Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Üye Şirketlerden / DHL’İN DÜNYADA ULAŞAMADIĞI YER YOK

DHL’İN DÜNYADA ULAŞAMADIĞI YER YOK

DHL’İN DÜNYADA ULAŞAMADIĞI YER YOK21.11.2012

40 sene önce San Francisco’dan Honolulu’ya evrak taşımak amacıyla 3 genç girişimci tarafından kurulan DHL, bugün uluslararası ekspres ve lojistik sektörünün küresel piyasa lideri konumunda bulunuyor.
 
Türkiye olarak ihracatçı ve ithalatçılarımızın gönderilerine uygun destinasyonlar belirliyoruz” diyor.
 
Bugün DHL’in uluslararası ağ bağlantıları, dünyanın 220’den fazla ülkesine ve bölgesine ulaşıyor.
 
Uluslararası hızlı hava taşımacılığı, deniz taşımacılığı, karayolu taşımacılığı, kontrakt lojistik çözümlerinde ve uluslararası posta hizmetlerinde dünyanın en önemli firmalarından biri olarak kabul edilen DHL, mektupların, eşyaların ve bilginin yönetimi ve taşınması için entegre, ihtiyaca özel ve müşteri odaklı hizmetler sunuyor. Bir Deutsche Post markası olan DP DHL Grup birleşik dünya cirosu, 2011 yılında 53 milyar Euro’yu aşmaktatdır.
 
DHL’in Türkiye operasyonları hakkında bilgiler veren DHL Express Operasyon Direktörü Savaş Yaşar, firma olarak 1969 yılından bu güne kadar, işlerine olan yaklaşımlarının ve bağlılıklarının hiç değişmediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Başarımızın temeli müşterilerimize daima en mükemmel hizmeti sunmaya dayanıyor. Kendini sürekli olarak yenilemeye adamış olan DHL, çalışanlarının kişisel olarak işine bağlı olduğu proaktif çözümler sunarak yerel uzmanlığa sahip bir marka haline geldi. DHL’in başarısının kalbinde müşterilerin ihtiyaçlarına odaklanan ve kişiye özel çözümler sunan çalışanları yer alıyor.”
 
‘DHL UZMANLIĞINI TÜRK FİRMALARINA SUNUYORUZ’
 
DHL olarak Türkiye’nin ihracat ve ithalatına paralel destinasyonlara sahip olduklarını kaydeden Yaşar, Avrupa başta olmak üzere Amerika ve Uzakdoğu’ya yönelik taşımalarda DHL uzmanlığını Türk firmalarına sunduklarını belirtti. DHL Türkiye olarak taşımacılık faaliyetlerinin yüzde 60’lık bir kısmını Avrupa ülkelerine yaptıklarını dile getiren Yaşar, “Türkiye’den Avrupa ülkelerine giden ihraç ürünlerin önemli bir kısmını biz taşıyoruz. Ülkemizden giden gönderilerde ağırlıklı olarak Almanya, İngiltere, İtalya ve Fransa gibi büyük ülkelere taşıma yapıyoruz. Türkiye’ye gönderilen ürünlerde ise Avrupa ülkelerinin yanında Asya ülkelerinin de ağırlığını görüyoruz. Özellikle de Hong Kong, Çin, Tayland ve Japonya gibi yerlerden ciddi sayıda gönderi alıyoruz” diyerek sözlerini başladı.
 
‘DÜNYA ÜZERİNDE HER NOKTAYA ULAŞIYORUZ’
 
DHL’in dünya üzerinde ulaşamadığı noktanın neredeyse olmadığını vurgulayan Yaşar, “Dünyanın 220 ülkesinde hizmet sunuyoruz. Bir tek Türkmenistan’da bu işi yapamıyoruz. Oda bizden kaynaklanan sebeplerden değil o ülkenin almış olduğu karardan dolayı böyle. Bu uygulama her firma için geçerli. Bu sorunlar çözüldüğü takdirde orada faaliyetlerimize başlamak istiyoruz. Biz network anlamında ciddi bir uluslararası ağa sahibiz. DHL’nin en büyük özelliklerinden biri her noktada kendi merkezlerinin olması. Dünya ekonomilerinde değişen trendler bizim network ağımıza yeni ülkelerin katılmasını sağladı.
Avrupa’da umduğunu bulamayan bazı ithalatçılar, ihracatçılar Ortadoğu ve Kuzey Afrika destinasyonlarına gönderiler yapmaya başladı. Bununla birlikte İran, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, Fas ve Cezayir gibi ülkeler dolayısıyla bizim için önemli olan ilk yirmi noktanın içerisine girmesine neden oldu” dedi.
 
