İstanbul’un
iki yakasını üçüncü kez birleştiren Yavuz Sultan Selim Köprüsü dünya
liderlerinin de katıldığı bir törenle açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, 31 Ağustos gecesine kadar köprüden geçişin ücretsiz olacağını
açıkladı. Başbakan Binali Yıldırım, "Fatih Sultan Mehmet Köprüsü`nden geçen
bütün kamyon, otobüs ve TIR’lar yarından sonra şehir içine giremeyecek"
dedi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, “Dünden daha çok
çalışacağız, dünden daha çok bu milletin hizmetinde olacağız” diye konuştu.
Yavuz
Sultan Selim Köprüsü ile Otoyol ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni'nde konuşan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konukları selamlayarak, açılışı yapılan köprünün ve
otoyolun İstanbul'a, ülkeye, millete, Avrupa ve Asya kıtalarına, tüm insanlığa
hayırlı olmasını diledi. Köprünün projesinin hazırlanmasından inşasına kadar
tüm aşamalarında emeği geçen bakanları, bürokratları, yüklenici firmaları,
mühendisleri ve işçileri tebrik eden Erdoğan, bu süreçte 3 başbakan ve bir de
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile çalıştıklarını, temeli Gül ile birlikte
attıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin o zaman Başbakan,
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı'nın da Başbakan Binali Yıldırım
olduğunu anımsatarak, büyük bir coşkuyla temel atıldığını anlattı. Dalga
geçenler, istihza edenler ve "Yaptırmayacağız" diyenlerin olduğunu
dile getiren Erdoğan, buralara gelip gösteriler yapıldığını, ancak kendilerinin
"Bu yoldan dönmek yok, yapacağız." dediklerini kaydetti.
-
"Avrasya Tüneli 20 Aralık'ta açılacak"
"Halep
oradaysa arşın burada" diyen Erdoğan, köprünün yapıldığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şimdi ise köprünün açılışının vatandaşlarla
yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu
gurur duyulası milletimizle yapıyoruz. Siz, farklısınız. Siz, tankların,
topların, helikopterlerin F16'ların önünde duran bir milletsiniz. Siz onlara
prim vermediniz. Size de bu eserler yakışırdı. Birinci köprü, 15 Temmuz
Şehitler Köprüsü oldu. Onun adını siz koydunuz. İkinci köprü, Fatih Sultan
Mehmet Köprüsü. Şimdi de Yavuz Sultan Köprüsü'nü açıyoruz. Bu millete işte
bunlar yakışır. İnşallah boğazın altından biliyorsunuz zaten bir Marmarayımız
var. Değil mi? İnşallah 20 Aralık'ta da Avrasya Tüneli'nin açılışını yapıyoruz.
Kardeşlerim, bu millet Allah'ın izniyle neye layıksa bunların hepsi olacak.
Bunları yapacağız. Zira muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak öyle
lafla olmuyor, icraatla oluyor. Bunu yapacağız."
Erdoğan,
Yavuz Sultan Selim Köprüsü açılışında, törene katılan Bahreyn Kralı Hamed bin
İsa Al Halife, Bosna Hersek Başkanlık Konseyi Başkanı Bakir İzetbegoviç,
Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı,
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay
Asadov, Pakistan Pencap Eyaleti Başbakanı Şahbaz Şerif ile dost ve kardeş
ülkelerin başbakan yardımcılarına, bakanlarına, temsilcilerine şükranlarını
sunarken, "Biz gerçek dostlarımızı kara günlerimizde de güzel günlerimizde
de yanımızda görmekten memnuniyet duyuyoruz" ifadesini kullandı.
Yavuz
Sultan Selim Köprüsü ile denizin üzerinden üçüncü kez Avrupa'dan Asya'ya
geçileceğini dile getiren Erdoğan, köprünün tekerlekli araç geçişini ve raylı
sistemi birlikte sağlaması bakımından kendi alanında dünyada öncü bir köprü
olduğunu bildirdi. Erdoğan, köprünün dünyada bir çok şeye öncü olacağına
inandığını ifade ederek, "Bununla iftihar edeceğiz, bunu göreceksiniz.
Dünya filmleri buralarda çekilecek, bunu göreceksiniz. Eşek ölür kalır semeri,
insan ölür kalır eseri... Biz bunlarla anılacağız ve bu yola bunlarla devam
edeceğiz." Dedi. Bir süre önce Osmangazi Köprüsü'nün açıldığını hatırlatan
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Osmangazi
Köprüsü'yle Elhamdülillah halkımız farklılığı hissetti mi? Hissetti. Şimdi yeni
hazırlıklarımız var. Ne yapıyoruz? İnşallah Kanal İstanbul'un da hazırlıklarını
bitiriyoruz. Bu da yetmeyecek, şimdi Çanakkale'ye de bir gerdanlık lazım.
Çanakkale Köprüsü'nün de hazırlıklarını yapıyoruz. İnşallah bütün bunlarla
birlikte dünyada Türkiye, farklı bir konuma yerleşecek. Niye hazmedemiyorlar
bizi? Niye kıskanıyorlar bizi? İşte bunlardan dolayı. 'Siz nasıl bunları
yaparsınız?' diyorlar. Biz hangi milletin ahfadıyız? Biz hangi milletin
torunlarıyız? Bizim üzerimizde bir görev var, bu görevi yapıyoruz ve yapacağız.
2 ay önce İzmit Körfezi'nin üzerinde Osmangazi Köprüsü'nü hizmete açmıştık.
Geçtiğimiz yıl Atatürk Barajı üzerine kurulan ülkemizin en uzun köprülerinden
Nissibi Köprüsü ile Keban Baraj Gölü üzerinde inşa edilen Ağın Karamağara
Köprüsü'nü milletimize kazandırmıştık. Biz iş yapıyoruz. Bunlar öyle lafla
değil, azimle oluyor azimle. Atalarımız ne demiş, 'İman öyle bir güçtür ki
tekeden bile süt çıkartır'. Biz böyle inandık bu işe. Onun için de inşallah
bunlar olacak."
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, 3. havalimanının inşasının sürdüğüne değinerek,
vatandaşlara, "İnşallah ilk etapta 90 milyon yolcu... 2018'in başında
açıyoruz. Tamamı bittiği zaman 150 milyon yolcu kapasiteli yeni havalimanımıza
kavuşuyoruz. 150 milyon... Dünyanın ilk 3'ü... Bir numara, bittiği zaman
olacak. Şunu unutmayın, esbaba tevessül ettik, Allah da bize neticesini verdi.
Unutmayın, güzel bir kelam vardır 'Biz seferle emir olunduk, zaferle değil.'
Biz seferdeyiz, zafer kudret, kuvvet sahibi olan Allah'a aittir." diye
seslendi.
3
katlı Büyük İstanbul Tüneli'nin yanı sıra diğer alanlarda da plan ve
programların hayata geçirildiğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye, tamamlanan, inşası süren, başlanacak olan projelerle hedeflerine
adım adım ilerliyor. Ekonomide tüm göstergeler, onca badireye rağmen olumlu
yönde seyrediyor, sıkıntılı bir yıl olsa da olumlu yönde seyrediyor. Ama el ele
vereceğiz, dayanışma halinde olacağız ve bu badireyi de çok daha başarılı bir
şekilde atlatacağız. İhracatta ve turizmde yaşanan kısmi sıkıntının aşılması
konusunda ciddi tedbirler hayata geçirildi, geçiriliyor. Ülkemizin önünü kesmek
için bilhassa 3 yıldır maruz kaldığımız çok sayıda saldırıya rağmen görüldüğü
gibi yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz. Türkiye'nin sadece bu köprünün
temelinin atılmasından açılışına kadar geçen sürede yaşadıklarını alt alta
sıralarsak, pek çok ülkenin asırlık tarihinde yaşadıklarını geride bırakır.
Tabii bu süreçte ilgili olarak şu gerçekleri de görmek mecburiyetindeyiz.
