Batu International Logistics’in otomotiv sektörü için
havayoluna alternatif olarak geliştirdiği minivan ultra ekspres servis
hizmetine talep artıyor.
Bu hizmete ilk başladıkları yıl 50 sefer
gerçekleştirirken, 2015’te bu rakamın 700’e ulaştığını belirten Batu
International Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, servisi genişletmek
için bu yıl araç yatırımı yapacaklarını söylüyor.
Otomotiv sektörüne lojistik alanda ihtiyaç duyulan her
türlü hizmeti sunan Batu International Logistics, 2012 yılında başlattığı
minivan ultra ekspres servis hizmetiyle fark yaratmaya devam ediyor. Otomotiv
endüstrisinin “just in time” çalışan bir sektör olduğunu vurgulayan Batu
International Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, “Farklı
tedarikçilerden çok sayıdaki ürünleri temin eden otomotiv şirketlerinin yedek
parça vs. gibi ürünleri üretim bantlarına tam zamanında ulaştırması gerekiyor.
Dolayısıyla hızlı aksiyon alınması gerekiyor. Biz de bu durumdan yola çıkarak,
sektöre odaklı bir çözüm geliştirdik. 2012 yılında minivan ultra ekspres servis
hizmetini devreye aldık. Minivan projemiz Türkiye otomotiv yan sanayi
taşımaları için ortaya çıkardığımız bir hizmettir. Özellikle direkt uçuşların
az olduğu ve global otomotiv üreticilerin fabrika yatırımı yaptığı Doğu Avrupa
ülkelerinde oldukça revaçta olup, 1300 kg’a kadar olan yükleri 36-48 saat
aralığında teslimat süresi ile havayolundan daha hızlı şekilde müşterilere
alternatif çözüm sunabiliyoruz. Bu servisi devreye aldığımız ilk yıl 50 sefer
gerçekleştirirken, bu rakam 2014’te 500’e, 2015’te ise 700’e ulaştı. Bu yıl
içinde bu servisimizi daha da genişletebilmek adına yeni araç satın almaları
yapacağız” diyor.
İŞ HACMİ İÇİNDE PAYINI %20’YE ÇIKARACAK
Otomotiv sektörü için başta Almanya, Avusturya,
İngiltere, Çek Cumhuriyeti ve Polonya olmak üzere, tüm Avrupa ülkelerinden
taşıma yaptıklarının altını çizen Ankara, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda
farklı ülkelere yapılacak operasyonlara da hazır olduklarını söylüyor. Otomotiv
lojistiğinin toplam iş hacimleri içindeki payının olduğunu açıklayan Ankara,
“Öncelikli hedefimiz her zaman mevcut iş hacmimizi korumak, ardından da
kontrollü bir şekilde büyümek oluyor. Yerli otomobilin de üretime geçmesi
halinde pazarın nasıl gelişeceğini izlememiz gerekiyor. Türkiye’nin dış
ticaretindeki en büyük güvencelerinden birinin lojistik sektörü olduğunu söyleyebiliriz.
Bizler de bu doğrultuda sektörün potansiyeline ve ticaret hedefine uygun
yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. 2016 yılında, otomotiv lojistiğinde
geçtiğimiz yıl yaptığımız iş oranlarını sabit tutabilmeyi planlıyorduk. Ancak
yaptığımız yeni anlaşmalar ve yeni taşıma operasyonları ile %2 oranında bir
artış yakalayacağımızı öngörüyoruz” diyor.
Otomotiv ve yan sanayi lojistiğinin zamana karşı
yarışılan bir sektör olduğunu hatırlatan Ankara, bu alana dönük yapılan
taşımalarda yaşanan en büyük sorunu ise sınır kapılarındaki farklı nedenlerden
dolayı oluşan uzun araç kuyrukları ve akabinde oluşan zaman kayıpları olarak
açıklıyor.
Kaynak: lojistikhatti.com