Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / OTOMOTİVİN YENİ PAZARLARDAKİ KILAVUZU LOJİSTİK OLACAK

OTOMOTİVİN YENİ PAZARLARDAKİ KILAVUZU LOJİSTİK OLACAK

OTOMOTİVİN YENİ PAZARLARDAKİ KILAVUZU LOJİSTİK OLACAK22.07.2013
AB ülkelerinde yaşanan daralmanın otomotiv sektörünü Amerika, Kuzey Afrika ve Türki Cumhuriyetler gibi yeni pazarlara yönelttiğine dikkat çeken Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Sabuncu, endüstriyi bu pazarlarda başarıya taşıyacak olanın, altyapısı modernize edilmiş ve güçlü bir lojistik sektörü olduğunu vurguluyor.

2012 yılını, AB pazarının beklentilerin çok üzerinde daralması ve kur farkından kaynaklanan kayıplar nedeniyle daralma ile kapatan otomotiv endüstrisi, bu yıl 20 milyar USD’lik ihracat hedefliyor. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Sabuncu, 2012 yılında bir önceki yıla göre %5 gerileme ile 19,1 milyar USD dolarlık ihracat gerçekleştiren endüstrinin, bu yılın ilk beş ayında performans artırdığını belirtiyor.

Yılın ilk beş ayında geçen yılın aynı dönemine göre otomotiv endüstrisinin ihracatının %4 artarak 8.7 milyar USD’ye ulaştığını söyleyen Sabuncu şunları aktarıyor: “Endüstri bu dönemde sektörel bazda Türkiye ihracatındaki lider konumunu devam ettirmektedir. Otomotiv endüstrisinde üç ana mal grubumuz olan yan sanayi, binek otomobiller ve eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlarda çok yüksek olmasa da geçen yıla göre artışlar yaşanmaktadır. Yılın ilk beş ayında otomotiv yan sanayinde %5, binek otomobillerde %7, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlarda ise %1 ihracat artışı yaşandı, Geçen yıl 19,1 milyar USD’lik ihracata ulaşmıştık. Bu yılki 20 milyara ulaşmak için de %5’lik bir ihracat artışı gerekmekte. Yılın ilk beş ayında otomotiv ihracatımız %4 arttı. Dolayısıyla 20 milyar USD’lik ihracat hedefimiz aynen devam ediyor. AB pazarında Nisan ayında küçük oranlarda da olsa artış görüldü. Ancak Mayıs ayında tekrar yüksek oranlarda düşüş yaşandı. Dolayısıyla en önemli pazarımızdaki istikrarsız seyir de devam ediyor. AB pazarının yılsonuna doğru biraz toparlanmasını bekliyoruz. Bu da ihracat rakamlarımıza olumlu yansıyacaktır. Bu durumda yılsonunda 20 milyar USD’lik ihracat hedefinin üzerine çıkmamız da şaşırtıcı olmayacaktır.”

2012 yılı verilerine göre otomotiv endüstrisinin dünyanın 16. büyük, AB-27 ülkeleri içerisinde de 6. büyük üretici konumunda bulunduğuna dikkat çeken Sabuncu, “Ancak en önemlisi 2012 yılı üretim verilerine göre, ülkemiz Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi olma konumunu sürdürmektedir. 2012 yılında sektör olarak 185 ülkeye ihracat gerçekleştirildi. Bu da dünyanın dört bir yanında Türkiye’de üretilen araçların kullanıldığı anlamına gelmektedir” diyor.

