Bozulabilir
ürün taşıyan özel ekipmanların uygunluk değerlendirme işlemleri artık TSE
tarafından yapılacak. Firmalar ilgili sertifikayı almak için yurtdışına gitmek
zorunda kalmayacak, önemli bir maliyetten kurtulacak.
Türkiye’de,
yetersiz donanıma sahip depo ve araçlar yüzünden soğuk zincir taşımacılığında
her yıl yaklaşık yüzde 30’luk kayıp yaşanıyor. Bunun 20 milyar TL’lik kayıp
anlamına geldiği ifade ediliyor. Dahası, usulüne uygun taşınmadığı için bozulan
ilaç ve et gibi ürünlerin insan sağlığı için yarattığı tehdit daha büyük önem
taşıyor. Konunun ihracatı ilgilendiren boyutu da var. Tarım ülkesi Türkiye,
kayısıdan narenciyeye, kirazdan şeftaliye kadar onlarca tür meyveyi, yine
onlarca çeşitte sebzeyi ihraç ediyor. Tarım ürünleri ihracatında Türkiye’nin en
büyük rakipleri ağır yaptırımlara bağlanmış soğuk zincir uygulamaları yapıyor.
Türkiye,
bu büyük kaybı önlemek, sağlık tehdidini bertaraf etmek ve dış pazarlarda Türk
şirketlerinin haksız rekabete uğramasını önlemek için Avrupa’da 1970 yılından
bu yana yürürlükte olan Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Bu
Taşımacılık Faaliyetinde Kullanılacak Özel Ekipmana İlişkin Anlaşma ATP
Konvansiyonu’na 2012’de taraf oldu. Ancak ilgili yönetmelik çıkmadığı için dört
yıldır bu konuda hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Lojistik şirketleri dışarıdan
belge alarak ihracatçı şirketlerin soğuk zincir gerektiren ihracatlarını
gerçekleştirmeye çalıştı.
Nihayet
adım atıldı
Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yayımlanacak yönetmelikle ulusal
taşımacılık ağımızda da soğuk zinciri zorunlu kılan ATP şartlarının zorunlu
hale getirilmesi öngörülüyor. Böylece Türkiye’de yapılacak kontroller ve
belgelendirme işlemleri ile uluslararası gıda lojistiği trafiği rahatlatılacak.
Ek olarak ulusal gıda lojistik ağında da izlenebilirlik sağlanarak, gıda
güvenliği ve ürün kalitesi artırılacak.
Bakanlık
konu üzerinde çalışma yapıyor. Haziran 2015’te Tehlikeli Mal ve Kombine
Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından ATP Çalıştay’ı gerçekleştirildi.
ATP’nin nasıl uygulanacağına dair hem yurtiçinden hem de yurtdışından birçok
uzman görüşlerini açıkladı.
Fakat
ATP konusunda en somut adım son günlerde atıldı. ATP uygulamasında en önemli
eşiklerden biri testlerin nerede ve hangi kurum tarafından yapılacağıydı. Bu
konuda Bakanlık önemli bir adım attı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı ile TSE arasında 20 Ekim 2016’da ATP protokolü imzalandı. Protokol
ile uluslararası anlaşma kapsamındaki bozulabilir gıda maddelerinin
taşınmasında kullanılan özel ekipmanın onay, belgelendirme ve testleriyle
ilgili iş ve işlemleri yapmak üzere Türk Standartları Enstitüsü
yetkilendirildi.
Haziran
2015 itibariyle Türkiye’de 52 bin adet soğutuculu araç var. Bunun 4 bin 500
adedi uluslararası taşımacılık operasyonlarında kullanılıyor. Türkiye’de ATP
anlaşmasının öngörüldüğü özel ekipmanları yerli firmalar üretebiliyor. ATP’li
araçlarda ışık, ısıtma, yalıtım ve soğutma yönünden 300’ün üstünde alt parça ve
ekipman kullanılıyor.
Çıkmayan
yönetmelik büyümeye engel
Konuyla
ilgili DÜNYA’ya konuşan TİM Lojistik Konseyi Başkanı Bülent Aymen, dünyada
soğuk zincir taşımacılığı çok hızlı ilerlediğini ancak bizde hala birtakım
düzenlemeler yapılmadığı için büyümenin yavaş olduğunu dile getirdi. Aymen,
“Bizim iddiamız Ortadoğu ve Avrupa arasındaki lojistik üs olmak. Bu noktada
stratejik öneme sahibiz. Bu tür adımlar çok yavaş atıldığı için maalesef çok
geri kalıyoruz. Rekabet şansımızı da başka ülkelere kaptırıyoruz. Lojistik
sektöründe orta ve küçük işletmeler çoğalıyor. Zaten uluslararası firmalarla
rekabet etmek çok zor. İlgili düzenlemeler yapılıp, yönetmelik çıkarsa
yatırımlar artacak dolayısıyla da gelişim hızlanacak” diye konuştu.