2013'ün Haziran ve Aralık aylarındaki saldırıları başımız dik olarak karşılayıp
boşa çıkarmasaydık, Türkiye bugüne ulaşamazdı. 2014 Mart ve Ağustos ayındaki,
2015 Haziran ve Kasım ayındaki milli irade sınavlarından başarılı çıkmasaydık
bugün burada olamazdık. 2015 Temmuzunda başlayan terör eylemlerini, bölücü
örgütü aştığı çukurlara gömerek hüsrana uğratmasaydık Türkiye bambaşka yere
sürüklenirdi. Nihayet 2016 Temmuzundaki silahlı darbe girişimini milletimizin
kahramanlığı sayesinde durdurmasaydık nerelere savrulabileceğimizi ifade etmek
bile istemiyorum."
Erdoğan,
Ağustos ayının Türkiye'nin birlik olduğunda neler başarabileceğini gösteren
örneklerle dolu olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle
devam etti:
"Belki
bilmeyenleriniz vardır, hatırlatayım. Yavuz Sultan Selim, inşallah cennet
mekan, adına yapılan cami, Fatih Çarşamba'dadır, kabri de yanındadır. Arada
sırada cumaları orada da inşallah yerine getirebilirsiniz. Bugün yani 26
Ağustos günü, 1071 yılında kazandığımız Anadolu kapılarını milletimize açan
Malazgirt Zaferi'nin 945. yıl dönümü. Yine bugün 1922 yılında İstiklal
Harbimizin zaferinin müjdecisi olan Büyük Taarruz'un başladığı tarih. Onun için
bugün açıyoruz. Ağustos ayında neler var, neler... Mercidabık Zaferi var,
Otlukbeli Zaferi var, Çaldıran Zaferi var, Belgrad Zaferi var, Mohaç Zaferi
var, Kıbrıs Zaferi var, Erzurum Kongresi, Sevr'in yırtılıp atılması, Sakarya
Meydan Savaşı gibi gerçekten de tarihimize altın harflerle yazılan nice
hadiseleri yad ettik, ediyoruz. Esasen senenin neredeyse her günü tarihimizde
çok önemli yeri olan yıl dönümlerine tekabül ediyor. Çünkü bugünden geriye
doğru baktığımızda millet olarak 2 bin 200 yıllık bir devlet ve ordu
geleneğine, bin 400 yıllık bir medeniyet müktesebatına, bin yıllık bir coğrafi
devamlılığa sahibiz. Bu kadim tarihin en önemli vasfı birlik ve beraberlikle
hareket ettiğimizde üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorunun ulaşamayacağımız
hiçbir hedefin olmayışıdır. Daha 100 yıl önce Çanakkale Zaferi'ni, ardından
İstiklal Harbi'ni millet olarak birliğimiz beraberliğimiz sayesinde
kazandık."
Erdoğan,
15 Temmuz'daki darbe girişimini de hatırlatarak, "15 Temmuz'da yine
milletimizin tek vücut olarak darbecilerin karşısına dikilmesi sayesinde
neticeye ulaştık. İnşallah, bundan sonra da ihtilafa, tefrikaya düşmeden aynı
şekilde yolumuza devam edeceğiz. Kardeşlerim! Sizlere sesleniyorum. Hep
birlikte bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep
birlikte Türkiye olacağız." diye konuştu.
-
"Bu milletle övünmeyeceğiz de kiminle övüneceğiz?"
Yavuz
Sultan Selim ve tüm ecdadın emanetine bu şekilde sahip çıkılabileceğini aktaran
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Birliğimizi, beraberliğimizi bozmak
için milletimizin arasına her dönem farklı fitne tohumları ekilmek istenmiştir.
Bu, kimi zaman Alevi-Sünni fitnesi olmuştur, kimi zaman Türk-Kürt fitnesi, kimi
zaman ilerici-gerici fitnesi, kimi zaman sağcı-solcu fitnesi olmuştur.
