Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Demiryolu / TİCARETİN TAŞIMACILIKTA CAN DAMARI DEMİRYOLLARIDIR

TİCARETİN TAŞIMACILIKTA CAN DAMARI DEMİRYOLLARIDIR

TİCARETİN TAŞIMACILIKTA CAN DAMARI  DEMİRYOLLARIDIR02.01.2013

Türkiye’nin bugün 375 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmasında, dünyanın her köşesine mal satabilmesinde taşımacılık sektörünün büyük rolü var. Eğer bugün taşımacılık ticari hayatın can damarı ise, demiryolu da bu damarların en hayati olanıdır. Çünkü Türkiye''de demiryolu taşımacılığı hem maliyeti, hem de güvenli yapısıyla ticaretin odak noktasında yer alıyor.


“Memleketime demiryolu yapılsın da isterse sırtımdan geçsin, razıyım” der Sultan Abdülaziz. Bu sözü, Türkiye’ye ilk demiryolu geldiğinde, Topkapı Sarayı’nın bahçesinden geçmesi sözkonusu olunca söyler. Böylece ülkenin kalkınma ve gelişmesinin hızlı ulaşımdan geçtiğinin farkında olduğunun altını çizmek ister. Cumhuriyet''in ilk yıllarının yönetici kadrosu da demiryolu ulaşımını, refah için mutlak gerekli görür ve yurdun dört bir köşesini “demir ağlarla örmekle” övünür.
 

Dün mal ve yolcu taşımacılığı için bu kadar büyük öneme sahip olan demiryolları, bugün de bu önem ve hayatiyetinden hiçbir şey kaybetmedi. Özellikle bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişiminin uluslararası ticarete getirdiği büyük dinamizm sebebiyle bu önem daha da arttı. Çünkü zorlu rekabet koşullarına ayak uydurabilmenin şartı, maliyetleri minimum seviyeye çekmenin yanı sıra malları hızlı ve güvenilir şekilde teslim etmekten geçiyor. İşte bu gereklilik, tüm dünyada taşımacılık ve lojistiği ekonomik faaliyetlerin kilit noktası haline getirdi.

375 milyar dolarlık ticaretin can damarı lojistik!


Türkiye’de özellikle 1980 sonrasında benimsediği ihracata dayalı büyüme modeli ve açık ekonominin sağladığı ivme taşımacılık ve lojistik sektörünü öne çıkardı. Böylece bu sektörde hızlı ve istikrarlı bir gelişim başladı.

Burada ifade etmek isterim ki, Türkiye’nin bugün 375 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmasında, dünyanın her köşesine mal satabilmesinde taşımacılık sektörünün büyük rolü var. Kabul edelim ki, büyük hacimli ve çok geniş bölgeye yayılmış bir ticaretin, zamanında ve güvenilir bir şekilde gerçekleşmesi taşımacılık ve lojistik sektörünün gücüyle elde edildi. Dolayısıyla taşımacılık ve lojistik, ticari hayatının can damarıdır. Demiryolu taşımacılığı da bu damarların en hayati olanıdır. Çünkü Türkiye''de demiryolu taşımacılığı hem maliyeti, hem de güvenli yapısıyla ticaretin odak noktasında yer alıyor.
 

Ne var ki ülkemizde demiryolu taşımacılığı çok uzun yıllar boyunca ihmal edilerek, hak ettiği ilgiyi görmedi. Bu yüzden demiryolu taşımacılığında bir asra yakın bir süre kaybedildi. Bununla birlikte son yıllarda demiryolu taşımacılığını yeniden canlandıracak hamleler atılmaya başlandı. Artık çağın gerekleriyle örtüşen bir demiryolu politikası uygulanıyor, yatırımlar yapılıyor.
 
BALO, özel sektör gücünün başarılı bir örneği
 

Yeri gelmişken ifade etmek isterim ki, demiryolu taşımacılığında özel sektör, çok daha aktif biçimde yer almalıdır. Bunun önünü açacak düzenlemeler, ivedilikle hayata geçirilmelidir. Altyapı yatırım maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle uzun süredir özel sektör bu alanda geri kalıyordu. Artık, bu işin özel sektör eliyle yürütülmesine yönelik modeller hızla hayata geçirilip yaygınlık kazanmalıdır.
 

Bu kapsamda 2011 yılının Aralık ayında, TOBB öncülüğünde başlattığımız Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar Projesi''nden bahsetmek isterim. İTO''nun da aralarında bulunduğu 90 ticaret ve sanayi oda ile organize sanayi borsasının yürüttüğü bu proje dört şeyi hedefliyor:

1- Anadolu''nun muhtelif yerlerindeki ticari malların demiryolu ile toplanması,

2- Anadolu’dan gelip İstanbul Boğazı’nı geçerek Avrupa’ya ulaşan eski demiryolu rotasına alternatif olarak Marmara Denizi''ni Bandırma-Tekirdağ arasında Tren Ferisi ile geçen yeni bir rotanın oluşturulması,

3- Avrupa’ya, Anadolu’daki 10 farklı noktadan tarifeli blok tren seferlerinin başlatılması,

4- Taşımalarda her seferde daha fazla yük taşıma imkânı sağlayan son teknoloji konteynerlerin kullanılması.

Biz bu projenin demiryolu taşımacığına büyük bir ivme kazandıracağını, hatta demiryolunda bir dönüm noktası olacağına inanıyoruz.

 
Türk Loydu demiryoluna da ilham verecek


Türkiye''de taşımacılık ve lojistik sektörleri, günümüzde artık bir alt sektör olmaktan çıktı. Lojistik sektörümüz en modern ekipmanlar ve yönetim teknikleriyle, hizmetlerini sürekli çeşitlendiren ve uzmanlık alanlarını derinleştiren bir yapıya büründü. Klasik taşımacılığın yerini kombine taşımacılık aldı. Tüm bu gelişmeler, ortaya koyuyor ki, özel sektörümüzün demiryolu taşımacılığında çok daha büyük rol almasının önünde operasyon kabiliyeti açıdan hiçbir engel kalmadı. İnanıyorum ki, kısa bir zaman içinde Türkiye hem demiryolu taşımacılığında hem de demiryolu ekipmanı üretiminde çok önemli bir yere gelecektir. Yine inanıyorum ki, denizcilikte Türk Loydu’nun izlediği yol ve bugün ulaştığı nokta, demiryolu için de ilham kaynağı olacaktır.
 

 
Kaynak : Lojistik Hattı