Sebze
ve meyvede kayıp yüzde 50'ye yaklaşıyor
Gümrük
ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada
tarladan sofraya ürünlerde 3’te 1 oranında kayıp yaşandığını dile getirmişti.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ihracatçı
konumunda olduğumuz yaş sebze ve meyvenin tarladan sofraya ulaşıncaya kadar
önemli kayıplara uğradığını özellikle, taşıma ve depolama sırasında büyük
kayıplar yaşandığını belirtmişti. Bayraktar, “Yapılan bilimsel araştırmalar, bu
kayıpların yüzde 10 ile 30’u bulduğunu ortaya koyuyor. Yüzde 10 ile 30 kayıp
ışığında, her yıl, toplam yaş sebze ve meyve üretimimizin 4,6 ile 13,8 milyon
ton arasındaki kısmı kayboluyor. Bu kaybın miktar değeri ise 5,3 ile 15,9
milyar lira arasında değişiyor.’ Yapılan araştırmalara göre, bu kayıpların, tür
ve çeşide bağlı olarak yüzde 50’lere kadar ulaşabiliyor” demişti.
Yönetmelik
milyonlarca yeni yatırım getirecek
Doğuş
Otomotiv distribütörlüğünde faaliyet gösteren Thermo King, soğuk zincir
taşımacılığı yapan firmalara ATP sertifikasını Türkiye’de verme yetkisi
aldığını geçtiğimiz aylarda duyurmuştu. Şirketin açıklamasına göre Türkiye
pazarında bulunan tüm soğutucu ünite ve kasalar için verilecek ATP sertifikası
için kontroller Türkiye geneline yayılmış tüm Thermo King yetkili servislerinde
gerçekleştiriliyor. Yetkili servislerin hazırlayacağı test bilgileri Prag’daki
merkeze gönderilecek ve sertifika burada hazırlanıyor. Doğuş Otomotiv Thermo
King Marka Müdürü Suna Türk, yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin 3 ila 5 yılı
bulmasını beklediklerini ifade ederek, “Süreç yavaş işliyor. Çünkü
nakliyecilerin büyük yatırım yapması gerekecek. Hem kasaya, hem soğutucuya
yatırım gerekecek. Bu da nakliyeciye ek külfet olacak. Özellikle yaş sebze ve
meyvede çok ciddi kayıp veriyoruz. Aslında insanlar sadece ilk yatırım
maliyetine dikkat ediyor ama uygunsuz taşımalardan kaynaklanan kayıp çok daha
büyük. Avrupa’da 7 yıldan sonra araçlar değişiyor. Bizde ise 25 yıldır
kullanımda olan soğutucu üniteler var. Türkiye’deki taşımaların çoğu da soğuk
hava deposu kullanmadan yapılıyor. Normalde domatesi tarladan topladığınızda
bunu bir soğuk hava deposuna getirmeniz lazım. Ondan sonra soğutucuya yükler
nakliyesini gerçekleştirirsiniz. ATP yürürlüğe girerse hem yatırımlar
hızlanacak, ekonomiye büyük katkı sağlanacak hem de kayıplar önlenecek” dedi.
47
ülkenin taraf olduğu ATP’de cezalar 6 bin euroya kadar çıkıyor
ATP,
Avrupa'da 1976’da yürürlüğe girdi. ATP anlaşmasına taraf olan 47 ülke
bulunuyor. Türkiye bu anlaşmaya 2012'de taraf oldu. Türkiye’de ATP konusunda
belgelendirme faaliyetleri zorunlu olmamakla birlikte uluslararası
taşımacılıkta kullanılacak araçlar için ATP sertifikalarına ihtiyaç duyuluyor.
Hâlihazırda Türkiye’de üretilen araçların ATP tip testleri, aracı firmalar
tarafından yurtdışında anlaşmalı oldukları test kuruluşlarına gönderilerek
yaptırılıyor. Uygulamayı sıkı takip eden ülkeler soğuk zincir ihlallerinde
Fransa, İspanya gibi üretici ülkeler diğer ülkelerden daha fazla ceza
uyguluyorlar. Macaristan’da 600 euro olan cezalar, Fransa’da 4 bin euro,
İspanya’da 6 bin euroyu buluyor.
Kaynak:
dunya.com