Kardeşlerim kavramlar değişmiştir ama amaç hep aynı olmuştur. Geçmişte bu
sebepten çok acılar yaşadık. Kardeşi kardeşe düşman ettiler. Bizi birbirimize
vurdurdular. Ardından ellerini ovuşturdular. Biz her defasında akan göz
yaşımızla, kanımızla, dağlanan yüreğimizle baş başa kaldık. 15 Temmuz uzun
zamandır defalarca tekrarlanan bu oyunun bozulduğu tarih olmuştur. Ne yüce bir
milletsiniz. Ne güçlü bir milletsiniz. Bu milletle övünmeyeceğiz de kiminle
övüneceğiz? Ruhunu ve bedenini Pensilvanya'daki şarlatana esir etmiş küçük bir
kesim dışında milletimiz tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla istiklalinin ve
istikbalinin yanında yer almıştır: Bir tarafta ruhunu, bedenini, aklını Pensilvanya'daki
şarlatana teslim edenler bir tarafta da, evet, aklını, ruhunu, bedenini, her
şeyini Allah'a teslim edenler. İşte fark bu... Darbeyi planlayanlar bu girişim
başarılı olsa da olmasa da Türk Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere Türkiye
Cumhuriyeti'nin ciddi bir zafiyete düşeceğini sanıyorlardı. Öyle olmadığını
görünce PKK'yı ve DAİŞ'i kullanarak terör eylemleriyle gerçek yüzlerini bir kez
daha gösterdiler. Silahlı Kuvvetlerimiz kahir ekseriyetiyle bunları şimdi çok
daha iyi tespit ediyor ve etmeye de devam edecektir. Bütün bunlara rağmen
Türkiye, terörle mücadelede geri adım atmayınca üstelik bir de Cerablus
operasyonunu başlatınca yeni oyunlar peşine düştüler. Dün, Artvin'de CHP Genel
Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyı işte bu çerçevede
değerlendirmemiz gerekiyor. Artvin'de Sayın Kılıçdaroğlu nezdinde ülkemizin 7
Ağustos'ta Yenikapı'da Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, Genelkurmay Başkanıyla,
CHP ve MHP Genel Başkanlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, tüm toplum
kesimleriyle sergilediği birlik ve beraberlik manzarası hedef alınmıştır.
Bunları bu çıldırtmıştır. Bu vesileyle ben bir kez daha Sayın Kılıçdaroğlu'na
ve beraberinde bulunan tüm arkadaşlarına şahsım, milletim adına geçmiş olsun
dileklerimi sunuyorum. Kendisine bu terör saldırısı karşısında gösterdiği
soğukkanlı ve sağduyulu duruş için de teşekkür ediyorum. Şehit olan askerimize
Allah'tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum."
Başbakan
Yıldırım
Başbakan
Yıldırım, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılış töreninde yaptığı konuşmada,
İstanbul'un kıtaları, medeniyetleri, kültürleri birbirine bağlayan
"köprüler şehri" ve 79 milyonun özeti, eşsiz bir şehir olduğunu
söyledi. Açılışı yapılan Yavuz Sultan Selim
Köprüsü'nün sadece bir köprü değil aynı zamanda bir sanat eseri, bir
mühendislik harikası, dünyanın en geniş köprüsü, üzerinden demiryolu geçen en
uzun köprü olduğunu aktaran Yıldırım, katılımcılara "En güzel eserleri, en
güzel köprüleri, Marmaray gibi tünelleri yapmak da size yakışır, sizin
evlatlarınıza yakışır, Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına yakışır." şeklinde
seslendi. Yıldırım, köprünün temelinin 3 yıl önce atıldığını anımsatarak,
"Değerli İstanbullular, 29 Mayıs 2013'te, burada bu köprünün temelini
attık. 11. dönem Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Bey ve Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğan'ın da bulunduğu o büyük günde dedik ki 'bu köprü 3 yılda
bitecek.' 2 yıl sonra gazetenin birinde, 'köprüden geriye 2 tane kule kaldı...'
Bugün o başlıkları atanlar, gelsinler İstanbul'un köprüsünü görsünler. Yavuz
Sultan Selim'i görsünler." diye konuştu.
