Beykoz Lojistik MYO Mütevelli Heyet Başkanı Ruhi Engin Özmen, Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu’nun çok yakın bir zamanda üniversite olacağını açıkladı. www.yesillojistikciler.com olarak Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu (MYO) Mütevelli Heyet Başkanı Ruhi Engin Özmen ile bir araya geldik.
Beykoz Lojistik MYO’nun üniversite olma hedefi vardı. Şu an hangi aşamadasınız?
Okul inşallah bu yılın sonlarına doğru üniversite olacak. Zaten YÖK’ten geçti, Meclis’ten onayını bekliyoruz.
Yine lojistik üzerine mi olacak bu üniversite?
Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Türkiye’nin ilk tematik yüksekokulu. Elbette üniversitemizin omurgasını da Lojistik Fakültesi oluşturacak. Bizim hedeflerimizden biri Türkiye’de ilk ve tek Lojistik Fakültesi’ni kurmak. Bunun dışında başka fakülteler ve bölümler de olacak elbette. İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Sosyal Bilimler Fakültesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi gibi. Ayrıca bu çatı altında açmayı arzu ettiğimiz yeni yüksekokullar da var.
Merkez kampüs Kavacık’taki yeriniz mi olacak?
Hayır. Biz şu anda üç ayrı binada faaliyet gösteriyoruz, ikisi Kavacık’ta biri Çubuklu’da olmak üzere. Beykoz Üniversitesi olduğumuzda da ilk iki yıl bu binaları kullanacağız daha sonra kampüsümüze geçeceğiz. Kampüs alanımız Kavacık’a 8 kilometre mesafedeki Mahmut Şevket Paşa Köyü’nde olacak. Burada 100 dönümlük bir arazide planları, projeleri her şeyi bitmiş imara müracaat edilmiş bir kampüs alanımız var. Yaklaşık 80 bin metrekarelik bir kampüs binasına taşınacağız. Hedefimiz 2018’de buraya taşınmak.
Yabancı sermayenin Türkiye lojistik sektörüne ilgisinin sebebi sizce nedir?
Türkiye gerçekten lojistik konusunda istikbal vaat eden bir ülke. Karayolu ayağında ülkelerle ve yabancı araçlarla ilgili bazı sıkıntılar yaşansa da lojistik sektörünün bütününe baktığınız zaman limanlara gelen gemi sayısı, içeride taşınan mal hareketleri, uçak seferleri her geçen gün artıyor ve lojistik sektörü ciddi manada büyüyor. Türkiye’deki nitelikli yetişmiş insan gücü de bana göre sektörü artık Avrupa standartlarında iş yapabilir seviyeye getirdi. İş hacmi de büyük. Tüm bunlardan dolayı da yabancıların bu sektöre ilgisi artıyor. Sektör de aslında bekliyor yabancı yatırımı. Bizim Lojistik Uygulamaları ve Araştırma Merkezi (BLUARM) ve Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) ile 2013 yılından bu yana yaptığımız bir araştırma var “Lojistik Sektöründe Eğilimler Araştırması”. Bu araştırma sonuçlarına göre de sektör yöneticilerinin 2015 yılının ilk üç ayındaki yabancı sermaye yatırım beklentisi yüzde 54. Sektörün yarısı yabancı yatırım bekliyor yani.
Türkiye’de insan kaynağı kalitesi özellikle lojistik sektöründe gerçekten yeterli düzeye ulaştı mı?
Oluşuyor her gün. 10 yıl önce akademik camiada lojistik sektörü ile ilgili yetişen insan kaynağı ve bölüm sayısına bakacaksınız, bir de bugün bakacaksınız. Bu konudaki eğitim ihtiyacı görüldü, lojistik akademik dünyanın da ilgisini çekti. Sırf işletme alanında değil, işletmenin alt dalları olarak lojistik, tedarik zinciri yönetiminin eğitimi verilir hale geldi. Ve insanlar artık bu sektöre gireceklerse yabancı dilinin olması gerektiğine inanıyorlar. Kendilerine pozisyon yaratacaklarını düşünüyorlar. Özellikle İngilizce öğrenerek sektöre girenlerin iş bulma olasılığı daha yüksek.
Yabancı dil bilmeyen ama lojistik eğitimi alanların sektörde iş bulma şansı hiç yok diyebilir miyiz?
Hayır, hayır. Öyle diyemezsiniz. Siz şirketinize bir çalışan almak istiyorsanız ve lojistik işi yapıyorsanız; depolama, gümrükleme, sigortacılık, elleçleme, mal sevkiyatı yapacaksınız. Ayrıca bunun uluslararası boyutu olacak yani bu malları kamyonla, gemiyle, uçakla ya da trenle getirip götüreceksiniz. Böyle bir yelpazeye baktığınızda yabancı dil bilen adam da lazım, bilmeyen de lazım. İşini iyi yapan insana ihtiyaç her zaman var. Yani lojistikte çok çeşitli insanlara ihtiyacınız var.
Kaynak: Yeşil Lojistikçiler