Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım,
hazırlanacak Ulusal Ulaştırma Ana Planı`nda, işin merkezine insanın alınması,
kazaların azaltılması ve yol güvenliğinin esas alınması gerektiğini belirtti.
Bakan Binali Yıldırım, Ulusal Ulaştırma Ana Planı Hazırlama
Projesi'ne ilişkin toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ulaşım stratejisi
ve politikaları açısından önemli dönemin başlangıcını yaptıklarını ifade etti.
Bugüne kadar 2003'te hazırlanan ulaşım ana plan
stratejisinde ihtiyaç olan projelerin gerçekleştirildiğini dile getiren
Yıldırım, bundan sonra 2023 hedefleri ve 2035 vizyonunu dikkate alan ana plan
öngörüsüne ihtiyaç olduğunu söyledi.
Türkiye'nin nüfusunun ve ekonomisinin büyüdüğünü, bölge ve
Avrupa ile ilişkilerinin de geliştiğini anlatan Yıldırım, Türkiye'nin tüm
ulaşım türlerini kullanabilen bir ülke olduğunu anımsattı.
Yıldırım, Türkiye'nin birçok ülkede olduğu gibi geçmişten
gelen sorunlarının olduğuna dikkati çekerek, bunların başında da ulaşım türleri
arasındaki dengesizliğin geldiğini belirtti. Bakan Yıldırım, Türkiye'nin
2003'ten beri özellikle ulaşım türlerinde çeşitlendirmeyi artırmak adına önemli
mesafe aldığını ancak istenilen noktaya gelinemediğini kaydetti.
Yıldırım, hedefin diğer ulaşım modlarında özellikle
demiryolları ve deniz taşımacılığının payını artırmak olduğunu bildirerek,
karayollarında da güvenlik ve konforu esas alan yeni projelere hız verilmesini
istedi.
Hazırlanacak ana planda, işin merkezine insanın alınması,
kazaların azaltılması ve yol güvenliğinin esas olması gerektiğine işaret eden
Yıldırım, bölünmüş yollarla son 13 yılda ölümlü kazaları yüzde 65
azalttıklarını, buna rağmen oranın AB ortalamasının iki katının üzerinde
bulunulduğunu, bunun kabul edilemeyeceğini kaydetti.
Planda dikkat edilmesi gereken en önemli konunun ölümlü
kazaların azaltılmasına yönelik bakış açısı ile kombine taşımacılık olduğunu
dile getiren Yıldırım, ulaşım türleri arasındaki dengenin sağlanmasına yönelik
bakış açısına ihtiyaç bulunduğunu bildirdi.
Yıldırım, planın rekabetçi bir ulaşım altyapısını öngörmesi
gerektiğini belirterek, rekabetçi olmayan bir ulaşım altyapısının ülkenin
gelişme, kalkınma, ekonomi ve ticaretinin büyümesi süreçlerine istenen katkıyı
sağlayamayacağı uyarısında bulundu.
Türkiye'nin Avrupa, Kafkaslar, Orta Asya, Karadeniz'in
kuzeyini Akdeniz'in güneyine bağlayan önemli bir geçiş ülkesi konumunda
olduğuna işaret eden Yıldırım, plan çalışmalarında sadece kendi hudutları
içindeki ulaşım ağını değil, aynı zamanda koridorların ülke dışındaki devamının
da dikkate alınması gerektiğini kaydetti.
Yıldırım, Türkiye'nin konum itibarıyla 3 saatlik uçuşla 1,5
milyar nüfusa ve 31 trilyon değerindeki ekonomik büyüklüğe ulaşabildiğini
anlatarak, "Hazırlanacak ana plan, sadece bizim sınırlarımızı değil,
ilgili olduğumuz bütün yakın coğrafyayı da kapsaması gerekiyor" dedi.
Planın kent içi taşımacılığında yol göstermesi gerektiğini
bildiren Yıldırım, "Keşke lojistik master planı da beraber yapılabilseydi
ama bu ayrı planlanıyor. Ayrı planlanması, birbirinden kopuk, bağımsız olması
anlamına gelmiyor. Ulusal Ulaşım Ana Planı yapacak konsorsiyumun, özellikle
ulaşım master planı çalışmalarını yapacak olanlarla birlikte hareket etmesi ve
her aşamada bir değerlendirme yapılması hayati öneme sahip. Bu konuya
dikkatinizi çekmek istiyorum" değerlendirmesinde bulundu.
"Acil olan Halkalı-Kapıkule hattı projesinin
başlaması"
AB'ye tam üyelik öncesi IPA kapsamındaki ortak çalışmalar
hakkında bilgi veren Yıldırım, IPA 2 döneminde kullanılacak kaynaklarla
Halkalı-Kapıkule demiryolu hattı başta olmak üzere projeler gerçekleştireceklerini
söyledi.
Yıldırım, "Bizim için acil olan Halkalı-Kapıkule hattı
kararının AB tarafından bir an önce verilmesi ve projenin başlaması. Bunu
tamamlarsak Bulgaristan ile eş zamanlı olarak Avrupa 10. koridorunu hayata geçirmiş
olacağız" diye konuştu.
Ulusal ulaştırma ana planında iki etap bulunduğunu anlatan
Yıldırım, planın görünür kısmının 2023 hedeflerine yönelik çalışmaların adım
adım yapıldığını bildirdi.
Yüklenicilerden 2023 hedeflerinin tamamlayıcısı niteliğindeki
bulgu ve tespitleri kendileriyle paylaşmalarını isteyen Yıldırım,
"Amacımız sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçların önceliklerini
belirleyerek karşılamak. Harcanan her kuruşun yerli yerinde kullanılması çok
önemli. Yapılacak tüm işlerin kaderini belirleyecek bu çalışma, düzgün olmazsa
yapılacak işler kaynak israfına sebep olur" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin üretim ile ihracat çıkış noktalarını esas alan
ve ulaşım ağında bütün modların kullanılmasını önceleyen bakış açısının önemine
dikkati çeken Yıldırım, projenin paydaşlarına teşekkür etti. Yıldırım, ulusal
ulaştırma ana planı için oluşturulan danışma kuruluna sık sık bir araya
gelmeleri ve değerlendirme toplantıları yapmaları çağrısında bulundu.
Söz konusu projenin Türkiye-AB ilişkileri için hayırlı
olmasını dileyen Yıldırım, "Bu çalışmayla bir yandan Türkiye'nin ihtiyacı
olan ulaşım altyapısının gelecek nesillere hazır hale getirilmesi bir yandan da
tam üyelik yolunda ilerlediğimiz AB ile aramızdaki altyapı farklılıkların
giderilmesi mümkün hale gelecek. Güzel ve heyecan verici bir proje" diye
konuştu.
Yıldırım, AB'nin Türkiye'deki sığınmacı sorununa yönelik
alakasının artarak devam etmesini beklediklerini belirterek, başta AB olmak
üzere Birleşmiş Milletler bünyesindeki karar vericileri insanlığın geleceği
için daha fazla fedakarlık yapmaya davet etti.
Konuşmaların ardından Ulusal Ulaşım Ana Planı imzalandı.
Kaynak: T. C. ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI