Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / POSTA HİZMETLERİ KANUNU İLE İLGİLİ ANAYASA MAHKEMESİNE YAPILAN İPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA BAŞVURUSU (2)

POSTA HİZMETLERİ KANUNU İLE İLGİLİ ANAYASA MAHKEMESİNE YAPILAN İPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA BAŞVURUSU (2)

POSTA HİZMETLERİ KANUNU İLE İLGİLİ ANAYASA MAHKEMESİNE YAPILAN İPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA BAŞVURUSU (2)24.09.2013
Hazırlanacak yönetmeliklerde görüş birliği sağlanmasının sektör için yararlı sonuç vereceğini göz ardı etmemek gerektiğini bir kez daha belirtmek isterim.

Geçen ayki yazımızda 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununun iptal ve yürürlüğünün durdurulması ile ilgili olarak Anayasa mahkemesine açılan dava konusunda iptali istenen maddelerle ilgili olarak,

-Tüzel kişilerin adres bilgilerinin kullanılması için rızalarının alınmayacak olması,

-İş tarifi itibariyle kamu kurumunun yapması gereken işi, sermayesinin tümü kamuya ait bir A.Ş oluşturularak ''posta tekel'' yaratılmasının eşitliğe aykırılığı,

-Tekel yetkisinin kanunla PTT'ye verildiği halde, bu yetkinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na ait bir yetki gibi yorumlanmasının ve bununla ilgili Danıştay'dan görüş alınması, konularından bahsetmiştik.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun posta tekeli hakkına sahip olmadığı ve bu hakkın görev sözleşmesi ile PTT'ye devredilmesi konusunun tekel hakkının kuruma ait izlenimi verilmek istendiği belirtilmektedir.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun görevini posta sektörünü düzenleme ve denetleme olduğu ve buna ilişkin görev tanımlarında da, "posta tekeli dışındaki alan" tanımı ile hizmet sağlayıcılarının belirlenmiş kurallara uymalarını sağlamak görevi verilmiştir.

Görev Sözleşmesi ile imtiyazın devri söz konusu olacağından imtiyazı devredenin, devralanın işi yürütememesi halinde hizmetin aksamaması için devredenin işi üstlenerek söz konusu posta tekeli işlevini yürütmeye kurumun yapısının uygun olmadığından bahisle bu hususun Anayasa Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay kararlarına göre imtiyaz sözleşmelerinin temel özelliklerinden birisi olarak kabul edildiği belirtilmektedir. Bu durumda yetkili olmamasına rağmen kurumun bu yetkiyi PTT ye imtiyaz sözleşmesi ile devretmesinin Anayasa'nın 10. maddesine göre iptali istenmektedir.

İptal istemiyle ilgili diğer bir husus da söz konusu kanunun 4. maddesinin 1/ç bendinde yer alan “milli güvenlik, kamu düzeni ve genel sağlığın korunmasını teminen” ibaresi ile “posta yoluyla gönderilmesi yasak maddeler ile kabulü şarta bağlı gönderiler için " İbarelerinin geniş, yoruma açık ve genel ifadeler taşıması, mahkeme kararları ile ceza uygulaması yapılabilecek hususların idarenin yetkisine bırakılması ve bu suçları işlediği var sayılacak işletmelere 3 yıla kadar meslekten men cezasından bir daha yetki belgesi verilmemesine kadar cezai yaptırımların uygulanma yetkilerinin kuruma devredilmesinin hukuka göre karar verilmesini engelleyebileceği değerlendirilerek iptali istenmektedir.

İptali istenen diğer bir madde de 6475 sayılı Kanunun 71. maddesidir. Bu maddede yer alan ve posta hizmetleri ile ilgili ilişkileri ifadesi de bu ifadenin haberleşmenin gizliliği olduğu açıklanarak hukukta da gizlilik ve güvenlikle ilişkili kavramların ise bilgi olduğu ifade edilerek kanunda yer alan ifadenin haberleşme özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, çok genel bir alanı kapsadığı ve somut olmadığı gerekçesiyle Anayasa'nın 2. maddesine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenmektedir. Diğer bir iptal istemi de 6475 sayılı kanunun 1/a ve 24. maddesinin anayasa aykırılığı yönündedir. 6102 sayılı TTK'ya göre kurulan PTT A.Ş'nin bu kanunla yerine getirmesi gereken görevleri Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na devredilmesinin ve bazı hususların da belirsiz olması, hiçbir kimse ve organın kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamayacağından bahsederek anayasanın 6. 7. ve 11. maddelerine aykırılığı nedeniyle iptali istenmektedir.

6475 sayılı kanunun 25/6. maddesi de PTT Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevleri sebebiyle işledikler suçlarla ilgili yargılanmalarının ilgili bakanın yetkisine bırakılmasının da, PTT personelinin görevlerini özel hukuk tüzel kişisi olarak yürütecekleri, Genel Müdür ve Yönetim Kurulu üyelerinin de memur ve diğer kamu görevlisi statüsünde olmadıklarını, atanma için 657 sayılı kanun hükümlerinin uygulanmayacak olmasının, anayasanın 29. maddesine aykırılığı nedeniyle iptali istenilmektedir.

6475 sayılı Kanunun 29/2-3. maddelerinde yer alan posta ile ilgili dava açma konusunda da bir yıl sınır konulmasının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki kanun ve bu kanunun anayasanın 2. maddesi ve 5. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptali istenmektedir.

PTT A.Ş'nin faaliyet yürüttüğü taşımacılık, lojistik ve bankacılık sektörlerinde faaliyette bulunan diğer firmalardan farklılığı yok iken, ayrı kurallara tabi tutularak ayrıcalıkla kılınmasını ön gören 6475 sayılı kanunun 29/2 ve 3. maddeleri anayasanın 10. maddesine de aykırı bulunduğu ileri sürülmektedir.

6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunun iptali istenen maddeleri ile yürürlüğünün durdurulması talep edilerek Anayasa mahkemesine yapılan başvuru ile ilgili hususları özet olarak sunuldu. Hazırlanacak yönetmeliklerde görüş birliği sağlanmasının sektör için yararlı sonuç vereceğini göz ardı etmemek gerektiğini bir kez daha belirtmek isteriz.

Selahattin Doğan/ Transport