Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / İNTERMODAL TAŞIMACILIK

İNTERMODAL TAŞIMACILIK

İNTERMODAL TAŞIMACILIK24.11.2015
Trenyolu ve kombine taşımaclığımız çok büyük bir dinamizm ve gelişme içinde. Bu gelişmenin ilk adımı Tehlikeli Madde ve Kombine Taşımacılık Genel Müdürlüğü’nün kurulması ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız attı. Genel Müdürlüğün kurulması ile hem sisteme bugüne kadar adı konmamış bir tanım geldi hem de kurulan yapı ile konunun sistematik ve teknik şekilde ele alınmasını sağlandı. İhtiyaç duyulan kanun ve yönetmelikler hazırlanmaya başlandı.

Hukuki çevrenin yanısıra altyapının da teknik yeterliliğini sağlamak gerekiyordu. Orada da önemli adımlar atıldı. Ancak yapılan çalışmaların henüz bekleneni tam manasıyla karşılamadığı da gerçek. Hatta iyileştirme yatırımlarımız dahi beklenen sürelerde tamamlanamadı. Sadece Halkalı Çerkezköy demiryolu bağlantısının iyileştirme çalışmalarına 4 ayda bitirmek üzere başlandı ancak  3 seneyi aşkın zamandır bitirilemedi. Neyse ki sonunda bazı aksalıklara rağmen Kasım ayı içinde halkalı terminalinin açılıp Avrupa bağlantımızı sağlayan trenlerimizin Halkalı’ya kadar geleceğini öğreniyoruz.  Bu bizler için sadece bir başlangıç. Gerek yurt içinde ve gerekse de yurt dışı ile trenyolu ve intermodal bağlantılarımızı geliştirecek yatırımları yapmak zorundayız.  Sürdürülebilir, düzenli ve dengeli bri lojsitik yapısı oluşturmak için bu kaçınılmaz bir gerçek. Uzun yıllar karayolu ile ulaşılabilen ülkelerde ve yurt içinde taşımacılığımız karayoluna bağlı kalmıştı. Bu beraberinde bir sürü problemi de getiriyordu. Özellikle yüzölçümü büyük olan, dış pazarlara uzun mesafeler katederek ulaşan hemen tüm ülkelerde olduğu gibi bizim de tren ve beraberinde kombine taşımacılığa özel önem vermemiz gerekiyor. Amerika Birleşik Devletleri’ne, Rusya’ya, Çin’e, Almanya’ya baktığımızda demiryolu taşımacılığını ne kadar büyük oranda ve etkin kullandıklarını görüyoruz. Hatta özellikle Avusturya İtalya, Luxemburg ve İspanya gibi ülkeler sahip oldukları coğrafi konumu da değerlendirerek önemli tren taşıma hubları olmayı başardılar. Türkiye nin yüksek oranda demiryolu ve kombine taşımacılığı kullanmak için hiçbir eksiği olmadığı gibi tam tersine ihtiyaç duyulan her trülü özelliği birlikte taşıyor.

Ekonomik ölçek, coğrafi büyüklük, ana dış pazarlarının Avrupa, Orta Doğu ve Kafkaslar gibi hemen hepsinin tren taşımacılığının verimli kullanılacağı mesafelerde olması, 3.ülkeler arası ticarette köprü olabilme özelliği. Bunların hepsi tren ve beraberinde kombine taşımacılığı destekleyici unsurlar.

Tren taşımacılığını artık havayolu taşımacılığına dahi rakip olmaya başlaması gerçeği altında Türkiye’nin bu dinamiklerden uzak kalması sözkonusu olamazdı. Bunu görmek için kahin olamaya da gerek yok. Sadece yapılması gerekenleri yapmaya ve evrensel standartlarda yapmaya ihtiyacımız var.

Tabii hukuki ve teknik altyapının yanısıra özel sektör yatırımları da çok önemli. Büyük yatırımların gerektiği üst yapı işletmeciliğinde bir taraftan TCDD nin serbestleme sürecinde yeni yapılanmasına tanık olurken diğer taraftan da özel sektörün bu konuya olan ilgisini görmeye başladık.

Özel sektörün bu konuda ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını, işbirlikleri kurduğunu, UTİKAD’ın da ortaklarından olduğu BALO’nun sektöre getirdiği yenilik ve dinamizmi görmek üzere sizleri hem Logitrans fuarına hem de fuardaki UTİKAD standına  davet etmek isterim.

TURGUT ERKESKİN / UTA KÖŞE YAZISI