Goldman Sachs, Citi, Credit Suisse gibi kuruluşların açıkladığı raporlar Türkiye’nin dış şoklara ve ABD’nin parapolitikasındaki değişikliklere karşı kırılgan olduğuna işaret ediyor.
İç piyasalar bayram dönüşü yurtdışını takip ederek yeni işlem haftasına iyi bir başlangıç yaptı ancak Türkiye hakkında yurtdışında açıklanan raporlar, yabancıların çok da olumlu olmadığını ortaya koydu. Goldman Sachs, Citi, Credit Suisse gibi kuruluşların açıkladığı raporlar Türkiye’nin dış şoklara ve ABD’nin para politikasındaki değişikliklere karşı kırılgan olduğuna işaret ediyor.
Amerikan finans kuruluşu Goldman Sachs, Merkez Bankası‘nın düşük döviz rezervleri dikkate alındığında uyguladığı para politikasının ısrarcı dış baskıları absorbe etmeye uygun olmadığını, Merkez Bankası’nın zayıf kur ve yüksek yurtiçi faiz oranlarının bileşiminden oluşan bir politika uygulaması gerektiğini savundu. Goldman Sachs, Türkiye’ye de yer verdiği gelişmekte olan piyasalar raporunda Türkiye’nin son 10 yıldır büyük dış dengesizlikler üretmekti olduğunu ve bunun kayda değer büyüklükte dış yükümlülük oluşmasına yol açtığını belirtti. Bu dış yükümlülüklerin bugün çoğunluğunun özel sektör bilançolarında portföylerinde yoğunlaşmakta olduğunu ifade eden Goldman Sachs, Türkiye’nin brüt dış finansman ihtiyacının arttığının ve hali hazırda GSYH’ye oranın yüzde 25 olarak tahmin edildiğini vurguladı. Yüksek dış finansman ihtiyacının Türkiye için bir kırılganlık kaynağı olduğunu belirten Glodman Sachs, bunun ABD ekonomisinde normalleşme devam ettiği takdirde Türk ekonomisinin gelecek birkaç yılda ciddi bir düzeltme yaşayabileceği görüşünü güçlendirdiğini savundu.
Para politikası sıkılaşacak
Goldman Sachs, Dolar/Türk lirası için 12 aylık tahminini 2.2 TL olarak koruduğunu belirtirken, Merkez Bankası‘nın yıl sonuna kadar faiz koridoru üst bandını 175 baz puan artıracağı, gelecek 18 ayda para politikasının daha da sıkılaştırılacağı beklentisini sürdürdüklerini ifade etti.
Diğer yandan Credit Suisse Gelişmekte Olan Piyasalarda (GOP) portföy payının azaltılmasını tavsiye ederken, Hindistan, Brezilya ve Türkiye’yi temel göstergeleri bozuk ülkeler arasında saydı. Raporda, ABD Merkez Bankası‘nın (Fed) teşviklerden çıkış sürecinde gerileyen GOP para birimlerinin enflasyon, sermaye kaçışı ve ekonomik faaliyetlerde duraksamaya yol açabileceği yazıldı. Credit Suisse, gelişmekte olan ülke ekonomilerinin yüzde 30 aşırı ısınma riski taşıdığına da dikkat çekti. Yani yakında enflasyon problem olabilir. Credit Suisse, Tayvan, Güney Kore ve Çin ekonomilerinin temel göstergeler karnesinde iyi notlar olduğunu, ama Endonezya, Türkiye ve Hindistan’ın en zayıf ülkeler olduğunu da yazdı.
Citi’den Türkiye uyarısı
Diğer yandan Citi gelişen ülkeler stratejisti Luis Costa , CNBC’ye yaptığı açıklamada hızı azalmakla birlikte gelişen ülke piyasalarından çıkışın sürdüğünü söyledi. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek altı ayda parasal gevşeme stratejisinde değişikliklere gidebileceğini belirten Costa, cari işlemler rakamlarında denge için borçlanmaya en fazla muhtaç ülkelerin Fed’in tahvil tahvil alımlarını azaltmasından en fazla etkilenecek ülkeler olduğunu söyledi. Stratejist özellikle Türkiye ve Brezilya’yı öne çıkardı. Advance Emerging Capital CEO’su Slim Feriani de bazı ülkelerin Fed’in tahvil alımından daha fazla etkileneceğine dikkat çekerek, özellikle cari açığa sahip Türkiye, Brezilya, Güney Afrika gibi ülkeler için durumun maliyetlerdeki artıştan dolayı daha zor olacağını ifade etti.
Geçtiğimiz haftalarda İsviçreli UBS de benzer bir uyarı yapmıştı. UBS, Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgeye ilişkin değerlendirmesinde Fed’in para musluklarını kapatmasından en fazla etkilenecek ülkeler olarak Türkiye ve Güney Afrika’yı göstermişti. Sonrasında ise Polonya ve Macaristan en fazla risk taşıyan keler.
Kaynak: Dünya