Son yıllarda yakaladığı büyüme çizgisiyle dikkat çeken Litvanya, Baltık bölgesinde köprü ülke olmayı hedefliyor ve avantajlar sunuyor.
Avrupa Birliği'nin önde gelen büyük ülkeleri krizin etkilerini henüz atlatamazken, özellikle Baltık bölgesindeki üye ülkeler artı büyüme rakamlarına ulaşarak dikkat çekiyorlar. Bu ülkelerden birisi olan Litvanya da, küresel krizin patlak verdiği 2009 yılında yüzde 15 daralma yaşamasına rağmen bir yıl içerisinde toparlanarak yüzde 1.4 büyümeyi başardı. Litvanya'nın euro para birimine geçebilmek için gerekli Maastricht Kriterleri'ni yerine getirme adına ciddi bir ekonomi politikası yürüttüğünü söyleyen DEİK Türk-Litvanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Güneş, "Euro Bölgesi'ne geçmek için Litvanya, yüzde 8 oranındaki mevcut bütçe açığını önümüzdeki 4 yıl içerisinde yüzde 3'e indirmek ve bu hedefe 2014 yılında ulaşmak amacında. Bu yılda da büyümenin devam etmesi ve Litvanya'nın Avrupa Birliği içerisinde büyüme açısından ilk sıralarda yer alması bekleniyor" dedi.
'Litvanya, uygun bir zemine sahip'
Litvanya'nın Baltık bölgesinde önemli bir konumda bulunduğunu ifade eden Güneş, altyapısı ve lojistik ağıyla Litvanya'nın bölgesinde köprü ülke olmak istediğini belirtti. Litvanya hükümetinin yabancı yatırımcılar için çeşitli destekler sağladığını dile getiren Güneş, ülkenin üretim bakımından uygun zemine sahip olduğunu kaydetti. Baltık bölgesine yatırım yapmak için Litvanya'nın merkez konumda olduğunu anlatan Güneş, "Türk yatırımcılarının küçük bir pazar olduğu düşüncesiyle günümüze dek yatırım yapmaktan kaçındığı Litvanya, bugün bir Avrupa Birliği üyesi olarak, AB pazarına üretim yapmak için uygun bir zemine sahiptir. Yüksek eğitim seviyesi ile de yatırımcılara verimli bir işgücü sunuyor" diye konuştu.
Litvanya'nın eğitimli iş gücüne vurgu yapan Güneş, bunun Türkiye için önemli bir fırsat olduğunun altını çizdi. Litvanya aracılığıyla gelişen Baltık bölgesine erişimin kolaylaşacağını belirten Güneş, "Büyümeye devam eden Türk ekonomisi için bu büyüyen coğrafya, şu ana kadar arzu edilen seviyelere henüz ulaşmamış bir ticaret hacmi potansiyeli sunmaktadır" şeklinde konuştu. Litvanya'da oldukça gelişmiş altyapı olanakları sunulduğunu aktaran Güneş, bilgi teknolojileri ve iletişim, biyoteknoloji, metal işleme, makine ve elektrik teçhizatı, plastik ve mobilya lanında yatırım olanaklarının bulunduğunu kaydetti. Litvanya'ya petrol yağları, kara ulaşım araçları, giyim eşyası, sebze ve meyve, mobilya ve parçaları, gübre ve ilaç sektörü alanlarında ihracat yapmanın mümkün olduğundan bahseden Güneş, yatırımcılar için Avrupa Birliği fonları ve serbest ticaret bölgesi gibi avantajların yer aldığını söyledi. Sanayisi en g üçlü Baltık ülkesiLitvanya'nın sanayi açısından diğer Baltık ülkelerine oranla daha güçlü bir konumda olduğunu anlatan Güneş, "Makine ve makine sistemleri üretimi, elektrikli aletler, ısıtma ve soğutma sistemleri, tekstil ve deri ürünleri, kimya sanayi ve suni gübre ile mineral yakıtlar ekonomisinin katma değer üreten belli başlı sektörleridir. Litvanya'nın ihracatında da bu sektörler başı çekmektedir" dedi.
Türkiye ve Litvanya arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da artması gerektiğini dile getiren Güneş, "Litvanya'nın 2002-2012 yılları arasında Türkiye'deki toplam yatırımları 21 milyon dolardır. Türkiye'de Litvanya kaynaklı 25 şirket faaliyet gösteriyor. Bunun dışında Litvanya ulaşım açısından önemli bir konuma sahip. Dolayısıyla, Viking Tren Hattı taşımacılık açısından önemli. Litvanya firmaları, diğer Baltık ülkeleri gibi bu hatlardaki taşımacılık faaliyetlerini öne çıkarıyor. Türkiye'ye kadar hatların devam etmesi için çalışmalar yürütüyorlar" dedi. Viking Tren Hattı projesinin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Güneş, proje ile ilgili şunları söyledi:
"Litvanya ve Türkiye hükümetlerinin ortaklaşa oluşturduğu Viking Treni projesinin hayata geçmesiyle gelecek dönemde Litvanya ile ticari ilişkilerin ivme kazanması beklenmektedir. Viking Treni, Baltık Denizi ile Karadeniz arasında Klaipeda, Odessa ve İliçevski deniz limanlarını demiryolu ile birleştiren önemli bir kombine taşımacılık projesidir. Bu proje kapsamında Karadeniz üzerinden Türk limanlarına bağlantısının sağlanması ve ülkemiz üzerinden Asya, Ortadoğu ve Avrupa'ya uzatılması sağlanacaktır."
Kaynak:Dünya Gazetesi