Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayatı Yazıcı, İpek Yolu ülkelerinin dünya ticaretindeki payının giderek arttığını belirterek, “İpek Yolu ülkeleri kendi içindeki işbirliğini artırmalı, ticaret alanında bir birlik oluşturma yolunda ilerlemelidir” dedi.
Uluslararası İpek Yolu Kongresi ve 10. Adam Konferansı’nda konuşan Yazıcı, dünyanın en eski mücadelelerinin “İpek Yoluna” na hakim olmak için yapıldığını hatırlatarak, o dönemde İpek Yolu’na hakim olmanın dünyaya hakim olmak anlamına geldiğini söyledi
Yazıcı, dünyanın en uzun ve en eski uluslararası ticaret yollarından biri olan “İpek Yolu” nun tarih boyunca hem geçtiği bölgeleri iktisadi açıdan kalkındırdığını hem de doğu-batı kültür ve medeniyeti için bir köprü oluşturduğunu anlattı.
İpek Yolu’nun aslında jeopolitiğin bir sonucu olduğunu söyleyen Yazıcı, şöyle konuştu:
“İpek Yolu, okyanusun bir yakasında olan Çin’den diğer okyanuslara Akdeniz’e,Avrupa’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyanın ekonomik atardamarıdır. Ekonomik ve kültürel nedenler, ülkelerimizin potansiyellerini daha iyi değerlendireceğimiz ve yükselteceğimiz ortak platformların ve ortak projelerin son derece gerekli olduğunu göstermektedir. Benzer coğrafyalarda yaşayan, benzer kültürel değerleri ve ortak tarihi paylaşan milletler ve halklar olarak bu coğrafyada barışın hüküm sürmesinden, gelecek nesillere kardeş ülkeler bırakmaktan sorumluyuz.”
“İpek Yolu, ülkelerin yeniden güçlü
bağlarla bir araya gelmesine vesile olacak “
Yazıcı, İpek Yolu’nun, tarihten bu yana kadim dostluklar kurmuş olan ülkelerin yeniden güçlü bağlarla bir araya gelmesine vesile olacağına inandığını dile getirerek, “Tarihi İpek Yolu güzergahında bulunan, Çin, Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Afganistan, Pakistan, Moğolistan, Vietnam, Tayland, İran, Hindistan, Güney Kore,Tayvan ve Türkiye dün olduğu gibi bugün de dostluk ve ticaret bağlarını sımsıkı devam ettirmelidir” diye konuştu.
İpek Yolu’nun halklar arasında ticarette, ulaşımda, fikirde ve düşüncede bir değişim aracı olarak canlandırılmasının arzu edildiğini belirten Yazıcı, “Hedefimiz, komşu ülkeler başta olmak üzere aramıza örülen psikolojik duvarları yıkmak, ekonomilerimizi güçlendirmek, siyasi olarak en üst düzeyde temaslarımızı arttırmaktır” dedi.
“Doğu’nun, Asya’nın yükseldiği bir dönemden geçiliyor”
Yazıcı, sermaye ve sanayinin dünyaya yayıldığını, küreselleştiğini, girişimcinin tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar devletten özgürleştiğini ve geniş alanlarda iş yapabildiğini belirterek, küreselleşmenin önemli sonuçlarından birinin “Doğu’nun Uyanışı” olduğunu söyledi.
Dünyada Doğu’nun, Asya’nın yükseldiği bir dönemden geçildiğine inanıldığına vurgu yapan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ticaret de bu yönde gelişmektedir. Dünya mal ihracatı 18,5 trilyon dolar civarındadır. Dünya mal ihracatına bölgesel olarak baktığımızda 2007 ile 2009 yılları arasında yüzde 35′lik paya sahip olan Asya’nın, 2012′de yüzde 39,5′luk paya ulaştığını görüyoruz. Avrupa’nın payı ise yüzde 40′tan yüzde 33 civarına düşmüştür. Aynı dönemde Afrika’nın payı yüzde 3,1′den yüzde 3,4′e yükselmiş, Amerika’nın payı ise yüzde 17 civarında kalmıştır. İthalat rakamlarında da Asya’nın payı, ihracatta olduğu gibi artış eğilimindedir. 2007′de yüzde 30 civarında olan Asya’nın dünya ithalatındaki payı, 2012′de yüzde 37′yi geçmiştir. Aynı dönemde Avrupa ülkelerinin ithalatı yüzde 40′tan yüzde 33′e gerilemiştir.”
