Ekonomide
sağlanan liberalleşme ulaştırma sektöründe de büyük bir devrime imza atılmasını
sağladı. Özal döneminde başlayan hamle, 2002’den sonra hızlandı. Havalimanları,
otoban ve hızlı trenlerle Türkiye birbirine bağlandı.
Coğrafi
konumu itibarıyla stratejik olarak geçiş noktasında bulunan Türkiye,
ekonomideki gelişimine paralel olarak 1980 sonrasında sağlanan liberalleşme ile
ulaştırma sektöründe önemli atılımlara imza attı. 12 Eylül darbesinin ardından
iş başına gelen tek parti hükümeti başta Fatih Sultan Mehmet Köprüsü olmak
üzere, kara yolları yatırımlarında önemli projelere imza attı. 1995- 2001
arasında, ekonomik krizler ve terör nedeniyle durma noktasına gelen yatırımlar,
yeni bir tek parti iktidarının yolunu açan 2002 sonrasında ise dünyanın gıpta
ile izlediği bir noktaya geldi. Toplam 216 milyar liralık yatırımla gerçek bir
devrim yaşayan ulaşım sektöründe hızlı trenler, havalimanları, otobanlar ve
deniz taşımacılığında büyük hamleler yapıldı.
17
BİN KİLOMETRE BÖLÜNMÜŞ YOL
2002
yılında bin 714 kilometresi otoyol olmak üzere 6 bin 101 kilometre bölünmüş yol
varken, 2014 yılı sonunda bu uzunluk 2 bin 282 kilometresi otoyol olmak üzere
toplam bölünmüş yol uzunluğu 23 bin 716 kilometreye çıktı. Bölünmüş yolla
birbirine bağlı il sayısı 6'dan 75'e çıktı. Türkiye Yüksek Hızlı Tren
hatlarıyla tanışırken, ülkede ilk kez yaklaşık bin 213 kilometre uzunluğunda
yüksek hızlı tren ağı inşa edildi. 13 yıl önce 10 bin 959 kilometre olan
konvansiyonel demir yolu hattı, 2014 itibarıyla 12 bin 485 kilometre uzunluğa
çıkarıldı. Ayrıca 9 bin 350 kilometre uzunluğundaki demiryolu hattı da
yenilendi.
MARMARAY
GERÇEK OLDU
Asrın
mühendislik projesi olan Marmaray da gerçeğe dönüştü. Asya'yı İstanbul
Boğazı'nın altından raylı sistemle Avrupa'ya bağlayan Marmaray, şu ana kadar 70
milyon 200 bin kişiyi taşıdı. 2002 yılına kadar İstanbul, Ankara, İzmir ve
Konya olmak üzere sadece 4 ilde metro hattı bulunuyordu. 2014 yılına
gelindiğinde ise kent içi raylı sistemlerin uzunluğu 280 kilometreden, 590
kilometreye, raylı sisteme sahip kent sayısı da 4'ten 11'e yükseldi. Türkiye
yaptığı yatırımlarla denizcilik sektöründe de üst sıralara yükseldi. 2000'li
yılların başında dünya sıralamasında 19'uncu olan Türk filosu 13'üncü sıraya
çıktı. 37 olan tersane sayısı da 73'e çıktı. Türkiye'nin toplam yük istiflemesi
150 milyon tondan 383 milyon tona ulaştı. Bu yıl Kanal İstanbul, Ankara-İstanbul
Hızlı Tren Hattı, İstanbul Yeni Havaalanı, 3. Boğaz Köprüsü gibi mega projeler
başta olmak hastane, ulaşım, yol, eğitim alanındaki yüzlerce projeye 65 milyar
liralık kaynak aktaracak. Ayrıca 101 milyar liralık kamu sabit sermaye yatırımı
planlanıyor.
YATIRIMDA
EN BÜYÜK PAY ULAŞIMIN
Yatırım
Programı kapsamında aktarılacak 64.9 milyar yatırım ödeneğinden en yüksek payı
yüzde 30.6 ile ulaştırma sektörü aldı. Merkezi Yönetim Bütçesi kapsamındaki
kuruluşlardan en fazla ödenek tahsis edilen kuruluşlar 8.5 milyar lira ile
Karayolları Genel Müdürlüğü, 8 milyar lira ile Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü, 6.1 milyar lira ile Milli Eğitim Bakanlığı, 4.8 milyar lira ile
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı oldu.
TAM
GAZ DEVAM EDECEK
Büyük
20 proje için bu yıl 7.3 milyar lira ödenek aktarılacak. Büyük toplu ve
toplulaştırılmışmış devlet hastanesi, köprü yapı, organize sanayi bölgesi,
küçük su işlerinin aralarında yer aldığı projeler için 13.4 milyar lira kaynak
öngörüldü. İstanbul'da 5 kent içi ulaşım projesi için 2.3 milyar lira kaynak
aktarılacak. Kadıköy-Kartal-Kaynarca Metro Hattı, Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey
Metro Hattı, Mahmutbey-Bahçeşehir Metro Hattı, Üsküdar-Altunizade-
Ümraniye-Dudullu Metro Hattı, Kirazlı-Halkalı Metro Hattı yapılacak.
Kaynak:
ulasimonline.com