İstanbul’a üçüncü havalimanı projesinde 12 yıllık yolcu garantisinin toplam değeri 6,3 milyar euro olarak belirlendi. Yolcu sayısı az olursa DHMİ işi üstlenene para ödeyecek. Gelirin bu miktarın üzerine çıkması durumunda ise gelir DHMİ’ye aktarılacak.
Üçüncü Havalimanı’nda işletmeciye verilecek 12 yıllık yolcu garantisi gelirlerinin toplam değeri 6.3 milyar euro olarak belirlendi. İlk etabının 2017-2018 yılında hizmete girmesi beklenen havalimanı Avrupa yakasında tarifeli uçuşların gerçekleştirileceği tek havalimanı olacak. İhale şartnamesine göre garanti, yolcu başına dış hat giden yolcu için 20 euro, dış hattan gelip dış hata giden transit yolcu için 5 euro ve iç hattan gelip dış hata giden transit yolcu için 3 euro servis ücreti üzerinden hesaplanacak.
Garanti verilen dış hat giden ve transit yolcu gelirlerinin belirlenen yıllık sabit miktarın altında olması durumunda aradaki gelir farkı işletmeciye ödenecek; ancak gelirin bu miktarın üzerine çıkması durumunda gelir DHMİ’ye aktarılacak.
Hesap tutuyor
Rakamları Reuters’e değerlendiren bir şirket uzman “Rakamlar DHMİ’ye gelir yaratıcı nitelikte denebilir; çünkü Atatürk Havalimanı’nın 2011 rakamlarıyla bu gelirin yaklaşık 180 milyon euro olduğunu görüyoruz. Her yıl için yüzde 10 büyümeden hesaplansa, en erken havalimanının işletmeye girmesinin beklendiği 2018 için bu rakam 360 milyon euro oluyor. Beşinci yılda ciddi bir artış görülüyor. Burada da bir sonraki faz ve yolcu kapasitesine geçişin öngörüldüğünü düşünüyorum” dedi.
Toplam dört etaptan oluşacak havalimanının birinci etabının ilk fazı 42 ay yapım süresi ve 70 milyon yolcu kapasitesi, ikinci fazı ilave 20 milyon yolcu kapasitesi öngörüyor. Yolcu kapasitesi 90 milyona ulaşınca geçilecek ikinci etap, projeye yeni bir pist eklenmesini, üçüncü etap ise hem yeni bir pist hem 30 milyon ek yolcu kapasitesi hedefliyor. Son etapla projenin toplam yolcu kapasitesinin 150 milyona çıkması öngörülüyor.
Atlasjet ihalede yer alamayacak
Şartnamenin şirket veya ortaklık şartlarını düzenleyen maddelerinde ise, ihaleye katılacak firmaların son üç yıldır kesintisiz faaliyette bulunması ve ortak girişim grubu (OGG) olarak katılımlarda OGG’nin maksimum üç ortaklı olmasının yanı sıra şu katılım koşulları yer alıyor:
- OGG’de iş deneyim belgesine sahip bir ortak bulunacak; bu ortağın (pilot ortak) payı en az yüzde 51 olacak ve bu pay en az üç yıl korunacak; pay devri için bakan onayı aranacak.
- Şirket veya OGG’nin; son beş yılda, tek sözleşmede asgari 250 milyon euro tutarında, otoyol, devlet yolu, köprü, tünel, pist, apron, taksi yolu yapı gerçekleşmesi veya tek bir sözleşmede toplam 300 bin metrekarelik 5 yıldızlı otel veya AVM yapmış olması veya 300 milyon euro yatırım şartlı uluslararası havalimanı işletmeciliği için gerekli alt-üst yapı tesisi olan havalimanı veya terminal binası yapmış olması gerekecek.
- Şirketin veya OGG pilot ortağının son beş yılda toplam gelen-giden yolcu gerçekleşmesi asgari 30 milyon yolcu olan uluslararası havalimanı veya tek bir havalimanı bünyesinde toplam büyüklüğü asgari 300 bin metrekare olan 30 milyon yolcu ortalamalı terminal binası işletmiş olması şartı aranacak.
- Havayolu şirketleri ile bu şirketlerle yüzde 10’un üzerinde ortaklık ilişkisi bulunan şirketler ihaleye katılamayacak. (Atlasjet’i bünyesinde bulunduran AIC Holding, İtalyan ortakları ile havalimanına talip olduğunu açıklamıştı. İhale şartnamesine göre katılamayacak)
Çukurları kim dolduracak?
Havalimanı arazisi olarak eski maden ocaklarının bulunduğu alanın tespit edilmiş olması ve zeminde yer yer 80-100 metrelik çukurlar bulunması sebebiyle, zeminin doldurulmasının inşaatta en maliyetli ve zorlu safha olması öngörülüyor.
Dolgu malzemesinin temininde yaşanacak sıkıntıların yapım sürecini askıya alacak mücbir sebeplerin arasında sayıldığı şartnamede, malzeme temininin şirketin sorumluluğunda olduğu belirtilip, Kanal İstanbul projesinden çıkacak malzemenin uygunluğunun tespiti sonucu, bu hafriyatın DHMİ kanalıyla dolgu malzemesi olarak kullanılacağı, iki projenin eş zamanlı olmaması, yeterli malzeme çıkmaması, uygun malzeme bulunmaması veya elde edilememesi halinde ise işlemlerin yüklenici şirketin sorumluluğunda olduğu belirtiliyor.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, havalimanı ihale tanıtımında, “Biz yüklenici firmaya (maden çukurlarını dolduracak) toprak alacağı yeri göstermekle mükellefiz, onu da temin edeceğiz; yoksa projenin zamanında tamamlanması mümkün olmaz” demişti.
Kaynak : Vatan Ekonomi