Yazıcı, Amerika ve Afrika’nın ithalat paylarının ise hemen hemen sabit kaldığını belirterek, bu verilerin dünya ticaretinde dengelerin, Avrupa’dan Asya’ya doğru kaydığını gösterdiğini söyledi.
İpek Yolu güzergahındaki ülkelerin dış ticareti
Yazıcı, ticaret akışının halen bölgeler arası olmaktan çok bölgesel ekonomiler içinde gerçekleştiğine işaret ederek, “Avrupa Birliği ülkelerinin mal ihracatının yüzde 64,3′ü yine Avrupa Birliği ülkelerine yapılmaktadır. Avro Bölgesi’nin mal ihracatının yüzde 48,2′si yine Avro Bölgesi’ne, Kuzey Amerika ihracatının yüzde 48,3′ü yine Kuzey Amerika Serbest Ticaret Antlaşmasına taraf ülkelere yapılmaktadır” şeklinde konuştu.
Dünya ekonomisinde önemli bir yeri olan İpek Yolu ülkelerinin 2012 yılındaki ithalat ve ihracat rakamlarına da değinen Yazıcı, “Bu ülkeler, toplam dünya ihracatından 4,2 trilyon dolar ile yüzde 23 gibi yüksek bir paya sahiptir. Toplam dünya ithalatından ise 4,4 trilyon dolar ile yüzde 25′lik pay almaktadır. 2012′de Türkiye152 milyar dolarlık ihracat ve 236 milyar dolarlık ithalat ile İpekyolu güzergahında bulunan ülkeler içerisinde 7′inci sırada yer almaktadır” diye konuştu.
Bakan Yazıcı, 2012 yılında İpek Yolu güzergahı üzerinde bulunan 19 ülkeye toplam ihracatın bir önceki yıla göre yüzde 33 artış kaydettiğini söyledi.
İpek Yolu ülkelerinin dünya ticaretindeki payının giderek arttığını anlatan Yazıcı, şunları kaydetti:
“Bölge ülkelerinin büyüme hızı da dikkate alındığında, dünya ticaretinde bölgenin payının gelecekte daha da artacağı açıktır. Bu coğrafya, tarihteki önemine paralel olarak son yıllarda önemli bir ticari ve ekonomik merkeze dönüşmektedir. İpek Yoluda bu merkezin can damarı olma potansiyeline sahiptir. İpek Yolu ülkeleri kendi içindeki işbirliğini artırmalı, ticaret alanında bir birlik oluşturma yolunda ilerlemelidir.”
“Asya-Avrupa taşımacılık trafiğinde,
tarihi İpek Yolu’nun payı yüzde 1 civarında”
Yazıcı, Asya-Avrupa taşımacılık trafiğinde, tarihi İpek Yolu’nun payının yüzde 1 civarında olduğuna dikkati çekerek, Asya-Avrupa trafiğinde, sanayi ürünlerinin yüzde 80′inin deniz yoluyla taşındığını dile getirdi.
Dünya ticaret hacminin yüzde 10-15′ine karşılık gelen toplam lojistik faaliyetlerin içinde gümrük maliyetlerinin yüzde 5-7 civarında olduğunun tahmin edildiğini anlatan Yazıcı, “Gümrük işlemlerinin kolaylaştırılmasıyla bu oran yüzde 1-2′ye kadar çekilebilir. Dünya ticaretindeki çeşitlilik ve hacim, taşıma yöntemini, çeşitlendirmeyi ve alternatif güzergahı etkin kılmayı gerektirmektedir” dedi.
Yazıcı, İpek Yolu’nun amacının geniş tren ağları, ulaşım hatları, gümrük kapıları, enerji koridorları, doğalgaz boru hatları ve coğrafyayı dünya ekonomisinde yeniden yükseltmek olduğunu söyledi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak İpek Yolu ülkeleri arasında gümrüklerde işbirliği ve ortak çalışmayı getiren “Kervansaray Projesi”ni yaptıklarını belirten Yazıcı, bu proje tamamlandığında çok büyük miktarda mal ve üretim araçlarının Orta Asya’dan Avrupa’nın diğer ucuna veya Avrupa’dan Orta Asya’ya transfer edilebileceğini kaydetti.
Kaynak:Lojistik Haber