Bakan Binali Yıldırım, Kemalpaşa’da, 14 bin 211 konteyner depolama kapasitesi, 173 bin metrekare kapalı depo alanı olan Türkiye’nin en büyük lojistik merkezinin temelini attı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kemalpaşa’da, 3 milyon metrekare alana yayılı, 14 bin 211 konteyner depolama kapasitesi, 173 bin metrekare kapalı depo alanı olan Türkiye’nin en büyük lojistik merkezinin temelini attı.
Temeli atılan merkez, yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilecek. Kuzey Ege Limanı’na Torbalı-Kemalpaşa demiryolu bağlantısıyla Ege’nin yüklerinin toplama merkezi olacak.
Yıldırım, lojistik merkezin, seçim sürecinde açıklanan 35 İzmir 35 Proje’nin 16’ncısı olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Bu merkezde gümrükleme olacak, paketleme olacak, aklınıza gelen ulaşımla, taşımayla ilgili birçok işlem burada bitecek, mallar gideceği noktaya hiçbir engelle karşılaşmadan gidecek. Kuzey Ege Limanı’na gidecek, Anadolu’nun içine gidecek, demiryolu bağlantısı olan bütün ülkelere gidecek. Bu merkez, ‘35 İzmir 35 Proje’nin 16’ncısı. Hani, ‘Bu projeler balon’ diyenlere selam olsun. 16’ncısı yapılıyor. Diğerlerinin de projeleri yapılıyor. Bunlar öyle eften püften projeler değil. 350 milyonu bulan bir iş. Bu lojistik merkez İzmir için, Türkiye için koyduğumuz hedefler açısından çok önemli. Böyle merkezler, demiryolları, havalimanları yapacağız. O zaman İzmir 2023’te en fazla ithalat-ihracat yapan ikinci kent olacak. İzmir sanayide, ticarette, turizmde, denizcilikte, tarımda gelişecek.”
Lojistik merkez olacak
Bakan Yıldırım, İzmir’in ülkeye yük olan değil, yükünü alan bir kent olduğunu belirterek, “İzmir lojistik merkez olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. İzmir; serbest bölgesi, OSB’leri ile üreten, ürettiğini satan ve ülkemize katma değer sağlayan, ülkemize yük değil, ülkemizin yükünü alan bir şehir olmaya devam ediyor. Burası, Cumhuriyet’in kurulduğu şehirdir, iktisat kongresinin toplandığı kenttir, sanayi tesislerinin kurulması ülkemizin çağdaş uygarlık seviyesine emin adımlarla ilerlemesi sonucunu verdi” dedi.
Amansız bir çelişki
Bakan Binali Yıldırım, İzmir’de kruvaziyer limanına yapılması gündeme gelen alışveriş merkezine tepki gösterenlerin limanın 100 metre ötesine 3.5 emsal imar verdiğini söyledi, “Amansız bir çelişki, böyle bir şey olamaz. İzmir’in bunu sorgulaması lazım” dedi.
Yıldırım, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi üyeleriyle kahvaltı yaptı.
Toplantıya, Vali Cahit Kıraç ile EMD Genel Başkanı Turgay Türker de katıldı. Bakan Yıldırım, “İzmir’de körfez şehir içi ulaşımı belediye yapıyor. Belediyenin yeni vapur siparişleri var. Onlar devreye girerse belki iyileştirme olacak. Kruvaziyer limanı yapmak istiyoruz ama karşımıza klasik itirazlar çıkıyor. Ağzı yüzü düzgün bir liman olsun, görsel olarak da rahatlatıcı bir yer olsun istedik. İçinde alışveriş merkezi, ticari alan var diye kampanya başlatıldı. İsteklilerin keyfi kaçtı, istediğimizi bulamadık. Limanda bu kadar alan olmazsa adam bu yatırımı neden yapsın? ‘Trafik yükü olacak’ diye itirazlar oldu, gerçi onların hepsi çalışıldı, edildi ancak bir yandan bunları söylerken 100 metre ötesine 3.5 emsal imar verdiler. Düşünebiliyor musunuz bu amansız bir çelişki, böyle bir şey olamaz. İzmir’in bunu sorgulaması lazım” dedi.
İşveren şeffaf olmalı
Yıldırım, basın mensuplarının sorusu üzerine, aylardır maaşlarını alamadığı için eylem yapan BMC işçilerinin sorunuyla ilgilendiklerini, sıkıntının işverenin finansal yönetiminden kaynaklandığını belirtti. Bakan Yıldırım, şunları kaydetti: “Biz işin hiçbir yerinde yokuz. İzmir’in konusu olduğu için doğal olarak ilgilenmek durumundayız. Geçenlerde sendika yürüyüş yaptı. Ben devreye girdim. Bir miktar ödeme yaptırdık. Çok ihtiyacı gören bir şey değil. İşverenle, çalışanlarla görüştük. BMC’ye iş yapan alt yüklenicilerle de bir araya geleceğiz. Sorun işverenin finansal yönetiminden kaynaklanıyor. Sipariş sorunu pek görünmüyor. Finansal sorunlar diğer yönetim sorunlarını tetikliyor. Zaman geçtikçe durum daha kötüye gidiyor. İşveren, ‘Bir ortak arayışı içindeyim’ dedi. En son, ‘Geçen ay sonu bir Çek firmasıyla anlaşacağız’ dedi ama bir şey çıkmadı. Biz bu sorunun çözümü noktasında gayret gösteriyoruz ama tek başına yeterli gelmiyor. İşverenin şeffaf olması, bilgilerini tam paylaşması lazım ki çözüm üretmek kolay hale gelsin. Sendikayla yakın temasımız devam ediyor. Asıl gayreti göstermesi gereken işverendir. Onu zorlamaya çalışıyoruz.”
Kaynak:Deniz Haber