"Türkiye
sizinle gurur duyuyor" tezahüratlarına, "Biz sizinle gurur
duyuyoruz" karşılığını veren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "O
büyük padişah ne diyor biliyor musunuz? 'Cesaret insanı zafere, kararsızlık
tehlikeye, korkaklıksa ölüme götürür.' Eğer biz korksaydık, bu aziz millet
korksaydı, 15 Temmuz gecesi bir daha aydınlanmayacaktı ama Recep Tayyip
Erdoğan, 'inin meydanlara' dedi, 79 milyon indi meydanlara ve Türkiye'nin
geleceğini aydınlattınız. Allah sizden razı olsun. Bu köprüyü yapmaya karar
verirken, Cumhurbaşkanımızla üzerinde çok düşündük. En az 3 ay, güzergahları
beraber inceledik, 'oradan mı olsun, buradan mı olsun, güneyden mi olsun,
kuzeyden mi olsun', 4 tane güzergah inceledik. Sonunda en doğru yeri bulduk.
İşte Boğaz'ın en kuzeyinde, Karadeniz'in girişinde, bu tarihi eseri, bu
mühendislik harikasını İstanbul'a kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Değerli
hemşehrilerim, bu köprü sadece İstanbul'a hizmet etmiyor. Bu köprü,
Uzakdoğu'dan, Çin'den yola çıkıp Londra'ya kadar giden tarihi İpek Yolu'ndaki
bütün yolculuklara hizmet ediyor. Bu insanlığı birbirine bağlayan ve
medeniyetleri birbiriyle buluşturan en güzel eserlerin başında geliyor."
Yavuz
Sultan Selim Köprüsü'nün yarın hizmete gireceğini belirten Yıldırım,
"Köprünün özelliği şu, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden geçen bütün
kamyonlar, otobüsler, tırlar artık yarından sonra şehir içine giremeyecek.
Hepsi 'Yavuz' diyecek, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçecekler. Böylece
İstanbul'un trafiği, biraz daha rahatlayacak. Bir uçtan da Yavuz Sultan Selim
Köprüsü'nden geçince, hemen önlerine Osmangazi çıkacak. Oradan da Körfez'i
geçecekler, ver elini Bursa, ver elini İzmir... 'Yol medeniyettir' dedik
yollara düştük. 14 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye'ye 18 bin
kilometrenin üzerinde yeni bölünmüş yol yaptık. Ülkemizin, milletimizin hızlı
tren hayalini, gerçeğe dönüştürdük. Havayolunu halkın yolu yaptık. Akıl
yollarıyla yurdun her köşesini donattık. Neden yaptık? Çünkü biz, ülkemizi
seviyoruz, milletimizi seviyoruz. Halka hizmet Hakka hizmettir diyoruz. Bunun
için yaptık." şeklinde konuştu.
“Kutlu Yürüyüşü Çekemeyenler Var”
Yıldırım,
Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü çekemeyenlerin olduğunu söyledi. Bu kişiler
çekemese de onların planı varsa, Hakkın da halkın da bir planı olduğunu dile
getiren Yıldırım, halkın desteği oldukça, kendilerine karada da havada da
denizde de ölüm olmadığını anlattı. Başbakan Yıldırım, çok önemli bir eseri
hayata geçirdiklerini vurgulayarak, "Ancak bununla işimiz bitmiyor. Daha
çok işimiz var. Biliyorsunuz Sultan Fatih Mehmet gemileri karadan denize
indirdi. Onun torunları Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları da trenleri denizin
altından geçirdi. Arabaları da denizin altından geçiriyor. Fatih'in torunlarına
da bu yakışır. Kıskanıyorlar. Çekemiyorlar. Varsın kıskansınlar. Biz
vatandaşlarımızın geleceği, ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması
için canımızla, kanımızla mücadelemize devam edeceğiz. Bu ülkeyi ne bölücülere
ne de darbecilere asla teslim etmeyeceğiz." diye konuştu.
-
"Memleketimizi dünyada parmakla gösterilen ülkeler arasına sokacağız"
Yıldırım,
Yavuz Sultan Selim'in bir sözünü hatırlatarak, şöyle devam etti: "Yavuz
Sultan Selim şunu söylüyor; 'Biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık.
Halis niyetimiz rızayı ilahidir.' Bizim de niyetimiz rızayı ilahidir. Hakkın,
sizin rızanızdır. İşte böyle inanmış bir millet olduğu müddetçe, biz hiçbir
zorluğa pabuç bırakmayız, her türlü zorluğun üstesinden geliriz. Kim ne yapmaya
çalışırsa çalışsın, medeniyet yolculuğunda emin adımlarla ilerlemeye devam
edeceğiz. Hanımlar, 15 Temmuz gecesini unutmuyoruz. Hepiniz sokaktaydınız.
