Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Üye Şirketlerden / LOJİSTİK SAYESİNDE “ÜRET, KULLAN, AT” DÖNEMİ SONA ERİYOR

LOJİSTİK SAYESİNDE “ÜRET, KULLAN, AT” DÖNEMİ SONA ERİYOR

LOJİSTİK SAYESİNDE “ÜRET, KULLAN, AT” DÖNEMİ SONA ERİYOR15.04.2016

Geleneksel lineer ekonomiye (üret-kullan-at) bir alternatif olarak kaynakları olabildiğince uzun bir süre koruyan, kullanım esnasında maksimum değer elde eden ve kullanım ömrü sonunda geri dönüştürerek ürün ve materyal üreten bir model olarak tanımlanan döngüsel ekonomide lojistik büyük önem taşıyor.

2016 UPS/GreenBiz Group Döngüsel Ekonomi Araştırma Çalışması’na göre görüşülen on sürdürülebilirlik yöneticisinden neredeyse dokuzu (%86), döngüsel ekonominin önümüzdeki iki yıl içinde ticari faaliyetleri için önemli olacağına inanıyor; iki yıl önce araştırmaya katılan yöneticilerden %47’si bunun önemine inanıyordu. Araştırmaya katılanlar, döngüsel ekonomiyi benimsemede en büyük büyümenin teknoloji sektöründen, özellikle de bilgisayar ve cep telefonu gibi elektroniklerden geleceğini düşünüyor; çünkü geri dönüşüm sistemleri ve ürünün tekrar kullanımı, en kolay bu iki modele entegre edilebiliyor.

UPS ortaklığında, GreenBiz Group tarafından gerçekleştirilen online araştırma, döngüsel ekonomiye ilişkin ticari motivasyon kaynaklarına ve zorluklara dair daha derin bir anlayış sunmak amacıyla sürdürülebilirlik yöneticilerinin ve fikir liderlerinin düşüncelerini yansıtıyor. Döngüsel ekonomi, geleneksel lineer ekonomiye (üret-kullan-at) bir alternatif olarak kaynakları olabildiğince uzun bir süre koruyan, kullanım esnasında maksimum değer elde eden ve kullanım ömrü sonunda geri dönüştürerek ürün ve materyal üreten bir model olarak tanımlanıyor.

DÖNGÜSEL EKONOMİ FARKINDALIĞI GENİŞLİYOR

Katılımcıların neredeyse beşte üçü, kuruluşlarında, üretim hatları veya hizmet sunumlarının en az birinde döngüsel ekonomi prensipleri uygulandığını belirtiyor.

“İş dünyasında döngüsel ekonomi kavramlarının artan önemini gördüğümüze şaşırmadık” diyor UPS küresel sürdürülebilirlik kıdemli direktörü Ed Rogers. “Müşterilerimiz, ham madde ve tasarımdan üretim ve lojistiğe kadar ürünlerinin ve faaliyetlerinin tüm değer zinciri içindeki çevresel ve sosyal etkisinin farkında. Kaynakları olabildiğince uzun bir süre kullanımda tutan bir modele geçme fırsatının önemini görüyorlar.”

Yine de, döngüsel ekonomi prensiplerinin yaygın bir şekilde ürün ve hizmetlere entegre edilmesine rağmen, çok az şirket alanında öncü olarak öne çıkıyor. Döngüsel ekonomi üzerine ilk akla gelen şirketlerin belirtilmesi istendiğinde yardım almadan hatırlanan sadece iki şirket bulunuyor: Interface (%21) ve Patagonia (%16).

LOJİSTİK, SÜRDÜRÜLEBİLİR DÖNGÜSEL STRATEJİ İÇİN HAYATI ÖNEME SAHİP

Lojistik, başarılı ve sürdürülebilir bir döngüsel stratejinin uygulanmasında kritik bir rol oynuyor. Neredeyse oybirliğiyle, katılımcıların %97’si, döngüsel bir ekonomiye geçişte lojistiğin ya çok önemli (%87) ya da kısmen önemli (%10) olduğunu belirtiyor.

Katılımcılar, lojistik şirketlerinin kusursuz ve kullanışlı bir geri dönüşüm modeli aracılığıyla döngüsel ekonomiye daha fazla katılımı teşvik ederek müşterilerine eşsiz bir değer sunabildiğini ifade ediyor. Ön ödemeli gönderi etiketleri, akıllı paketleme ve kullanışlı geri dönüşüm mekanizmaları gibi olanaklar, pazar talebini canlandırmaya yardımcı oluyor. Ayrıca tüketici ve müşteri maliyetleri, yükleme ve güzergâh optimizasyonunun yanı sıra ana taşıyıcı kullanımıyla azaltılabiliyor.