‘YATIRIMLARIMIZI HIZ VE GÜVENİRLİLİK ÜZERİNE YAPIYORUZ’
 
DHL’in gönderileri zamanında teslim etmesinin işlerine duydukları saygının bir neticesi olduğunu söyleyen Yaşar, bu özellikleri sayesinde pazarda tercih edilme şanslarının arttığına dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti: “Biz aslında bu sektörde servis kalitelemizi satıyor. Bu kaliteden hiçbir zaman taviz vermiyoruz.Bizim zamanında dağıtım oranımız ve yaygın network ağına sahip olmamız tercih edilmemizin en büyük nedenidir. Bunun yanında kendi filomuzda çok ciddi uçaklarımız var. Bütün yatırımlarımızı hız ve güvenirlik üzerine yapıyoruz. Servis kalitesi dediğimiz performans bizde yüzde yüze yakın.
 
‘SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANINDA YER ALACAĞIZ’
 
DHL Türkiye olarak hizmet kalitelerini yükseltmek için yeni yatırımlara ağırlık verdiklerini belirten Yaşar, “Bizim için en önemli konu uçak kapasitemiz. Şu anda da statik olarak büyüme yolundaki büyük projemiz hem Sabiha Gökçen Havalimanında yer almak hem de üçüncü bir uçağı filomuza katmak. Gerek operasyon binamızla gerekse de uçak alımımızla bunu gerçekleştirmek istiyoruz. Sabiha Gökçen Havalimanında yer alarak Asya’daki müşterilerimize daha iyi hizmet vereceğimizi ve Anadolu’ya bağlantımızın daha rahat olacağına inanıyoruz. Hizmet merkezlerimizi büyütme yönünde çalışmalarımız var. Kasım ayının sonunda İstanbul’da mevcut olan 4 operasyon merkezimize Hadımköy’de büyük bir operasyon merkezi ekleyeceğiz” şeklinde konuştu.
 
‘ÇEVRECİ POLİTİKALAR İZLİYORUZ’
 
DHL’in çevreci uygulamalarda dünyada örnek gösterilen bir firma olduğuna değinen Yaşar, firmanın karbon salımını azaltacak uygulamaları hakkında şunları söyledi: “Çevreci uygulamalar asıl olarak Deutsche Post için genel bir inisiyatif. Biz işimiz gereği daha çok havayolu ve karayolunu kullanıyoruz. Buda karbon salımınım en çok yapıldığı alan. Şimdi mevcut hedefimiz 2020 yılına kadar bu salınımı yüzde 30’a kadar azaltmak. Bunu yapmak içinde gerek kullandığımız araçlarda gerekse bina malzemelerinde hem doğaya katkı veren hem de karbon salımını azaltmak için aksiyonlar almaya başladık. En önemli aksiyonumuz dünya çapında bütün ülkeler bazında kullandığımız benzin, elektrik, doğalgaz kullanımı ile ilgili rapor hazırlatma. Her ülke bununla ilgili her ay bir rapor hazırlar ve bu doğrultuda sonuca göre hesap verir. Böylelikle enerji kullanımımızı raporlayarak iyileştirmeler yapmaya çalışıyoruz.”
 
‘2012 YILI UMDUĞUMUZDAN İYİ BİR YIL OLDU’
 
2012 yılının beklentilerinin ötesinde oldukça iyi bir yıl olduğunu ifade eden Yaşar, “2012 yılı başında piyasada var olan ekonomik kriz beklentisine rağmen ilk 6 ay bizim planlarımız açısından hep olumlu yönde oldu. Türkiye’nin ithalat ve ihracattaki dinamizmine güveniyorduk beklentimiz yönünde de sonuçlar ortaya çıktı. İlk 9 aya baktığımızda gönderi âdetinde yaklaşık yüzde 20’lik bir büyüme oranı kilo oranında da yüzde 30’luk bir artış gerçekleştirdik. Özellikle Türk ekonomisindeki canlılık ve ihracatçıların başarısından dolayı giden tarafta çok daha hızlı bir trafik gözlemliyoruz” diyerek sözlerine devam etti.

Kaynak:Ulasımonline