İhracata yönelik kredilerde "pozitif ayrımcılık" isteyen TİM, bu konuda Türkiye Bankalar Birliği ile uzlaşmaya vardı. Uygulama hükümetin kararını bekliyor. Türk Eximbank da ihracatçının sigorta teminat maliyetlerini aşağı çeken üç yeni uygulama başlattı.
İhracatın finansal açıdan ilave yöntemlerle desteklenmesi amacıyla yürütülen çalışmalar ivme kazandı. Türk Eximbank, ülke kredileri, ihracat sigortası ve teminat mektubu konusunda ihracatçılara önemli destekler içeren uygulamaları başlatırken, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) de ihracata yönelik kredilerde "pozitif ayrımcılık" uygulanması konusunda Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ile uzlaşmaya vardı.
DÜNYA'ya konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracat ve ihracata yönelik yatırım kredilerinin, geçen olduğu gibi bu yıl bankaların kredi büyümesi için öngörülen yüzde 15'lik sınırlamanın dışında tutulması gerektiği görüşünü dile getirdi. Tüketime yönelik kredilerin artışına getirilen sınırlamanın cari açığını azaltılmasında etkili olduğunu, ancak cari açığını azaltılmasına katkı sağlayan ihracata yönelik kredilerin daraltılması yerine desteklenmesi gerektiğini söyledi.
TBB ile uzlaştık
"Üretime ve ihracata yönelik kredilerin genişlemesi cari açığı artırmadığı gibi tam tersin ebir etkisi söz konusu. Üretim ve ihracat cari açığı kontrol altına alan temel unsurlardır" diyen Büyükekşi, konunun önemine ve bu yönde yürüttükleri çalışmalara ilişkin şu bilgileri aktardı:
"Geçen yılın 9 aylık döneminde ihracat büyümeye 4.7 oranında katkı sağladı. 2013'te de benzer bir tablo bekleniyor. Bunun aynı şekilde devam etmesini arzu ediyorsak, ihracata verilen kredilerin, yüzde 15'lik sınırın dışında tutulması lazım. İkinci konu, karşılık oranlarıdır. Diyoruz ki, bankaların ihracata yönelik kredilerinde karşılık düşürülsün ve burada da pozitif b ir ayrımcılık olsun. Böylelikle bankaların maliyeti düşecek ve bankalar da bunu ihracat kredisi kullanan ihracatçıya yansıtacak. KOSGEB kredilerinde benzer bir uygulama zaten var. Bunun ihracat kredilerine de uygulanmasını istiyoruz. Üçüncü nokta ise, Banka ve Sigorta Muameleleri VergisiÖ BSMV'de oranı belirlemek bakanlar kurulunun yetkisinde. Eğer ihracata dayalı kalkınma modeli uyguluyoruz diyorsak, bunun gereklerini yerine getirmeli, ihracata dayalı kalkınmayı, bu alandaki kaynak maliyetini azaltarak sağlamanın da yolunu bulmalıyız. İşte bu çerçevede, Bakanlar Kurulu'nun, ihracat kredilerinde BSMV oranının düşürmesini talep ediyoruz. Önerdiğimiz şekilde kaynağı ucuzlatmanın devlet, bankalar ya da başka kurumlar açısından zarar doğuracak bir yanı da yok.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracat kredilerine pozitifi ayrımcılık konusundaki önerileri üzerinde TBB ile görüştüklerini ve mutabakata vardıklarını bildirdi. Büyükekşi, "Önümüzdeki günlerde konuyu hükümet ve BDDK nezdinde de görüşeceğiz. Umuyoruz ki, bu talebimiz en kısa sürede karşılık bulacaktır" diye konuştu.
Eximbank ihracatçıyı rahatlattı
İhracatın artırılması ve yeni hedef pazarlarda arzu edilen yüksek oranlı büyümenin sağlanabilmesinde Eximbank'a önemli görevler düştüğünü vurgulayan TİM Başkanı ve Türk Eximbank Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Büyükekşi, bankanın bu kısa süre önce başlattığı yıl üç yeni uygulamayla, ihracatçının finansal yükünü önemli ölçüde azalttığını ve ihracat olanaklarının artmasına katkı sağlayacağını da bildirdi.
Büyükekşi, yeni uygulamalar kapsamında ülke kredileriyle ilgili şu bilgileri verdi: "Bunlardan ilki, ülke kredileriyle ilgili uygulamaÖ Önceki uygulamada ihracatçı herhangi bir ülkeye mal satacağında o ülkedeki alıcıyla anlaştıktan sonra Eximbank'a başvuruda bulunuyor ve Eximbank da uygun görmesi halinde o ülkeye alıcı kredisi açıyordu. Yeni uygulamayla, Eximbank Türkiye'nin hedef pazar olarak belirlediği ülkelerde kendisi önceden görüşmeler yürüterek o ülkedeki Eximbank ya da muadili bankalarla bir limit belirliyor, sonra ihracatçıya dönüp, 'benim şu ülkede şu kadar miktar alıcı kredisi limitim var. Bundan yararlanabilirsin' diyor. Bu çerçevede ilk olarak Gana'ya traktör ihracatı gerçekleştirdik. Bu uygulama ihracatçıya yeni kapılar açacak."
Mehmet Büyükekşi, Eximbank'ın diğer iki uygulamasıyla ilgili olarak şunları aktardı: "İkinci önemli uygulama sigorta konusunda hayata geçiriliyor. Önceki uygulamada ihracat sigortasından yararlanabilmek için, ihracatının tamamının Eximbank'a sigortalatılması koşulu vardı. Şimdi bunu kaldırdık. İhracatçı herhangi bir ülkeye yapacağı ihracatın istediği kadarını sigorta ettirebilecek. Böylece de büyük bir sigorta primi maliyetinden de kurtulmuş olacak. Üçüncü yenilik geçen pilot uygulama olarak gerçekleştirilmişti. Bu da daha önceden herhangi bir ülkeye sattığınız mal mukabili ihracat kredisi kullanabilmeniz için teminat vermeniz gerekiyordu. Şimdi yeni uygulamayla Türk Eximbank, eğer ihracat sigortası yaptırdıysa, ihracatçının yüklediği malı teminat olarak kabul edecek. Bu da ihracatçının yüklü maliyet ödeyerek bankalardan aldığı teminat mektubu sorununu ortadan kaldıracak. Böylelikle, bu uygulama bu seneki vadeli satışların tamamını kapsayacak ve ihracatçılar önemli bir teminat yükünden de kurtulmuş olacak."
"AKREDİTİTE STANDARDIMIZ OLMALI"
"TİM Başkanı Büyükekşi, Türkiye'nin gerek haksız rekabet yaratan ithalatın önlenmesi, gerekse ihracatına artırmasına yönelik olarak uluslararası alanda akredite bir standart kuruluşuna sahip olması gerektiğini söyledi. Ekşi'nin bu konuya ilişkin değerlendirmeleri de şöyle: "Standardizasyon konusunda daha etkin bir konumda olmalıyız. Bugün Irak'a mal satmakta zorlanıyoruz. Bu ülkeye mal satabilmek için SGS ve Bureau Veritas'ın standartlarına uygunluk belgesine sahip olmanız lazım. Neden Türkiye'den bir standart kuruluşunun standartları geçerli olmasın. TSE ile bu konuda görüşmelerimiz oldu. Kendilerine "küresel olun" dedik. Türkiye'nin uluslararası alanda etkin en az bir standard kurumu ile bir mali denetim kurumunun olması lazım. Bu konuda geç kaldık."
"STA'LAR KONUSUNDA ISRARCI OLMALIYIZ"
"Türkiye'nin, Avrupa Birliği'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları'ndan kayıplarının giderek arttığına dikkat çeken Mehmet Büyükekşi, konuya ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: "STA'lar elimizi kolumuzu bağlıyor. Bu ülkeler kendi açılarından haklı olarak bizimle STA imzalamaya yanaşmıyorlar. Onlar bize avantajlı şekilde ihracat yaparken, biz onlara aynı şekilde mal satamıyoruz. Ortada çok ciddi bir haksız rekabet var. Türkiye'nin bu konunun sıkı şekilde takipçisi olması ve AB'nin imzaladığı STA anlaşmalarına otomatik olarak dahil edilmesini sağlaması lazım."
"KORE'Yİ MERCEK ALTINA ALDIK"
"Üretimde ve ihracatta ileri teknolojilini payını orta vadede en az yüzde 10'a çıkarmalıyız. Bu çerçevede Güney Kore örneğini mercek altına aldık. Bu ülkenin ihracatını 10 yılda 134 milyar dolardan 554 milyar dolara nasıl çıkardığını araştırıyoruz. Bu çalışma bizim için önemli bir benchmark olacak. Türkiye'nin sektörel açıdan da stratejik önceliklerini belirlemesi gerekiyor. Belli sektörlere yönelik de pozitif ayrımcılık yapılmalı diye düşünüyoruz. Türkiye'nin savunma ve havacılık, tıbbi cihazlar, hastane ekipmanları, biyo ve nano teknoloji, robotik, ve makine sektörü stratejik sektörler olarak öne çıkıyor. Bu arada tabii ki güçlü olduğumuz sektörleri gözden çıkaramayız. Örneğin hazır giyim sektörü diyoruz. En fazla net katma değerimizin olduğu sektörlerden biri."
Kaynak : Dünya