Bu ayki yazımda 2013’ü Türkiye ekonomisi ve lojistik sektörü açısından değerlendirmek istiyorum. Ekonomideki yumuşak inişine bağlı olarak 2012 yılı büyümesi yüzde 2,2‘de kalan Türkiye’nin 2013 yılında yüzde 3,8-4 seviyesinde büyüdüğünü öngörüyoruz. Belirsizliklere rağmen küresel ekonomide toparlamanın başladığına yönelik beklentiler ışığında, 2013 yılına umutla başlayan Türkiye, ihracattaki stabil tabloya rağmen beklentilere yakın bir büyüme performansı ile yılı tamamladı diyebiliriz.
TUİK ve TİM verilerine göre, ihracat 2013’de 151,7 milyar dolar ile 153,5 milyar dolarlık hedefinin altında kaldı. Diğer yandan iç tüketimdeki canlılık ithalatı desteklemeye devam etti. Dış ticarette büyümeyi destekleyecek belirgin bir artış yaşanmasına rağmen canlılığını koruyan iç tüketim ile kamu tüketim ve yatırım harcamaları büyümenin en önemli unsurları oldu.
Genel olarak dış ticaret ve ekonomik büyüme rakamlarıyla performansını değerlendirdiğimiz taşımacılık ve lojistik sektörü açısından 2013 yılının başarılı geçtiği söyleyebiliriz. Taşımacılık ve lojistik sektöründe yaşanan dinamizmin ana nedeni Türkiye’nin 2023 yılı için 1,2 trilyon dolarlık dış ticaret ve dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefi de firmalarımız için adeta bir yol haritası oldu.
Bu doğrultu da Marmaray, 3. havalimanı, 3. köprü, lojistik merkezler, yeni liman yatırımları gibi ulaştırma projeleriyle ulaştırma altyapısına yapılan kamu yatırımlarının hız kazanması, Türkiye’de intermodal taşımacılığın gelişmesinin önündeki en önemli engellerden biri olan demiryolu tekelinin kaldırılarak demiryolu taşımacılığının özel sektöre açılması gibi ulaştırma, taşımacılık ve lojistik sektörünün gelişmesini destekleyecek kanun ve mevzuat düzenlemeleri yapıldı. İlgili bakanlıklar tarafından belirlenen yeni strateji ve hedeflerle bu alana yapılacak yatırımlar için kısıtlıda olsa teşvik mekanizmaları harekete geçirildi.
2013 yılında yapılan 11. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurası’nda alınan stratejik kararlar ve 10. Kalkınma Planı’nda yer alan ve Türkiye’yi “bölgesel lojistik üs” yapmaya yönelik hedefler taşımacılık ve lojistik sektörünün gelecek projeksiyonun çizilmesine önemli katkılar sağladı.
Bu çalışmalar, büyüme ve gelişme trendini sürdüren Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri’ne ulaşmada stratejik bir üretim, depolama ve aktarma merkezi olarak dikkat çeken Türkiye’nin 1,2 trilyon dolarlık ticaret hacmini omuzlayacak sektör olarak taşımacılık ve lojistiğe olan yerli ve yabancı yatırımcının artmasına olanak sağladı ve 2023 yılına kadar Türkiye’de lojistik pazarının bugüne oranla üç kat büyüyeceğine yönelik öngörüler de Türk taşımacılık ve lojistik sektöründe büyümeyi destekledi.
Dış ticaret verileri de bize lojistik faaliyetlerin hangi bölge ve ülkelere yönelik olarak hareketlendiği göstermektedir. Türkiye’nin dış ticaretteki geleneksel partneri olan Avrupa ülkeleri ilk sıralarda yer alsa da siyasal çalkantılara rağmen hala canlılığını koruyan Ortadoğu, gelişmekte olan Kafkas ülkeleri ve ithalat ve ihracatımızda payı hızla yükselen Afrika, Türk taşımacılık ve lojistik sektörünün geliştiği yerler oldu.
Aynı zamanda THY önderliğinde özel şirketlerin ciddi yatırımlarıyla küresel pazarın hayli üstünde bir performans gösteren ve kapasitesini artıran Türk hava kargo sektörü, açılan yeni hatlarla uzak hedef pazarlara için beklentileri artırdı. Özellikle 3. havalimanının tamamlanması ile birlikte Türkiye’nin hava kargoda önemli bir “hub” olması öngörülüyor.
Taşımacılık ve lojistik sektörünün hizmet verdiği sektörlerin ağırlığını ise yine dış ticarete konu olan ürünler üzerinden söyleyebiliriz. Türkiye’nin büyümesinde lokomotif görevi üstlenen bu sektörler dış ticaretteki ağırlıklarıyla aynı zamanda lojistikte uzmanlaşmayı da zorunlu kılıyor. Otomotiv, makine, kimya, tekstil ve maden, enerji, gıda gibi sektörleri lojistik faaliyet ve hizmetlerin öne çıktığı ana sektörler olarak gösterebiliriz.
Sektör firmalarımızın 2013 yılını başarı ile tamamladığını ve gelecek yıl için kendilerine yine büyük hedefler belirlediğini görüyoruz. Avrupa pazarındaki daralma ve Ortadoğu’daki çalkantılardan etkilenen sektörümüzün yeni pazarlara açılma ve bu pazarlarda var olma çabası önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Sektör şirketlerimizin yurt içi ve yurt dışında artan filo, depo, altyapı ve bilgi teknolojileri yatırımları küresel lojistik pazarında Türk şirketlerinin şansını daha da artıracaktır.
Genel anlamda ciro hedeflerini gerçekleştiren sektör firmalarımızın yılı yüzde 10-20 oranında bir büyümeyle tamamladığını söyleyebiliriz. Sektör bazında ise yine ekonominin üzerinde bir büyüme oranıyla yüzde 6-7 civarında bir büyümenin gerçekleştiğini düşünüyoruz.
2014 yılında sektörümüzde demiryolu, denizyolu ve liman yatırımlarının hız kazanacağını ve konsolidasyon sürecinin devam edeceğini öngörüyoruz. Ayrıca firmalarımız yurt dışında şirket alımlarını sürdürürken yurtiçinde de yerli yabancı ortaklıklar ve birleşmelere tanık olacağız.
Küresel ekonomideki iyimser ortamın devam etmesi ile birlikte yatırım ve mevzuattaki gelişmelerin kazandırdığı ivmenin sektöre olumlu yansıyacağını ve 2014 yılında da sektörün ekonomik büyümenin üzerinde bir performans göstereceğini düşünüyoruz.
Peki 2013 UTİKAD açısından nasıl geçti, 2014’de neler yapacağız?
2013 UTİKAD için gündemi yoğun ve hedeflerin gerçekleştirildiği bir yıl olarak geçti. 2014 yılı içinde sektörümüz ve derneğimiz adına yeni hedefler belirledik. Ülke ekonomisi ve dış ticaret açısından lokomotif sektör görevi üstlenen taşımacılık ve lojistik sektörünün temsilcisi olarak 2014 öncelikle kamu-özel sektör işbirliğini artırmak, sanayici ve dış ticaret şirketleri ile arasındaki işbirliği ortamını geliştirmek, Türk taşımacılık ve lojistik şirketlerinin sadece Türkiye’de değil dünyanın hemen hemen her ülkesinde hizmet verecek düzeye geldiğini ortaya koymak, ihracatçı sektörlerle lojistik sektörünü birbirine yaklaştırmak ve son olarak ihracatçı sektörlere hedef pazarlarda rekabet edebilecek maliyetlerle lojistik hizmetler sunmak olacak.
Bugün tedarik zincirinin her adımında uzmanlaşan firmalarımızın yurt içi ve yurt dışındaki acentaları, tesisleri, filoları ve yetişmiş insan kaynağı ile bu pazarlarda kalıcı olmasına katkıda bulunacak uluslararası işbirliklerine daha fazla önem vereceğiz.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığı ve bakanlıkların ilgili kurum ve kuruluşları ile 2023 hedefleri doğrultusunda yapılacak ortak çalışmalarla, sektörümüzün acil ve temel sorunlarına çözüm arayışlarımızı sürdüreceğiz.
Diğer yandan yurt içinde olduğu gibi yurt dışına yönelik faaliyetlerde 2014 yılın için gündemimizde yer alacak. Dış ticaretimizin konu olduğu ülkelerin ilgili bakanlıkları, STK’ları ve küresel lojistiğe yön veren platformlarla, uluslararası ticaretin kolaylaştırmasına yönelik çalışmalara katkı sağlamaya devam edeceğiz. Yeniden şekillenen dünya ticaretinde yeni ulaştırma projelerinde etkin bir biçimde yer almak, bu projelerin sektörümüz ve ihracatçılarımıza yeni fırsat ve avantajlar yaratacak konuma getirilmesini sağlamak üzere çalışacağız.
Diğer taraftan, küresel lojistik endüstrisinin en büyük ve en etkili organizasyonu olan FIATA Dünya Kongresi 13-18 Ekim 2014 tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak. Türk taşımacılık ve lojistik sektörüne damgasını vuracak bu organizasyon 2. kez UTİKAD ev sahipliği ile gerçekleştirilecek.
‘Sustainable Growth in Logistics”-“Lojistikte Sürdürebilir Büyüme” temasının işleneceği kongreye Avrupa, Doğu Avrupa, Ortadoğu, Rusya, Kafkaslar, Çin başta olmak üzere Asya ülkeleri ve Afrika’dan çok sayıda sektör temsilcisi ile üst düzey yönetici, küresel lojistik pazarının yeni ‘üretim ve dağıtım üssü’ olmaya hazırlanan Türkiye’nin lojistik potansiyelini yakından tanımak ve yeni işbirliği fırsatları sağlayabilmek için İstanbul’a gelecek. Ülkemizde gerçekleştirilecek olan FIATA Dünya Kongresi, bir yıl boyunca Türkiye ve Türk lojistik sektörünün, dünya lojistik gündeminde yer almasına ve farkındalığın artmasını sağlayacak.