Gefco Türkiye CEO'su Fulvio Villa : “3. Havalimanı sektöre maliyet yönünden katkı sağlamalı” dedi.
“GEFCO Türkiye” nin kuruluş sürecinden ve faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz?
GEFCO Türkiye, 2002 yılında kurulmuş ve faaliyetlerine başlamıştır. Türkiye’deki ilk faaliyetimiz Derince limanından gerçekleştirdiğimiz operasyonumuzdur. İlk büyük operasyonumuzu ise İzmit – Köseköy’den gerçekleştirdik. İzmit’ten sonra sırasıyla İzmir, Bursa, Ankara, Mersin ve Irak-Erbil’de hizmet noktalarımızı açtık. Geçen hafta da Dubai’de gerekli izinlerimizi aldık ve orada da müşterilerimize en iyi hizmeti sunacağız.
GEFCO Türkiye olarak, ithalat ve ihracatta düzenli, komple ve parsiyel karayolu taşıma hizmetlerinin yanı sıra, Türkiye ve Avrupa’da günlük toplama ve dağıtım olanağı, depo yönetimi, ulusal ve uluslararası genel kargo ve otomotiv lojistik hizmetleri veriyoruz. Türkiye’deki otomotiv lojistiğinin % 15’inde GEFCO Türkiye’nin imzası var.
“GEFCO Türkiye” 2011 yılında % 42,5 bir büyüme oranı yakalamıştı. Bu durum 2012’de ne durumda? 2013’deki hedefleriniz neler?
2010 ve 2011 yılları GEFCO Türkiye için çok güzel geçti. Türkiye’de etkinliğimizi artırmanın yanı sıra Avrupa’da da büyük bir ivme yakaladık. Ancak 2012 yılında, global krizin etkisi ile zayıflayan Avrupa pazarından dolayı daha durgun bir yıl geçiriyoruz. 2012 yılında mevcut iş hacmimizi korumayı hedefleyerek çalışmalarımızı yürüttük. 2013 yılında ise özellikle Ortadoğu’daki yeni girişimlerimizle büyüme oranımızı arttıracağımızı düşünüyoruz.
Lojistik sektöründe global bir hizmet ağı sunulması artık zorunlu bir ihtiyaç haline geldi. Geniş bir coğrafya’da faaliyet gösterdiğiniz bu sektörde müşterilere sunduğunuz hizmetlerinizde avantajlarınız nelerdir?
Lojistiğin global bir hizmet gereksinimi sadece gönderenin değil alıcının da müşteri olduğu gerçeğidir. Müşteri sadece burada değil, her yerdedir. Buradan gönderdiğiniz yükü alan karşı taraf da müşteridir. Biz bunun bilinciyle kapsamlı bir hizmet ve yaklaşım sunuyoruz.
Dolayısıyla biz tüm müşterilerimizle aynı dilden konuşabiliyor ve istediği hizmeti sunabiliyoruz.
Hava kargo taşımacılığı departmanınız hala “Overseas Solutions” çatısı altında. Yeni bir departman oluşturma çabanız var mıdır?
Hava Kargo Taşımacılığı departmanımız Ağustos ayında açtığımız Atatürk Havalimanı’nda hizmet veriyor. Bütün operasyonumuz havaalanındaki ofisimizden gerçekleştiriliyor. Satış konusunda ise “Overseas” bölümümüz zaman zaman hava kargoya destek vermekte.
Hava kargo taşımacılığı alanındaki 2013 hedefleriniz nelerdir? Ne zamandır IATA Agency olarak hizmet veriyorsunuz?
2013 yılında hava kargo taşımacılığında Hindistan ve Çin’e yaptığımız taşımacılığı geliştirmeyi planlıyoruz. Bu doğrultuda çalışmalarımızı düzenliyoruz. Sunacağımız çözümlerle mevcut pazar payımızı artıracağımızı ve IATA CASS’da daha iyi yerlere geleceğimizi düşünüyoruz.
Biz kuruluşumuzdan itibaren IATA acentesiyiz. Ancak Ağustos ayından itibaren bu pozisyonda daha aktifiz.
Yakın zaman önce “Toll Global Forwarding” ülkemiz lojistik pazarına girdi ve geçen hafta da Borusan, Balnak Lojistik’i bünyesine kattığını açıkladı. Bu tür gelişmelerin Türkiye lojistik pazarını rekabet açısından nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Az önce bahsettiğim üzere global krizin etkisi doğrultusunda Avrupa pazarı zayıflıyor. Bu global kriz etkisini tüm dünyada gösteriyor ve dünyanın her yerindeki sektörün aktörleri hareket edecek yeni pazarlar arıyor. Sektörün aktörleri Ortadoğu ve Asya pazarına giriş için Türkiye’yi köprü olarak kullanmayı ve daha geniş bir coğrafyada hizmet sunmayı planlıyor. Bu doğrultuda yeni satın almaların, birleşmelerin olacağı gibi kapanacak lojistik şirketleri de olabilir. Ancak Türkiye’de global şirketlerin çoğalmasıyla artacak rekabet, sunulan hizmette kalite getirecektir.
İstanbul’a yapılacak 3. Havalimanının hava kargo taşımacılığı sektörünü nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Kesin bir şey varsa İstanbul’a 3. Havalimanı mutlaka gerekli. Çünkü Atatürk Havalimanı artık yetersiz kalıyor. Sektörün beklentisi ise 3. Havalimanı, hava kargo taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren tüm şirketlere maliyet yönünden katkı sağlamalısıdır. Gerekli altyapı, standartlar, iki havalimanı arasındaki bağlantı ve en önemlisi trafik halledilebilirse, İstanbul dolayısıyla da Türkiye hava kargo konusunda büyük bir gelişme gösterebilir.
Türkiye’deki hava kargo taşımacılığı sektörünün gelişmesi için (yatırım, işleyiş vb.) neler yapılmalıdır?
Türkiye’deki hava kargo taşımacılığının gelişmesi sadece Türkiye’nin elinde olan bir karar değil. Dünyadaki dengelerin hangi coğrafyalara, hangi yönden, hangi şartlarda katkı sağlayacağı kararı çok kapsamlı çalışmalar sonucu ortaya çıkıyor. Mevcut hükümet 2023 yılında 500 milyarlık ihracat hedefliyor ve bu hedefe ulaşmanın yolu gerekli lojistik yatırımlarını yapmaktan geçiyor. Türkiye, hem Ortadoğu pazarında hem de diğer pazarlarda daha etkin hale gelmeye başlıyor. Bu doğrultuda Türkiye gerekli anlaşmalarla birlikte altyapı yatırımlarında bulunmalı ve transit bir kanal oluşturmalıdır.
Kaynak : havakargotürkiye