Mars Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar, otomotiv sektörüne
sunmaya başladıkları milk-run taşımacılık modeli sayesinde, planlı seferlerle
tam zamanında lojistik hizmet sunarken, depo stok yüklerini azaltarak maliyet
avantajı yarattıklarını söylüyor.
Otomotiv sektörüne sunmaya başladıkları milk-run taşımacılık
modeli sayesinde, planlı seferlerle tam zamanında lojistik hizmet sunarken,
depo stok yüklerini azaltarak maliyet avantajı yarattıklarını söyleyen Mars
Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar, “Renault’a milk- run taşımacılık hizmeti
veriyoruz. Her gün güncellenen düzenli yükleme hatları ile haftada 6 gün 24
saat olmak üzere, günde ortalama 100-120 arası sefer gerçekleştiriyoruz” diyor.
Otomotiv sektöründe hem ana hem de yan sanayi üreticisi
firmalar için başta Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere, İtalya, Polonya,
Romanya olmak üzere, birçok Avrupa ülkesinden ithalat ve ihracat taşımaları
yapan Mars Logistics, yurtiçinde ise milk-run hizmetiyle ivme yaratıyor. Mars
Logistics, 1820 ünitelik özmal araç filosuyla özellikle otomotiv sektörünün
yoğun olduğu Bursa, İzmir, İstanbul, Ankara, Manisa gibi şehirlerde milk-run
taşımalar gerçekleştiriyor.
Milk-run taşımacılık modeli ile planlı seferlerle tam
zamanında lojistik hizmet sunarken, depo stok yüklerini azaltarak maliyet
avantajı yarattıklarını söyleyen Mars Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar,
şunları aktarıyor:
“Milk-run taşımacılık modelinde, üretici ve tedarikçi
arasında düzenli ve 24 saat yapılan taşımalarla, malzemelerin konulduğu kasalar
ve boş ambalajlar da geri toplanmış oluyor. Mars Logistics olarak örneğin
otomotiv sektörünün devi Renault’a milk-run taşımacılık hizmeti veriyoruz. Her
gün güncellenen düzenli yükleme hatları ile haftada 6 gün 24 saat olmak üzere,
günde ortalama 100-120 arası sefer gerçekleştiriyoruz. Genel olarak milk-run
taşımacılık modeli ile lojistik maliyetlerinde azalma, depo alanı stoklarında
azalma, işgücü ve zaman avantajları sağlandığını söyleyebiliriz. Mars Logistics
olarak bu taşımacılık modeli ile ayrıca müşterilerimize yükleme veya taşıma
esnasında oluşabilecek hasarları önleme, üretici tesisinde yeniden kalite
kontrol işlemini ortadan kaldırma, maliyeti azaltma ve üretimi hızlandırma
avantajı da sunuyoruz.”
Uluslararası taşımalarda hem karayolu hem de Ro-Ro ile
deniz+karayolu çözümüyle otomotiv sektöründeki müşterilerine hizmet
sunduklarını vurgulayan Tulgar, ayrıca Trieste-Lüksemburg arasında her gün
karşılıklı düzenledikleri intermodal tren seferleriyle de sektör için taşıma
yaptıklarının altını çiziyor. Otomotiv endüstrisinin Türkiye’nin en gelişmiş
sektörlerinden bir olduğunu belirten Tulgar, “Sektörün büyüme potansiyelini çok
yakından takip ediyoruz ve bu doğrultuda hem filo yatırımı yapıyoruz hem de
Avrupa’da yeni intermodal yatırım planları yapıyoruz. Aynı zamanda Türkiye içi
Milk run hizmet payımızı da artırıyoruz” diyor.
Otomotiv lojistiğinde yaşanan sorunlara da değinen Tulgar,
şunları aktarıyor: “Otomotiv endüstrisi, üretim bandının bir an için bile
durmasına tahammülü olmayan, çok hassas hesaplarla mümkün olduğunca sıfır
stokla çalışmaya çalışan dinamik bir sektördür. Otomotiv sektörüne lojistik
hizmet verirken bu hassasiyete uygun olarak zamanında ve yüksek kalitede hizmet
sunmanız gerekmektedir. Bu kaliteli hizmeti etkileyen birçok faktör vardır.
Örneğin ithalat – ihracat dengelerinin ani değişiklikleri sonucu piyasada araç
eksilmesi gibi. Bir diğeri, ekonomik şartların dünyada ani değişimi ile otomotiv
sektöründe üretimin ani yavaşlaması, bazen de tersine ihtiyaç fazlasından
dolayı ani hızlanması olabilmektedir. Bu durumlara karşı hem kendinize ait
büyük ve tam donanımlı bir tır filonuzun olması hem de iyi kalitede anlaşmalı
taşeron firmalarınızın olması gerekmektedir.”
Kaynak: lojistikhatti.com