Unicorn, Türkçe karşılığı ile tek boynuz anlamına gelen
mitolojik bir kavram. Kafasının ortasından düz bir boynuz çıkan atın yani
unicorn’un kanı içildiğinde kişiyi ölümsüz kıldığına efsanelere dayalı olarak
inanılıyor. Ancak, bu mitolojik kavram günümüzde değeri 1 milyar doları aşan
girişimler (start-up) için kullanılıyor. Bu girişimlerin çoğunun da teknolojik
ve dijital girişimler olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Zaten Unicorn
tanımlarına baktığımızda temelinde teknolojik ve dijital bir altyapısının
olması da bekleniyor.
Fortune dergisin en son yaptığı sıralamaya göre, dünya
çapında bu kategoride ilk beşe giren
işletmeler ise şunlar: Uber, Xiaomi, Airbnb, Palandir ve Didi Kuadi. Fortune
listesindeki unicorn’ların tümünü değerlendirmeye aldığınızda ise şöyle bir
tespit ile karşı karşıya kalıyorsunuz, o da çoğunun ABD’de yer aldığı gerçeği.
Avrupa’da bile Unicorn sayısı 20 rakamına yaklaşamıyor.
TÜRKİYE 1 MİLYAR DOLARLIK TEK BOYNUZUNU ARIYOR
Türkiye’de, özellikle son yıllarda girişimcilik anlamında
start-up’ların önünü açmak amacıyla çok hızlı gelişmeler oluyor. Girişimcilik
ekosistemini geliştirmek amaçlı hem devlet hem de özel sektör tabanlı çeşitli
ortamlar yaratılmaya ve girişimlerin sayısı da artırılmaya çalışılıyor. Tahmin
edeceğiniz gibi, Türkiye’de henüz unicorn diye tanımlanabilecek ve 1 milyar
dolarlık değerlendirmeye ulaşmış bir işletme yok. Ancak, Türkiye’nin
girişimcilik ekosisteminin bu anlamda bir hedef belirlemeye başladığını da
gözlemlemekteyiz. Özellikle, yemeksepeti gibi başarı hikayelerinin oluşması ile
birlikte bir güvenin geldiği ve 1 milyar dolarlık hedeflerin yüksek sesli
olarak ifade edildiğini tespit etmekteyiz.
1 MİLYAR DOLARLIK GİRİŞİM LOJİSTİKTEN ÇIKAR…
Aslında Türkiye hem fikir geliştirme hem de yetenekli ekip
yaratma konusunda dünyanın çok da gerisinde değil. Ekosistemimizin birçok
eksiği olsa da hızlı bir gelişme içerisinde olduğunu daha önce de belirtmiştim.
Ancak, küresel anlamda müşterileri hedefleyen fikir ve girişimlerin sayısının
çok az olduğunu görmekteyiz. Yemeksepeti gibi çok yüksek bir değerlemeye ulaşan
bir girişim bile yerel odaklı bir modelleme içerisinde gelişimini gösterdi. Her
ne kadar komşu ülkelerde operasyon yapabilse de tüm dünyayı hedefleyen bir
kurgu içerisinde olamadı. O yüzden, özellikle lojistik sektörünün küresel
boyutu düşünüldüğünde Türkiye’nin 1 milyar dolarlık girişiminin bu sektörden
çıkacağını düşünmekteyim. An itibariyle, Türkiye’de lojistik sektörü kapsamında
teknoloji temelli girişimlerin sayısı çok fazla değil. www.webnak.com,
www.etatasimacilik.com, www.getir.com
gibi belli bir ivme yakalamış girişimlerin dışında www.cntracking.com , www.bukurye.com
gibi henüz yeni işe başlamış girişimler. Ancak bu girişimlerin birçoğunun da
yerel zihniyet ile kurgulandığını bilmekteyiz.
Benim inancım, Türkiye’de 1 milyar dolarlık girişimin
lojistik sektöründen çıkacağıdır. Lojistiğin küresel anlamdaki gücünü
kullanabilir, eski ekonomi boyutuna yatırım yapan iş adamlarını yeni ekonomiye
yönelik yatırım yapmaya ikna edebilir ve kendi yerel fonlarımızı lojistik
sektörüne yönlendirebilirsek bu işi yapabiliriz. Türk lojistik sektörünün eski
ekonomide elde edemediği büyük rakamları yeni ekonomide elde edebilmesi mümkün.
Sanki bu iş için daha çok tartışmalıyız diye düşünüyorum. Bu konuyla ilgili
lojistik sektörü neler yapmalı, onları da gelecek yazımda ele alacağım.
Kaynak: yesillojistikciler