Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / DBA BEYANI İLE GÜMRÜK BEYANINDAKİ AĞIRLIK BİLGİLERİ BİRBİRİNE KARIŞTIRILMAMALI

DBA BEYANI İLE GÜMRÜK BEYANINDAKİ AĞIRLIK BİLGİLERİ BİRBİRİNE KARIŞTIRILMAMALI

DBA BEYANI İLE GÜMRÜK BEYANINDAKİ AĞIRLIK BİLGİLERİ BİRBİRİNE KARIŞTIRILMAMALI19.07.20161 Temmuz’da uygulamaya giren SOLAS Hükümleri gereğince Konteyner Tartımı Uygulamasında kafalarda soru işaretleri var. Süreci başından bu yana takip eden ve olası karışıklıkları önleyecek rehberler hazırlayan Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, hem üyelerine yönelik hem de ihracatçılara özel olarak hazırlanan rehberlerin incelenmesini öneriyor.

Uygulamanın ardından özellikle gümrükleme süreci ve DBA beyanı ile ilgili yaşanan karışıklıklara dikkat çeken UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur, “UTİKAD tarafından hazırlanan rehberlerde de belirttiğimiz üzere Doğrulanmış Brüt Ağırlık Belgesi'ndeki ağırlık ile gümrük beyannamesindeki ağırlıkları birlikte değerlendirmek ve aynı olmasını beklemek doğru değil” şeklinde konuştu.

Konteyner taşımacılığında yanlış ağırlık beyanlarından kaynaklı yanlış yüklemelerden dolayı meydana gelen deniz kazalarının önüne geçmek isteyen IMO (International Maritime Organization-Uluslararası Denizcilik Örgütü) tarafından, SOLAS’a (International Convention for the Safety of Life at Sea-Denizde Can Güvenliği Uluslararası Sözleşmesi) dâhil edilen ve gemilere yüklenecek tüm dolu konteynerlerin tartılarak beyan edilmesine yönelik direktifin uygulamasına ilişkin yönerge, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından 1 Haziran 2016 tarihinde yayımlandı. Mevzuatın yayınlanmasını takiben önce liman işletmeleri ardından da konteyner gemi operatörleri konteyner tartımı ile ilgili ücret tarifelerini duyurmaya başladı ve 1 Temmuz’dan itibaren dolu konteynerlerin tartılmasına tüm dünya ile eş zamanlı olarak Türkiye’de de başlandı.

Konteyner tartımı uygulamasının yürürlüğe girmesinin ardından bazı aksamaların yaşandığını, ancak lojistik akışları engelleyecek ölçüde büyük sıkıntılar yaşanmadığını belirten UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur, “Tartımların yapılmasında ilk günlerde biraz sıkıntı yaşansa da tüm dünya genelinde zorunlu olan bu uygulamanın beklenen ölçüde engel yaratmadığını gözlüyoruz.

Uygulamanın yürürlüğe girmesinden önce en çok karşılaştığımız soru Bakanlığın çıkardığı yönergeye uygun tartı aletlerinin listesiydi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın yayınladığı yönerge gereği konteyner tartımı için kullanılacak kantarların Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Tartı Aletleri Muayene Yönetmeliği”nde yasal gereklilikleri sağlaması ve bu doğrultuda Bakanlık tarafından verilmiş bir muayene kartına sahip olmasının yanında son altı aya ait kalibrasyonunun da yapılmış olması gerekiyor. Bu doğrultuda UTİKAD olarak mevzuat hazırlıklarının başladığı ilk günden bu yana kalibrasyon şartını da karşılayan tartı aletlerinin sayısının başlangıçta yeterli olmayabileceğini ve 6 ayda bir yapılması gereken kalibrasyon zorunluluğunun kantar işletmelerinin tamamı tarafından karşılanamayabileceğini öngörüyoruz. Bu durumda ihracatçılar kullanacakları kantarın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sertifikası ve geçerli muayene belgesinin yanı sıra 6 ay geçerli kalibrasyon belgesine sahip olup olmadığını da kontrol etmek zorunda. Bunun yanı sıra ihracatçılar kendi tesislerinde Bakanlığın mevzuatına uygun olarak kurdukları, işlettikleri ve kalibrasyon şartını da yerine getirdikleri kendi kantarlarında kendi tartımlarını yaparak DBA Belgesi’ni düzenleyebilecekler.”

Konteyner tartımının zorunlu hale getirilmesinin iş akışlarına yeni bir adım dolayısıyla da yeni bir maliyet kalemi eklediğini belirten UTİKAD Genel Müdürü Cavit Uğur; “Bu uygulamanın yürürlüğe girmesiyle, her dolu ihraç konteynerin tartılması zorunluluğu başladı, ama iş sadece tartım yapmakla kalmıyor, DBA bilgisinin ve belgesinin ilgili liman ve gemi acentelerine zamanında iletilmesi gerekiyor. Bu da sadece ihracatçılarda değil, taşıma işleri organizatörlerinde, gemi işletmecilerinde ve liman operatörlerinde ilave iş adımları yarattı. Bu bilgilerin zamanında iletilmesi, bunun için kullanılacak sistemler, kontrol adımları elbette bir iş yükü yaratıyor. Bu nedenle yükleme yapılan gemi acentelerine ve liman işletmelerine bağlı olarak farklı maliyetler oluşmaya ve fatura edilmeye başlandı. Tüm taraflarca yönergeye uygun olarak düzgün organize edilen komple konteyner ihracat yüklemelerinde ortalama 20-25 ABD doları civarında bir ek maliyetin oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu masrafların ilave maliyet olarak ihracatçılara yansıması kaçınılmaz. Firmaların lojistik akışlarının aksamaması ve maliyetlerin daha da yükselmemesi için konteyner tartım ve bildirim işleminin yönergeye uygun olarak organize edilmesi önemli. Bu sebeple ihracatçılara yönelik hazırladığımız ve web sitemizde yayınlanan İhracatçılar İçin Konteyner Tartım Rehberi’nin tüm ihracatçılarımız tarafından incelenmesini tavsiye ediyoruz.” dedi.

Uygulamanın yürürlüğe girmesinin ardından özellikle gümrük beyannamesinde belirtilen yükün brüt ağırlığı ile DBA Belgesi'nde beyan edilen konteynerin brüt ağırlığının karşılaştırılması yanılgısına düşüldüğünü ekleyen Cavit Uğur, “Gümrük idarelerine verilecek beyannamelerdeki yükün ticari brüt ağırlığı ile dolu konteynerin brüt ağırlığı farklı bilgilerdir ve birbirleriyle aynı olması beklenmemelidir. Aynı şekilde konşimentolarda belirtilen yükün brüt ağırlığı ile konteynerin içindeki yük, ambalaj, sabitleme ve diğer güvenlik malzemeleriyle konteyner darasının da dâhil olduğu konteynerin toplam brüt ağırlığı birbirine karıştırılmamalıdır. Ancak ihracatçının tüm dokümanlarda ilgili ağırlık bilgilerini doğru olarak beyan etmesi esastır.” şeklinde konuştu.