AB DÜŞTÜ, AMERİKA YÜKSELİŞE GEÇTİ

Orhan Sabuncu, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen otomotiv sanayi açısından AB ülkelerinin en önemli pazar olmayı sürdürdüğünü söylüyor. AB ülkelerinin otomotiv ihracatı içerisindeki payının 2011 yılında %72 iken, 2012 yılında %68’e düştüğüne dikkat çeken Sabuncu, “2012 yılında AB ülkelerine yönelik ihracat da düştü. Özellikle AB içerisindeki en önemli pazarlarımızdan Fransa’ya yönelik yaşanan ihracat düşüşü ve İtalya’ya yönelik yaşanan %23 düşüş, toplam otomotiv ihracatımıza olumsuz yansıdı. Buna karşılık 2012 yılında Amerika ülkelerine yönelik ihracatımız , Afrika ülkelerine yönelik ihracatımız %25, Türki Cumhuriyetlere yönelik ihracatımız da %42 arttı. Ülkeler bazında ise Birleşik Devletler’e yönelik otomotiv ihracatımız , Irak’a %63 ve Arjantin’e ise %77 artı. 2013 yılı Ocak-Mayıs dönemine bakıldığında ise en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya yönelik ihracat %4 azalmasına rağmen, en fazla ihracat yapılan ülkeler arasında yer alan Birleşik Krallık’a %34, Birleşik Devletler’e , Belçika’ya %26, Cezayir’e %46 ihracat artışları toplam otomotiv ihracatımıza olumlu yansıdı. Yine en önemli pazarımız konumunda bulunan AB ülkelerine yönelik ihracat da yılın bu döneminde %5 arttı. Alternatif pazarlardan olan Amerika ülkelerine yönelik ihracat , Afrika ülkelerine yönelik ihracat da %40 arttı. Bu dönemde ülke grupları bazında en ciddi olumsuzluk Ortadoğu ülkelerine yönelik ihracatın ’a düşmesidir” diyor.

Orhan Sabuncu, AB ülkelerinin Türkiye otomotiv endüstrisi açısından öneminin orta vadede de devam edeceğini söylüyor. Uzun vadede ise şu an itibariyle en önemli alternatif pazarlarlar konumunda bulunan Kuzey Afrika, Amerika ve eski Doğu Bloğu ülkelerinin otomotiv ihracatındaki paylarının artacağına dikkat çeken Sabuncu, “Burada, endüstrimizin dünya pazarlarındaki rekabetçiliğini yükseltebilmesi için katma değeri yüksek araçlar, aksam ve parçalar üretmesinin gerekliliğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu doğrultuda firmalarımız gelecekteki yerlerini alabilmeleri için Ar-Ge’ye, inovasyona, tasarıma ve markalaşmaya yatırım yapmalılar” vurgusu yapıyor.

REKABETTE EN BÜYÜK AVANTAJ TEDARİK ZİNCİRİNDE FARKLILAŞMA

Türkiye otomotiv endüstrisinin son birkaç yılda istikrarlı olarak 1 milyon adedin üzerinde araç ürettiğini ve bunun ortalama %70’inin dünyanın dört bir tarafına ihraç edildiğini vurgulayan OİB Başkanı Orhan Sabuncu, ihraç edilen araçların %94’ünün denizyolu, %2’sinin demiryolu ve %4’ünün ise karayolu ile taşındığını söylüyor. Lojistik planlamasının endüstrinin geleceği açısından en önemli konulardan biri olduğuna dikkat çeken Sabuncu, “Artık dünya pazarında ürünler arası fiyat rekabeti, üretim maliyeti, pazarlama masrafları, ürün farklılaşması gibi süreçler çok benzeşiyor. Rekabetçi avantaj yaratacak en önemli konu tedarik zincirindeki farklılaşmadır. Bu nedenle tedarik zinciri planlaması artık çok önemli bir faaliyet olmaktadır. ‘Lojistik’ başlığı altında toplanan bu süreç hala birçoklarının sandığı gibi sadece taşımacılıktan ibaret bir işlev olmayıp, rekabette en önemli aktörlerden birisidir” diyor. 

2011-2014 dönemini kapsayan ve 5 hedef, 27 eylem planından oluşan Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi’ndeki en önemli beş hedeften birinin Fiziki Altyapıyı İyileştirmek başlığı altında “otomotiv ürünlerine uygun oto-port nitelikli limanlar ve çevresindeki ulaştırma altyapısı geliştirilecektir” şeklinde belirlendiğini hatırlatan Sabuncu, “Söz konusu maddede ayrıca; limanların çevresindeki demir yolu ağı iyileştirilmesi ve limanlardaki indirme-yükleme işlemlerinde uygulanan bürokratik prosedürlerin mümkün olduğu kadar azaltılmasının amaçlandığı da ifade edilmektedir. Bugün devlet belgesi haline gelmiş olan Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi’ndeki bu eylemlerin uygulamaya aktarılabilmesi, hem lojistik hem de otomotiv sektörümüz açısından büyük önem taşımaktadır” diye konuşuyor.