Hepiniz demokrasi nöbetindeydiniz. Ülkeye, Türkiye'ye sahip çıktınız. Gençler ülkemize
sahip çıktınız. Hepinizden Allah razı olsun."
Eserin
yapılmasında emeği geçenler olduğunu dile getiren Yıldırım, "Emeği geçen
yüklenici firmaya, ayrıca Ulaştırma Bakanlığının Bakan başta olmak üzere, görev
yapan tüm bakanlarına, tüm çalışanlarına, Karayollarına teşekkür ederim. Ama en
büyük emek, gayret, bu projelere karar veren, bize önderlik yapan Recep Tayyip
Erdoğan'ındır. Sayın Cumhurbaşkanım, liderliğinizde daha çok ama çok projeler
gerçekleştireceğiz. Memleketimizi dünyada parmakla gösterilen ülkeler arasına
sokacağız. Yapar mıyız? İşte bu inanç, bayrak oldukça üstesinden
gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yok." ifadelerini kullandı.
Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan:
Arslan,
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile otoyol ve bağlantı yollarının açılış töreninde,
Anadolu coğrafyasını iyi bilmek, coğrafya üzerindeki köprü konumunu
otoyollarla, demiryollarıyla, yüksek hızlı trenlerle, köprülerle ve tünellerle
pekiştirmek gerektiğini, 100 bin kişilik ulaştırma ailesi olarak da yapmaya
çalıştıkları şeyin bu olduğunu ifade etti. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü
üzerindeki demiryolu ile birlikte yaparken amaçlarının Avrupa'yı Asya'ya
bağlamak ve Bakü-Tiflis-Kars ile birlikte bu köprünün üzerinden trenleri
geçirmek, Avrupa'ya götürmek olduğunu vurgulayan Arslan, şöyle devam etti:
"Biz
bu görevleri yerine getirip, ülkemizin hizmetlerini tek tek yaparken,
erişilebilir, ulaşılabilir bir Türkiye oluştururken, elbette riyasetinize,
desteklerinize ve yol açıcılığınıza ihtiyacımız vardı. Türkiye geçmişten beri
bu coğrafyada projeler yapıyor. Ancak bunları hayata geçirmek için bir lider
lazımdı. Ufkun ötesini gören, bunlara hamilik edecek bir lider lazımdı. Rabbime
şükrediyoruz ki 14 yıldır sizin liderliğinizde, Başbakanımızla, çalışma
ekiplerimizle birlikte bu projelerde yol alacağız. Türkiye'yi erişilebilir,
ulaşılabilir ve coğrafyasının hakkını verir bir ülke yaparken, biz aile olarak
sizlerin hamiliğinize muhtacız."
Bakan
Arslan, projeleri yaparken 15 Temmuz dahil, hainlerin hainliklerine inat
gecelerini gündüzlerine katacaklarını söyledi. 15 Temmuz'daki hainliğin
omuzlarına yeni bir yük yüklediğini belirten Arslan, dünden daha çok
çalışacaklarını, dünden daha çok bu milletin hizmetinde olacaklarının altını
çizdi.
Arslan,
hiç bir kamu kaynağı kullanmadan bunun gibi bir çok projeyi daha hayata
geçireceklerini vurguladı. "Yap-işlet-devret projeleri bugün Amerika'da,
Harvard'da, üniversitelerde doktora dersi olarak okutuluyorsa vatandaş bilsin
ki bunlar sizin ileri görüşünüz sayesinde" diyen Arslan, sözlerini şöyle
tamamladı:
"Bunlar,
sizin ekip ruhuyla çalışmak adına milletinizin hizmetine projeleri tek tek
sokmanızın sayesinde. İşte bundan sonra da yine dünyada gıpta ile izlenecek,
'Evet Recep Tayyip Erdoğan'ın projesi' denilecek, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin
projesidir' denilecek nice projeleri hizmete sokacağız."
Kaynak:
T.C. ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI