Son yıllarda yoğunlaşan yatırımlarla depolama kapasitesinin sektörün temel bazdaki ihtiyaçları için yeterli düzeyde olduğunu, ancak Türkiye’de günden güne tedarik zinciri yönetimi prensiplerinin geliştiğini belirten UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin, özel nitelikte gıdalar, tehlikeli maddeler ve ilaç ile soğuk hava, açık hava depoları konusunda daha ciddi yatırımlara ihtiyacın olduğunu söyledi.
“Türkiye’nin lojistikteki konumu daha da ön plana çıkacak”
Yakın gelecekte dünya ticaret hacminin gelişmekte olan ülkelere yöneleceği öngörüsünde bulunan UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin, bunun Türkiye’nin lojistik konumunu daha da ön plana çıkaracağını ve sektörde altyapı, demiryolu, liman yatırımları yanında depo yatırımlarının da hız kazanacağını söyledi.
Araştırma Servisi
Lojistik ve taşımacılık sektörünün ana iş konularından birinin depolama ve dağıtım prosesleri olduğunu dile getiren Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Turgut Erkeskin, rekabetin hızla arttığı küresel pazarda depolama ve dağıtımın daha iyi, daha hızlı ve daha düşük maliyetlerle yapılabiliyor olmasının ülkelerin lojistik performanslarını doğrudan etkilediğini ve ekonomilerin uluslararası pazarlardaki ağırlığını belirlediğini ifade etti. Son yıllarda yoğunlaşan yatırımlarla depolama kapasitesinin sektörün temel bazdaki ihtiyaçları için yeterli düzeyde olduğunu, ancak Türkiye’de günden güne tedarik zinciri yönetimi prensiplerinin geliştiğini söyleyen Erkeskin, özel nitelikte gıdalar, tehlikeli maddeler ve ilaç ile soğuk hava depoları ve açık hava depoları konusunda ise daha ciddi yatırımlara, uzmanlığa ve zamana ihtiyaç olduğunu açıkladı. Bu alana yapılacak yatırımların, kısa sürede halihazırdaki ihtiyaca cevap vermenin yanı sıra, kendi ticari hacmini yaratacağına işaret eden Erkeskin, “Depolama ve dağıtım kabiliyetlerimizin artması, lojistik ve taşımacılık sektörünün de hizmet çeşitlerinin, kalitesinin ve hacminin artacağı anlamını taşıyor. Sektörde depolama kapasitesi ve toplam yatırım tutarı gibi istatistiki bilgileri açıklayacak sağlıklı veriler mevcut değil. Ancak, yapılan araştırmalar Türkiye’de mevcut depo stokunun yüzde 60’ının (diğer bir deyişle, 5 milyon metrekarelik bölümünün), sanayi ve üretimin yoğunlaştığı İstanbul, Gebze ve Kocaeli’de toplandığını gösteriyor. Oran olarak baktığımızda mevcut depoların yüzde 25’inin İstanbul Avrupa yakasında, yüzde 40’ının İstanbul Anadolu yakasında, kalan yüzde 35’lik kısmının ise Gebze’de bulunduğunu görüyoruz” dedi.
Yatırımlar daha çok depolama ve lojistik merkezlerine yönelik
Türkiye'nin hızla büyüyen sektörlerinden biri olarak lojistik sektörünün 2012 yılında da yatırımda hız kesmediğini dile getiren Turgut Erkeskin, lojistik şirketlerinin en çok yatırım yaptığı alanın ise depo ve lojistik merkezleri olduğunu aktardı. Bu alana önemli bir bütçe ayıran sektör firmalarının modern ve büyük depo yatırımları yaparak 2013 yılına girdiklerine işaret eden Erkeskin, şunları söyledi: “Sektördeki depo yatırımlarının artmasını iki ayrı başlıkta değerlendirebiliriz. İlki, büyük sanayi firmalarının artık ürünlerini kendi bünyelerinde depolamak yerine lojistik firmalarının depolarını kullanmayı tercih etmeleri; ikincisi ise Türkiye’nin Ortadoğu ve Türk cumhuriyetlere yakınlığı nedeniyle bölgesinde ‘bir üretim ve lojistik üssü’ haline gelmesiyle birlikte özellikle yabancı firmaların depo ve lojistik merkezi yatırımlarını çekmesi. Önümüzdeki yıllarda da Türkiye’ye ve Türk taşımacılık ve lojistik sektörüne yönelik ilginin artacağını, yerli ve yabancı yatırımları çekmeye devam edeceğini öngörüyoruz. 2012 yılında gelişme ve büyüme trendine bağlı olarak sektörde çok önemli güç birlikleri yaşandı, yerli ve yabancı şirket evlilikleri ve satın almalar gerçekleşti. Bu hareketliliğin olumlu yansımaları olacağına inanıyoruz.”
Sektör, yatırımcılar için cazibesini koruyor
Türkiye’nin dünya ticaretine paralel olarak gelişen lojistik ve taşımacılık sektöründeki alt yapı eksikliklerinin gerek kamuda, gerekse özel sektörde açık ve net olarak tartışıldığını belirten Turgut Erkeskin, bunları aşmak için projeler geliştirilip mevzuat değişiklikleri üzerinde çalışıldığını ve yatırımların yapıldığını söyledi. Kamusal yapılandırmalarda da 2013’te etkileri daha net izlenebilecek nice düzenleme ve yatırımın söz konusu olduğunu anlatan Erkeskin, “Yeni uygulamalarla güvenilir oyuncuları desteklenen, hızlı ve rekabet gücü artmış bir lojistik ve taşımacılık sektörü hedefleniyor. Diğer yandan sektörümüz 2012 yılını da, dünya çapındaki risklere rağmen büyümeyle kapattı. 2013’te de gerek ihracat oranlarımızın gerekse ticari trafiğimizin yükseleceğine inanıyoruz. Yerli ve yabancı yatırımcılar için, sektörümüze ilişkin projeler cazibesini koruyor. Bugün gelinen noktada, Türkiye’nin lojistik ve taşımacılık sektörü anlamında dünya çapında daha cesur ve rekabetçi bir oyuncu olduğunu belirtmek mümkündür. Kuşkusuz altyapı ve mevzuatımıza ilişkin aksaklıkların düzeltilmesiyle tüm taşımacılık modlarının yüksek kapasite ile kullanımını hedefleyen, çevreye duyarlı projeler önceliklerini koruyor” şeklinde konuştu.
Kaynak : Dünya