İstanbul Deniz Müzesi, Türkiye’de bir ilke imza atıldı. MSC Gemi Acenteliği sponsorluğunda, “Konşimento’nun Yolculuğu” adıyla düzenlenen sergi, MSC Dokümantasyon Hizmetleri Müdürü Ahmet Aytoğan’nın 20 yıldır biriktirdiği konşimento örneklerinden oluştu.
18. yüzyıldan günümüze gelen, çeşitli dillerde ve farklı ülkelerden 80 adet konşimento ve deniz taşımacılığı evrakı 21 Mayıs Çarşamba gününden itibaren ziyaretçilerle buluşturulmaya başlandı. 24 Mayıs Cumartesi gününe kadar açık olan sergi öncesi düzenlenen toplantıda konuşan Ahmet Aytoğan, 20 yılda toplanan 450 konşimentodan 80’i Deniz Müzesi’nde sergilediklerini ifade ederek, “Açılan bu sergi Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Özellikle taşımacılıkta yaşanan sorunların yüzde 70’inin konşimento kaynaklı olduğu düşünüldüğünde serginin önemi de ortaya çıkar. Sergide bir generalin adına da, uzak yol kaptanlarının adına da düzenlenmiş konşimentoları görebilirsiniz. İsrail devleti daha kurulmadan ortada resmi bir evrak olmadığı için parmak izinin resmi evrak kabul edildiği konşimento da koleksiyonumuzun değerli parçaları arasında” ifadelerini kullandı.
İsmail Görgün: Bilgi Paylaşımını Artıracağız
Daha sonra söz alan MSC Gemi Acenteliği Genel Müdürü İsmail Görgün de, yük hareketlerinin daha kısıtlı olduğu küçük limanlara servisler getirerek yaygınlaştırmaya çalıştıklarının altını çizerek şunları dile getirdi: “Bugün kıyı şeridindeki 17 lokasyonda faaliyet gösteriyoruz. 15 ayrı şehirde de iç lokasyonlardaki hizmet ağımızı sürdürüyor ve yenilerini ekliyoruz. MEDLOG firmamız bünyesindeki 150 TIR ve 200 vagon ile de kara nakliyesi hizmeti veriyoruz. Hizmet paylaşımımız ne kadar etkin olursa olsun, bilginin de paylaşılması gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla birçok ilimizde hizmetlerimizi anlattığımız bilgi paylaşım toplantıları yapıyoruz. Her geçen gün bu toplantıların sayısını artırmak arzusundayız.”
Konşimentonun ‘aldım’ anlamına geldiğini söyleyen Prof. Dr. Kerim Atamer ise, dünya deniz ticaretinin yüzde 80’inin konşimentolarla yapıldığını belirtti. Atamer, konşimentonun uygulamada nasıl ve nerelerde kullanıldığını anlatarak, konuşmasını çarpıcı örneklerle tamamladı.
Açılışın bir diğer akademisyen konuğu Prof. Dr. Hakan Karan da, kıymetli evrak olarak nitelediği konşimentonun dününü, bugününü ve geleceğini anlattı.
Kaptan Refik Akdoğan: Deniz Ticareti Ana Bilim Dalı Olmalı
Konuşmacıların konşimentonun yalnızca kara ayağını anlattığını vurgulayan Kaptan Refik Akdoğan ise, deniz ticaretinin fakültelerde ana bilim dalı olarak okutulmasının önemine değindiği konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Soracağımız kimse bulunmadığından her kağıdı imzalıyorduk. 1951-52 yılında sonuçlarını yaşadığımda konşimentonun önemini anladım. Biz meğer her yere basmışız imzayı; eksik çıktı, bozuk çıktı maaşımızdan kesiliyormuş. 136 lira maaşımız kuşa dönünce anladık gerçeği. Konşimentonun gemi ayağının denizcilik fakültelerinde çok iyi anlatılması gerek. Deniz ticaret ana bilim dalı konulmasının yıllardır mücadelesini veriyorum ama bir türlü kabul ettiremedim.”
Kaynak: Lojiport