Sektörümüz için zor bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2015 yılında, coğrafyamızda yaşanan krizler, ülkemizde yaşanan seçim süreçleri ve döviz kurundaki dalgalanmalara bağlı olarak beklediğimiz rakamlara yılsonunda ulaşılamadı. Dış ticaret rakamlarında yaşanan düşüşler doğal olarak lojistik sektörünü de etkiledi. Sektör firmaları ciro hedeflerini revize etti ve bu süreçte birçok yatırım kararı da ertelenmek zorunda kaldı. Türkiye’nin potansiyelinde çok dinamik bir ticaret ve yatırım ortamı varlığını koruyor. Dolayısıyla tüm bu koşullara rağmen Türkiye halen lojistik sektörüne yatırım için pek çok fırsat barındırıyor.
Sektör olarak 2016’da bu fırsatlara odaklanmalıyız. Öncelikle İran’a uygulanmakta olan ambargonun kalkmasının olumlu etkilerini 2016 yılında görmeye başlayacağımızı ümit ediyoruz. AB ile İran arasındaki ticaretin hacminin artacak olmasının, özellikle İran’ın kuzeyine yapılan ticarette transit ülke konumunda olan Türkiye’ye olumlu etkileri olacaktır ancak bölgede yaşanan hızlı gelişmelerin de takip edilmesi ve pozisyonların buna göre alınması gerekiyor. Öte yandan lojistik sektörü AB ve ABD arasında imzalanması beklenen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması’nın (TTIP) yaratacak olduğu değişime de hazırlanmamız gerekiyor. Bu anlaşmanın bizim açımızdan en önemli sonucu Gümrük Birliği üyesi olmasına rağmen Avrupa Birliği üyesi olmayan Türkiye’nin ticaret dengesinde bir değişime sebep olması olacaktır. Bu anlaşmanın etkisini lehimize çevirmek için Türkiye’nin ABD ile ayrı bir STA imzalaması gerekmektedir. Eğer bunu başarırsak kıtalararası global ticarete hareket kazandırması beklenen bu anlaşmalardan Türk lojistik sektörünün de olumlu etkilenmesi muhtemeldir.
2015 yılının sonunda Rusya ile yaşanan gelişmelerin ardından önemi bir kez daha gündeme gelen Hazar Transit Koridoru da sektörümüzün değerlendirmesi gereken önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin TRACECA Orta Koridorunda yer alan konumu sayesinde Çin ile AB arasındaki ticarete konu ürünlerin taşınmasında zaman avantajı değerlendirilerek Çin ve Avrupa Birliği arasındaki ticaretten ve buradaki taşımalardan pay alma imkânımız olabilir. Ancak bu noktada Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolu hattının halen tamamlanmamış olması büyük bir engel teşkil ediyor. Toplam uzunluğu 838 kilometre olan bu hattın Gürcistan ve Azerbaycan’daki bölümleri tamamlanmış olsa da Türkiye tarafındaki inşaat süreci halen devam ediyor. Bu hattın bir an önce devreye alınması gerekiyor. Aksi halde bu hattaki taşımaların Gürcistan Limanları ile Karadeniz üzerinden taşınması sonucu TCDD’nin ve Türk Lojistik sektörüne yatırım yapan müteşebbislerimizin kazançları Gürcistan limanları üzerinden geçmiş ve Türkiye by-pass edilmiş olacak.
Türk lojistik sektörünün hizmet kalitesinin arttırılması ve özellikle Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksinde ülke olarak daha üst sıralarda yer alması için ise tüm ilgili kurumlar ile özel sektör derneklerinin 2016 yılında daha çok çalışması gerekmektedir. 2014 yılının son çeyreğinde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı koordinatörlüğünde oluşturulacak Lojistik Koordinasyon Kurulu’nun 2015 Haziran’a kadar kurulacağı, Taşımacılıktan Lojistiğe Eylem Planları arasında, “Lojistikte Strateji ve Kurumsal Yapılanmanın Oluşturulması” başlığında belirtilmişti. Ancak yaşanan iki seçim dönemi nedeniyle süreç beklenen hızda gitmedi. Seçimler nedeniyle ertelenen bu önemli konunun 64. Hükümet’in Eylem Planı’nda 2016 yılının ilk çeyreğinde tamamlanacak konular arasında belirtilmesi sektörümüz için son derece önemli bir gelişmedir. UTİKAD olarak yakından takip ettiğimiz bu koordinasyon kurulunda geliştirilecek doğru politikalar ve sağlanması hedeflenen eşgüdüm ile Türkiye hep bahsedilen stratejik konumunu değerlendirebilecektir. İlgili sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla gerçekleştirilecek koordinasyon kurulunun çalışmalarıyla ticarette taşıma türlerinin kullanım oranının dengeli dağılması, limanlara demiryolu bağlantıları kurulması, intermodal taşımacılığın yaygınlaştırılması, gümrük uygulamalarındaki modernizasyonun tamamlanarak transit ticaretin önünü açacak gelişmelerin yaşanmasını bekliyoruz. Bu koordinasyon faaliyetlerinin yanı sıra, hazırlanacak Lojistik Master Plan ile sektörümüzde sürdürülebilir büyümeye hizmet edecek Lojistik Merkezlerin doğru kurgulanması ile verimliliğin sağlanması mümkün olacaktır.
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD olarak 2016 yılının bizler için özel bir önemi var. Bu yıl 30’uncu kuruluş yıl dönümümüzü kutlayacağız. UTİKAD olarak 400’ün üzerinde üyemizden aldığımız güç ve 1986 yılından beri getirdiğimiz birikim ile lojistik hizmetlerin daha hızlı ve etkin sağlanabilmesi için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Türk Dış Ticaretinin ve Türk Lojistik Sektörünün kısaca Türkiye’nin potansiyeli bizleri daha fazla çalışmaya ve üretmeye motive etmektedir.
Derneğimiz, bugüne kadar olduğu gibi lojistik hizmet üreten firmaların hizmet kalitesini ve hacmini artıracak, sektöre yön verecek projelerin öncüsü olmaya devam edecektir. Bu süreçte kamu kurum ve kuruluşları ile yakın işbirliği içerisinde çalışarak ortak akıl ile Türk Lojistik Sektörünün rekabetçiliğini arttırmak için faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.
TURGUT ERKESKİN / UTA DERGİSİ