LOJİSTİK ÜS HEDEFİNİ DESTEKLİYORUZ

TBMM’ye gönderilen ve 2014-2018 yıllarını kapsayan 10. Kalkınma Planı’nda Türkiye’nin lojistik üs haline getirilmesi için ulaştırma türleri ve koridorları, lojistik merkezler ve diğer lojistik faaliyetleri ile bütünleşik lojistik master planının hazırlanacağı, lojistik pazarında faaliyet gösteren firmaların yeterli ölçek büyüklüğüne ulaşmasının destekleneceği ifade edildiğinin altını çizen Orhan Sabuncu, şunları aktarıyor:

“10. Kalkınma Planı’nda ayrıca, ülkemizin ihracat hedefleri doğrultusunda yeni liman kapasitelerinin hayata geçirileceği, limanların demiryolu ve havayolu bağlantılarının tamamlanacağı; ülkemizin ihracat, büyüme ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasında lojistik performans endeksinde ilk 15 ülke arasına girmesinin amaçlandığına vurgu yapılmaktadır. Planında yer alan hedeflerin hızla uygulamaya aktarılması, ülkemizin ihracat hedeflerine ulaşmasında kolaylaştırıcı rol üstlenecektir. Sektörün yeni pazarlara ulaşabilmesi için lojistik avantajlar ve modern bir lojistik sektörünün önemi büyüktür. Ülkemiz coğrafi olarak Ortadoğu, Kuzey Afrika, Eski Doğu Bloğu, Türki Cumhuriyetler gibi ülkelere ulaşabilmek açısından avantajlı konumda bulunmaktadır. Ancak modernize edilmiş bir lojistik altyapı ve güçlü bir lojistik sektörü olmadıkça bu avantajlar yeterince kullanılamaz. Güçlü bir lojistik sektörünüz olmazsa, üretim miktarlarınız ne kadar artarsa artsın, bunların sevkiyatında yaşanabilecek sorunlar zaman ve prestij kaybettirebildiği gibi yeni pazarlara ulaşabilmenizi de engelleyecektir. Dış ticarette yaşanan büyüme ve gelişmeye lojistik sektörü aynı ölçüde ayak uyduramadığı sürece bu büyüme her zaman tehdit altında olacaktır. Bu nedenle 10.Kalkınma Planı’nda yer alan ülkemizin bir bölgesel lojistik üs haline getirilmesi hedefini önemsiyor ve destekliyoruz.”

BATI AVRUPA’YA BİLE İHRACAT YAPIYORUZ!

Ana sanayi kadar yan sanayinin de ihracatta performans arttırdığını ifade eden OİB Başkanı Orhan Sabuncu, şunları aktarıyor: “Yan sanayimiz bir aracı oluşturan hemen hemen tüm parçaları üretebilmekte ve bu parçaları yurtdışına ihraç etmektedir. Bugün yan sanayi firmalarımız Mercedes, BMW, Audi, Porsche gibi üst segment araçlar üreten firmalara bile tedarik sağlayabilmektedirler. Yan sanayimiz dünyanın en kaliteli markalarının en stratejik parçalarını üretirken, ürün geliştirme seviyesinde de çok iddialı bir aşamaya geldi. En önemli ihraç pazarımızın otomotivin merkezi konumunda bulunan Batı Avrupa ülkelerinin olması, otomotiv sanayimizin geldiği noktayı bize göstermektedir. Otomotiv endüstrimizin 2006-2012 dönemindeki dış ticaret fazlası 12,5 milyar USD’yi buldu. Sektör bu dönemde sadece 2011 yılında dış ticaret açığı verdi.”

Kaynak:Lojistik Hattı