Rogers konuyla ilgili olarak, “UPS’te, döngüsel ekonomiyi mümkün kılmak ve kolaylaştırmak üzere uzmanlığımızdan faydalanıyoruz. Bu araştırmanın da gösterdiği üzere ‘ilk mil’ lojistiğine odaklanmak, işletmelerin maliyet-etkin bir döngüsel ekonomi uygulamalarına yardımcı olmada hayati öneme sahip. UPS, anahtar teslim paketleme, teslim alma hizmetleri ve ön ödemeli iade etiketlerini içeren kusursuz geri dönüşüm sistemlerini uygulamada müşterileriyle işbirliği yapıyor. Birlikte ele alındıklarında hepsi de, başarılı bir döngüsel ekonomi için ihtiyaç duyulan tersine lojistik süreçlerine destek oluyor.” dedi.

TİCARİ VAKA İHTİYACI HEM EN BÜYÜK FIRSAT HEM DE EN BÜYÜK ENGEL

Döngüsel bir ekonominin temel prensiplerinde büyük bir vaat varken ve kaynaklar ile materyaller sonsuz bir şekilde oyunda tutulurken, bu durum tek başına döngüsel ekonomiyi piyasaya sokmakta veya ölçeklendirmekte yeterli olmuyor. Çalışmada, benimsenecek bu konsept için, işletmelerin mevcut güçlükleri gözden geçirmesi, daha iyi bir ticari vaka tespit etmesi ve maliyet ile kolaylığa odaklanmış teşvikler aracılığıyla piyasa talebi oluşturması gerekiyor.

Etkin, küresel bir döngüsel ekonomi uygulamada en büyük engel olarak yetersiz bir ticari vakadan bahsediliyor. Katılımcıların tespit ettiği diğer başlıca engeller şunlar:

    Kullanılmış ürünlerin iadesi için lojistik maliyetler (36%)

    İdari yöneticilik anlayışının/eğitiminin eksikliği (36%)

    Müşteri anlayışının/eğitiminin eksikliği (36%)

    Öncelik verilen diğer ticari hedefler (%30)

Piyasa talebi yaratmak, döngüsel ekonomi prensiplerinin yaygın şekilde benimsenmesi için kritik öneme sahip. Katılımcıların %26’sı, düzeltilebilir, geri dönüştürülebilir veya yenilenebilir ürünlere yönelik müşteri ve müşteri talebini, döngüsel ekonomiyi benimsemek adına en önemli faktör olarak tanımlıyor. İkinci en önemli faktör taleple ilişkili olup, katılımcıların %18’i, yeniden kullanılan ürünler veya tekrar elde edilen materyal ve kaynaklar için bir pazar ihtiyacından bahsediyor.

GreenBiz Group başkan yardımcısı ve kıdemli analist John Devies, “Şirketlerin, geleneksel ‘üret-kullan-at’ ekonomik modelinden döngüsel bir modele geçişi düşünmek için çok fazla sebebi olduğunu” söylüyor. “Sürdürülebilir işletmelere ve ürünlere değer veren tüketiciler arasında da talebi büyütebilmek için işletmeler ayrıca kaynak azlığı ve iklim değişikliği gibi faktörlerle motive ediliyor. Araştırmamızda, materyal girdileri, ürün tasarımı ve lojistiği çevreleyen süreçleri yeniden düşünmenin, daha yenileyici, döngüsel bir ekonomiye geçişte önemli olacağını gösteriyor.”

MALİYETTEN TASARRUF VE KOLAYLIK KİLİT TEŞVİKLERİ OLUŞTURUYOR

Çalışmaya göre hem ticari müşteriler hem de tüketiciler, aynı faktörlerle motive oluyor: Maliyetten tasarruf ve kolaylık. Katılımcılar, ana kullanım süresi sonunda tüketici ürünleri, onların bileşenleri ve materyallerinin iadesi ve tekrar kullanımını sağlamada en iyi teşviklerin şunlar olduğunu düşünüyor:

    Nakit para üstü şeklinde iade (%56),

    Bir ürünü fiziksel olarak bir lokasyona iade etme kolaylığı (%47),

    Ön ödemeli kargo kullanarak bir ürünün iade edilebilmesi (%42),

    Gelecekteki satın alıma yönelik indirimler (%40).

Katılımcılar ayrıca, ana kullanım süresi sonunda endüstriyel (B2B) ürünleri veya onların bileşenleri ve materyallerinin iadesi ve ardından tekrar kullanımını sağlamada en iyi teşviklerin şunlar olduğunu düşünüyor:

    Üretici veya distribütörün ürünü fiziksel olarak iade alması (%59),

    Anahtar teslimi paketleme ve alma hizmeti (%51),

    Üreticinin ürünü yenilemesi ve sürekli kullanım için iadesi (%48),

    Gelecekteki satın alım için indirimler (%38),

    Nakit para üstü şeklinde iade (%34).

Kaynak: lojiyol.com