da, gelişmişlik de lojistiğin temel taşı olarak onun üzerine oturmuştur; bu bir realite” şeklinde konuştu.

Lojistiğin, ekonominin nereye gideceği konusunda çok net mesajlar verdiğini belirten Nuhoğlu, karayolu taşımacılığı konusunda çok somut verilerin olduğunu, bunların mal hareketleri ve ticaretin büyümesi konusunda önemli veriler içerdiğini söyledi.

Çetin Nuhoğlu, lojistiğin ekonomik krizler sırasında en hızlı düşen ve ekonominin biraz daha ileri gittiği zaman da hemen yükselen bir sektör olduğunu vurguladı.

Ulaştırma ve Lojistik Sektör Meclisi hakkında bilgi veren Nuhoğlu şunları söyledi: “Biz şu anda, demiryolu, kargo taşımaları ki demiryolunun derneği sektör meclisinin üyesidir. Kargo taşımacıları KARİD üyesidir. Lojistik hizmet sağlayıcılar olarak sektör meclisinin üyesidir, bir de Uluslararası Nakliyeciler Derneği, UND de kara taşımacıları, böyle bir yapı oluşmuştur. Ama sadece meslek örgütlerinin oluşturduğu bir yapı değildir. Aynı zamanda akademisyenlerin, kamunun ve özel sektörün dahil olduğu bir yapı var.

Bilgi olarak da, havacılık da sivil havacılık olarak ayrıldı. Ama biz sadece eşya taşımacılığının her türüyle, hem hizmet sağlayıcı olarak, hem depo olarak, hem mal tedarik zinciri, tüm alanlar olarak görevimizi sürdürüyoruz”.

-Transit ülkelerle ilişkiler

Irak ve Suriye’nin Ortadoğu’ya açıldıkları bir alan olduğunu vurgulayan Nuhoğlu, “Transit ülke pozisyonunda olan bu iki ülkeyle böyle sıkıntı yaşadığınız zaman, doğal olarak sadece o ülkeyi kaybetmiyorsunuz ticarette, onun arkasındakini de kaybediyorsunuz. İran’la çok yakın işbirliklerimiz var, İran’a mal hareketlerimiz önemli bir miktar, ama İran’ın üzerinden Orta Asya’ya açılıyoruz biz. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan’a gidiyoruz. Eğer orada bir problem yaşarsak ki ben tahmin etmiyorum, o da bizim ticaretimizde gerçek anlamda daralmaya neden olacaktır.

Bugün Suriye’de maalesef sadece Cilvegözü’ne kadar, oradan Suriyeli taşımacılar mal alıp götürebiliyorlar. Aynı şekilde Irak’ta da sadece Kuzey Irak bölgesine taşıma yapabiliyoruz. Bağdat ve Basra’ya gidemiyoruz. O da bizim için tabi temel olarak bir kayıp.

Ve hepsinden ötesi de, taşımacılık refah getiren, ticaret getiren, onu dağıtan bir yapıdır. Aslında onun engellenmiş olması, doğal olarak baktığınız zaman ticaretinizi de engelliyor. Bugün işte Avrupa Birliği’nde yaşadığımız, biliyorsunuz, çok önemli bir hamlemiz vardı 2004-2005 yıllarında Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde müzakerelerimiz başladı. Ulaştırmanın çok önemli adımı olan ki toplam işte 100 bin sayfadan fazla olan o müktesebatta yüzde 10’u ulaştırmadır. Şimdi bakıyorsunuz hepsi askıya alındı.

Bugün artık 2007 yılında Avrupa Birliği’ne girmiş olan Bulgaristan, Romanya sizin mal hareketlerinizin önünde ciddi bir engel. Bulgaristan’dan geçişlerinizi kısıtlıyorlar, tır geçişine müsaade etmiyorlar, belli miktardaki geçişin üstünde belge vermiyorlar” şeklinde konuştu.

Rusya’nın Türkiye için çok önemli bir partner olduğunu ifade eden Nuhoğlu, ticaret hacminin her yıl çok ciddi miktarda arttığını ama Rusya’yla olan ilişkilerde hala regülasyonlar konusunda çok net ilerleme sağlayamadıklarını söyledi.

-Lojistik köylerin önemi

Mal hareketlerinin planlanırsa yapılabildiğini vurgulayan Çetin Nuhoğlu, “İran sanayisinin yüzde 60’ı Tebriz bölgesinde. Tebriz bizim için çok önemli ihraç kapısı. Hem transit açısından hem kendi ülkemizdeki malların ihracatı açısından. Bunun için Trabzon Limanı’nın içinde Trabzon’dan İran’a yapılacak taşımalar için bir gümrüksüz akaryakıt düzenlemesi yapılabilmesi veya Trabzon Limanı’nın içinde bir tane reeksport depo yapılması lazım” dedi.

Lojistik köylere değinen Nuhoğlu, “bütün dünyada, özellikle de tüketim merkezlerinin hemen yanında lojistik merkezleri ve entegre çözümler önerildi. Burada havayolunun, burada tren yolunun mal hareketlerini bir yere getirip depolanarak dağıtılabileceği bir yer.

Sadece İstanbul’da 8 bin tane depo var, bu 8 bin depoya bütün Türkiye’den, hatta dışarıdan mallar geliyor, konuyor ve sonra bunlar bütün ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Halbuki lojiktik köyün temel mantığı, bütün bu mallar entegre hale getirilir, konsolide edilir ve depoda, büyük ölçekteki depolarda bu tip araçlara, belki 10 aracın gideceği yere bir araç gider.

Ankara Lojistik Üssümüz var. Yani özel sektörün bizzat çabalarıyla hayata geçirdiği ve 13 ayda tamamladığı, gerçekten bütün batıda da örnek olabilecek çok iyi bir yapı oluştu. Ama çok net biliyorum, 400’ün üzerinde kurumdan onay alındı, izin alındı. Yani bütün bunların basitleştirilmesi belki temel stratejik politikalar ve ulaştırma politikalarının temel ihtiyacı o” ifadelerini kullandı.

-Sektörün sorunları ve çözüm yolları

Sektör Meclisinin çok yoğun çalıştığını anlatan Nuhoğlu şöyle devam etti: “Geçen sene Aralık ayında 2011 yılında tüm sorunlarımızı, tüm meslek örgütlerimizin katıldığı, Ulaştırma Bakanlığımızdan Sayın Müsteşarımızın da katıldığı tüm genel müdür ve daire başkanlarıyla beraber katıldığı bir toplantının sonucunda hem şûranın değerlendirilmesi yapıldı, hem mevcut sektör problemleri üzerine gittik.

Çok önem verdiğimiz 3-4 tane ana konu var. Bunlardan bir tanesi, Demiryolları Kanunu. Şu anda Meclis’te, inşallah çıkacak. Artık demiryolları aynen karayolları gibi dizayn edilecek. Yani, devletin görevi demiryolu yapmaktır ve bakmaktır. Onun dışında bu hattın üzerinde nasıl özel sektör kendi araçlarıyla mal hareketi yapıyorsa, aynı şekilde de özel sektör kendi treninde, kendi vagonuyla bu çalışmaları yapacaktır. Bu kanunun bir an önce çıkması lazım doğru artık bu dönemde, özellikle bu son 3 ayın içinde çıkması bizim de amacımızdır.

İkinci bir yasamız daha var, onu bekliyoruz. O da Posta Kanunu. Açıkçası, Posta Kanunu konusunda çok şey söyleyemiyorum, çünkü gördüklerim söylememi engelliyor. Yani, bu devirde bir tekel yaratmak, yani her şeyi PTT’nin emrine vermek. İşte kurulacak olan mevcut şirketler bile kendi adına taşıma yapamazlar, izin alacaklar ve belli miktarda parayı PTT’ye ödeyecekler.  Devlet Demiryollarını özel sektöre açarken, şu anda kargo taşımacılığını, posta taşımacılığını tekelleştirmek bir tezatlık.

Gümrük çok önemli bizim için. Ülkelerin rekabetçiliğinin en önemli başarı kriterlerinden biri gümrük kapılarıdır. Oradaki başarı temel olarak sizin ihracatınızın önünü açar. Biraz önce bahsettim ona girmeyelim, lojistik köyler olmazsa olmazdır. Çağdaş gelişmiş toplumlarda yaşam kalitesini yükseltebilecek bir alandır ve buna ihtiyacımız vardır. Çok ciddi bir problemimiz de, yani rekabetçilikten çok hızlı kaçtığımız için, daha doğrusu rekabetçi olmaktan uzaklaştığımız için de bugün karayolu taşımacılığımızda Türk karayollarının, Türk taşımacılarının payı çok hızla düşmektedir. Başlarında kota belası, vize problemi, daha dağınık yapı vardır. Avrupa’dan pazar kaybetmek vardır. Türk nakliyecisi Avrupa’ya taşıma yapamazken bugün artık yabancılar elini kolunu sallayarak batı kapılarından Türkiye’ye girerek ihraç yükü alıp taşıyorlar”.

Kaynak: TOBB