İçerisinde karayolu ve tren yolu bağlantıları bulunacak, deniz ve havayoluna ulaşım kolaylığı ile Mersin’i adeta aktarma merkezi yapacak Lojistik Merkez ile ilgili Ekim ayı içerisinde yapılan Lojistik Fuarı’nda, yapılan “Engeller kaldırılsın” çağrısına Ekonomi Bakan Çağlayan’ın, “Bu sorunu çözün” çağrısı da yetmedi. Geçen haftadan buyana konunun Toprak Koruma Kurulu’nda görüşülerek karara bağlanması beklenirken, beklentiler boşa çıktı. Kurul toplanmazken, karar da görüşülemedi. Merkezin yapılacağı alanda bulunan zeytinlikler nedeniyle Toprak Koruma Kurulu’na takılan projenin önünün açılmaması kentte tepkilere neden oluyor.
MERSİN LOJİSTİK ÜS
Mersin Lojistik Platformu Başkanı Jozef Atat, kentin lojistik üs olması için önemli bir adım olan Lojistik Merkez’i kurma çalışmalarına ilişkin, yer ve master plan dahil her şeyi hazırladıklarını ifade ederek, yollarına devam edebilmek için uzun zamandır Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun başkanlığında toplanacak Toprak Kurulu’nun onayını beklediklerini söyledi. Mersin’de liman olduğu müddetçe her zaman bir lojistik merkez olma olasılığının çok yüksek olduğunu kaydeden Atat, “Limanımız; Türkiye’yi dünyaya, dünyayı da Türkiye’ye bağlıyor. Türkiye’den ihraç edilecek bütün mallar Mersin üzerinden dünyanın muhtelif limanlarına en kısa zamanda götürülebiliyor. Amerika, Asya ve Avrupa kıtalarından da her türlü mal Mersin Limanı üzerinden bu bölgelere ve hatta komşu ülkelere de taşınabiliyor. Mersin’in burada liman olarak varlığı tartışılamaz” diye konuştu. Limandaki bu hareketliliğin özellikle yer konusunda sıkışıklıklara neden olduğuna dikkat çeken Atat, her şeyin liman içinde yapılmasının da çok elverişli olmadığını vurguladı. Bu sıkışıklığın önüne geçmek için limanın dışında malların elleçlenmesi, dağıtılması ve lojistik hareketlerin olması gerektiğinin altını çizen Atat, “Aslında Mersin buna çok önceden de başladı. Buradan Adana’ya gidişinizde veya otobana çıkışınızda sağlı sollu her tarafta bir sürü depo var. Bu depolar mantar gibi her gün de artıyor. Bizim buradaki en büyük savunmamız ve hedefimiz şu; bunlar mantar gibi sağda solda oluşmasın, belli bir yerde oluşsun, limandan demiryolu ve otoban bağlantısı olsun. Burası hem şehirde bulunan görüntü kirliliğini ve trafik sıkıntısını bertaraf etsin hem de her şey rekabetçi bir düzeyde olsun. Buradan yola çıkılarak Mersin’de bir yer bulundu ve bu yerin organize edilmesi için epeyce çalışma da yapıldı. Bütün raporlar olumlu çıktı” ifadelerini kullandı.
“BÜTÜN RAPORLAR OLUMLU”
Çalışmaları Mersin Ticaret ve Sanayi Odası önderliğinde Deniz Ticaret Odası’nın desteğiyle yürüttüklerini dile getiren Atat, Lojistik Merkez için 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin altında bin 700 dönüm alan buldukları bilgisini verdi. Merkezin maket projesini de hazırladıklarını, 46 parsel için yaklaşık 170 talep geldiğini kaydeden Atat, şöyle devam etti: “Hepsi de hızlı yatırımcılar. Devlet Demiryolları Adana 6. Bölge Müdürlüğü demiryolu hattının buraya döşenmesinin uygun olduğunu belirten bir rapor verdi. Sonra ihaleye çıktık, demiryolu projelerinin hepsi çizildi. Otoban bağlantısı ile ilgili Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü ile görüşmelerimiz oldu. Çünkü buraya haddinden fazla TIR ve kamyon girip çıkacak. Ayrıca kamyonların hepsi yüklü, bunların şehir trafiğinden uzak olmasında fayda var. Bütün görüşmeler yapıldı, her taraftan olumlu haberler alındı. Hatta Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım bize, ‘Siz yükü verin, biz demiryolunu döşeriz, otoban bağlantısını yaparız’ dedi. Yani herkes ‘destek oluruz’ dedi. Biz de bütün raporlarımızla beraber Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na müracaatımızı yaptık” dedi.
“ÜMİTSİZ DEĞİLİZ AMA ZAMAN KAYBEDİYORUZ”
Bu aşamadan sonra yerelde toplanacak Toprak Kurulu’nun onayını beklediklerine işaret eden Atat, “Toprak Kurulu’nu toplanmasını bekliyoruz. Ayrıca, yeni 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı’nda belirlediğimiz alanın lojistik alan olması için talepte bulunmuştuk, bu talep yerine geldi. Yani ümitsiz değiliz ama zaman alıyor maalesef. Biz platform olarak 6 senedir uğraşıyoruz, evvelinde çalıştaylar olmuş, buranın lojistik merkez olması için hep pozitif bakışlar ortaya konmuş. Platform olarak, sivil toplum örgütleriyle beraber tüm yetkilileri götürüp yurtdışındaki örnekleri gösterdik. Bütün yetkililere ne yapacağımızı anlattık. Bir yerde tıkandık kaldık. Bunun biran önce yapılması lazım” şeklinde konuştu.
Platformun ana hedeflerinden en büyüğünün sektöre böyle bir lojistik merkez kazandırmak olduğuna vurgu yapan Atat, şunları söyledi: “Amacımız, bu şehrin hem trafiğini hem görüntü kirliliğini kurtaracak, rekabetçi bir ortam yaratacak bir lojistik merkezin olması ve Türkiye’de ilk olacak bu. Mersin dünya ticaretinde çok güzel işleyecek bir kapı. Artık Türkiye, Çin ile de rekabetçi ortama girmeye başladı. Bu, Avrupalı Çin’de yaptıracağına belki bir-iki kuruş fazla verip Türkiye’de yaptıracak demektir. Türkiye’nin ve Mersin’in değeri gün geçtikçe artıyor. Böyle bir fırsatı kaçırmamamız lazım. Bu da rekabeti teşvik edecek bir ortam.”
Kaynak: Lojiport