Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / LOJİSTİK SEKTÖRÜ ENERJİYE GÜÇ KATIYOR

LOJİSTİK SEKTÖRÜ ENERJİYE GÜÇ KATIYOR

LOJİSTİK SEKTÖRÜ ENERJİYE GÜÇ KATIYOR19.08.2014
Ülke ekonomilerinin gelişmişlik göstergesi olan ve ticaret dünyası için hayati önem taşıyan enerji sektörü, tüm dünyada stratejik konumunu sürdürüyor. Enerji, bakıldığı zaman günlük yaşamımızın ve üretimimizin en önemli girdilerinden birisi. Sanayinin,  teknolojinin gelişmesiyle de birincil kaynaklı enerji üretimine ve özellikle elektrik enerjisine olan gereksinim önemli oranda artış gösteriyor. Son yıllarda hayat standartlarının yükselmesiyle yeni teknolojilere ulaşma çabaları ve artan nüfus, her yıl daha fazla enerji kullanımına neden oluyor.

Artan bu enerji talebi çerçevesinde ortaya çıkan maliyet ve fiyat artışları da birçok ülkede enerji sektöründe yeni tedbirlerin alınmasını ve yatırım ihtiyacını zorunlu kılıyor. Petrol, kömür ve doğalgaz gibi yüksek enerji kaynaklarının yanı sıra su, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanarak üretilen elektrik enerjisi de önemli yatırım alanlarından biri haline geliyor.

Gelişmekte olan ülkemiz için de enerji, tüm dünyada olduğu gibi en önemli stratejik konuların başında yer alıyor. Artık belli başlı enerji kaynakları ile tüm Türkiye’yi aydınlatmak mümkün değil. Hızla artan bu enerji talebi, özellikle Türkiye’nin başta petrol ve doğal gaz olmak üzere enerji ithalatına olan bağımlılığını artırıyor. Enerjide bağımsızlık için yenilebilir enerjiye geçmek zorundayız.

Coğrafi konumu itibariyle büyük avantajlara sahip olan ülkemiz, çok çeşitli birincil enerji kaynakları olan hidroelektrik enerji, jeotermal enerji, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi tükenmez kaynak potansiyellerine de sahip. Yenilenebilir enerji kaynakları hem ülke enerji politikasının hem de enerji sektörünün öncelikli konularından biri haline geldi. Hidroelektrik santrallerine, rüzgar santralleri ve jeotermal enerji santrallerine yapılmaya başlanan yatırımların sonuçları da alınmaya başlandı. Türkiye'de geçen yıl tüketilen 245 milyar kilovatsaatlik elektriğin yüzde 29'u (73 milyar kilovatsaat) yenilenebilir enerji kaynakları tarafından üretildi.

Özellikle hükümet politikalarıyla desteklenen enerji projelerinin bu sektörün malzeme üretim alanındaki yatırımlarını da artırdığını görüyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarına ait su türbini, rüzgâr türbini ve güneş panelleri üretimi önem kazanırken, “üretilen malzemelerin taşınma ihtiyacının” oluşması da enerji ve lojistik sektörünün yollarını buluşturdu.

Yenilenebilir enerji yatırımlarının artmasıyla sektörümüzdeki firmalarda özel bir uzmanlık alanı gerektiren “enerji lojistiği” konusunda birimler açmaya başladı. Enerji sektöründe imza atılan her bir büyük proje, lojistik alanında önemli bir iş potansiyelini oluşturdu.

Toplumun ve ekonominin gereksinim duyduğu enerjiyi yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve güvenli bir şekilde sunma zorunluluğu olan enerji sektöründe, ideal bir ulaştırma modu seçimi, ekipmanların hasarsız ve zamanında proje sahasına teslimi, doğru planlama gibi faktörler büyük önem taşıyor.

Bu önemin farkında olan ve kapasitesi gittikçe artan bir sektör ile sürdürülebilir bir çalışma sistemi oluşturmayı hedefleyen lojistik firmalarımız, komple tesis taşımaları, enerji santralleri ve yatırım malzemeleri gibi standart dışı ağır ve hacimli yüklerin taşınması için proje taşımacılığında uzmanlaşmayı sağlayacak adımlar attı.

Türkiye’deki HES gibi projelerin dağlık bölgelerde olması da bu bölgelere yapılan taşımaları oldukça zor hale getiriyor. Firmaların bünyesinde oluşturulan özel proje taşıma ekipleri ile malzemelerin şantiyeye taşınmadan önce gerçekleştirilen saha araştırmaları, malzemelerin şantiyeye en uygun liman ve güzergâhtan, en uygun araç ile taşınması hizmetleri başarıyla yürütülüyor.

Lojistik sektöründeki firmalarımızın çoğu bu konuda önemli mesafeler kat ederek sadece Türkiye’de değil diğer ülkelerdeki enerji projelerinin yüklemelerinde de söz sahibi olmaya başladı. Kafkasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika enerji lojistiğinde Türk firmalarının güçlü olduğu pazarların başında geliyor.

Türkiye için enerji sektöründe bir diğer önemli konusu ise doğal gaz ve ham petrol boru hatları projeleri. Türkiye birinci enerji kaynaklarının var olduğu doğu ülkeleri ile tüketildiği batı ülkeleri arasında önemli bir kavşak noktasında. Türkiye’de doğal gaz ve petrol alanında gerçekleştirilecek boru hattı projeleri lojistik sektörü için önemli fırsatlar doğuracak.

Tüm bu gelişmeler dikkate alındığında lojistik sektörü için enerji alanı önemli bir yatırım potansiyeli oluşturuyor. Firmalar ‘enerji lojistiği’ ve ‘proje taşımacılığı’ konusunda hızlı bir gelişme gösterirken, ağır ve gabari dışı taşımacılık ile ilgili mevzuatların düzenlenmesi, ağır yüklerin güvenli şekilde taşınabilmesi için uygun araç teknolojilerinin geliştirilmesi çözüm bekleyen konuların arasında yer alıyor.

Türkiye’nin bulunduğu konum ve ekonomik istikrarı sayesinde hızla büyümeye devam ederken enerji alanında yapılan yatırımlar lojistik sektörü içinde proje taşımacılığı kapasitesini giderek artıracak. Bölgesindeki coğrafi avantajlarıyla lojistik üs olma yolunda ilerleyen Türkiye; deniz, kara, hava ve demiryolu dâhil tüm taşıma modlarını kullanarak dünya üzerindeki lojistik hizmetlerinde yer almaya devam edecek.

TURGUT ERKESKİN / UTA KÖŞE YAZISI