Yılbaşında
İran’a uygulanan yaptırımların hafifletilmesi ile oluşan beklentilerin çoğu
gerçekleşmedi. İhracat yerinde saydı.
Ambargoların
hafifletilmesi ile İran’a gerçekleşmesi beklenen ihracat patlaması
gerçekleşmedi. Yılbaşında İran’a uygulanan ekonomik yatırımların bazılarının
kaldırılması başta ihracatçılar olmak üzere birçok kesimde heyecan yaratmıştı.
İki ülke arasında bir dönem 22 milyar dolara ulaşan ticaret hacminin 2-3 yıl
içinde 30 milyar dolara, orta vadede ise 50 milyar dolara çıkacağı öngörüsünde
bulunulmuştu. Ancak TÜİK verilerine göre 2016’nın ilk 9 ayında dış ticarette
beklenen sıçrama istenilen alanlarda olmadı. Bu dönemde ihracat yüzde 43 arttı.
Ancak artış büyük oranda altın ihracatından kaynaklandı. Bu dönemde altın
ihracatı yüzde 5 binin üzerinde arttı. İlk 9 ayda 1.1 milyar dolarlık ihracat
yapıldı. Yıl sonunda bu rakamın 1.5 milyar doları aşması bekleniyor. Altın dışı
ihracat ise ilk 9 ayda sadece yüzde 2 arttı. Türkiye-İran İş Konseyi Başkanı
Bilgin Aygül bazı ambargoların kalkmasına rağmen İran’a ihracat açısından çok
fazla bir şey değişmediğini söyledi. İhracatta bir patlamanın beklenmemesi
gerektiğini aktaran Aygül, “En azından kısa sürede gerçekleşmesi zor. Zaten
ekonomileri kötü. İran’da şu an için somut olarak var olan şey umut. Umarız
bunlar gerçeğe döner” dedi.
Aslında
altın ihracatı da artmadı
Mücevher
İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, rakamlara rağmen İran’a altın
ihracatında da bir patlama yaşanmadığını bildirdi. Ambargo döneminde gelen
tepkiler üzerine İran’la yapılan altın ticaretinin başka ülkeler veya başka
gümrük sınıflandırmaları üzerinden hep devam ettiğini aktaran Güner, “İran’ın
altın ihracatımızdaki payı geçen yıl da önceki yıl da önemli düzeydeydi. Sadece
rakamlara yansımıyordu. Son dönemde yaşanan rahatlama ile ticaret doğrudan
yapılmaya başlandı. Reel olarak çok fazla değişen bir şey yok. Ancak yine de
İran ile yapılan ticaret tam anlamıyla serbestleşmiş değil. Tam normalleşme
sağlandığında İran’ın altın tüketimi potansiyeli çok yüksek” dedi.
Bankalar
baskı yapıyor
İran’a
ihracatta sanayi sektörleri genel olarak beklentileri karşılayamazken tekstil
ve hazır giyim ise bu kapsamın dışında kaldı. Yılın ilk 9 ayında bu iki
sektörün İran’a ihracatı yüzde 70 artarak 583 milyon dolara yükseldi. İstanbul
Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle, İran ile
geçen yıl imzalanan Tercihli Ticaret Anlaşması’nın bu artışı desteklediğini
söyledi. Ancak İran’la ticarette hala büyük sorunlar var. İsmail Gülle, yakın
zamanda çalıştıkları bir bankanın kendilerine “İran’la iş yapmama” üzerine
taahhütname imzalattığını söyledi. Gülle’ye göre ihracat ancak ambargolar tam olarak
kalkarsa sıçrama yapabilir.
Yatırımlar
hız kazanıyor
Yaptırımların
kaldırılmasının ardından İran’da en göz kamaştıran alan altyapı yatırımları
oldu. Uzun yıllar gerekli yatırımların yapılmadığı ülkede büyük bir açık
bulunuyor. Bu kapsamda en azından kağıt üzerinde önemli gelişmeler yaşandı. 1
Haziran’da imzalanan anlaşmaya göre Ünal Aysal’ın şirketi Unit, İran’a 4.2
milyar dolara 7 doğalgaz kombine çevrim santrali kuracak. Sıla Grup Sıla Grup
Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İhsan Şahin, kamu-özel sektör işbirliğiyle
gerçekleştirilecek bin 750 yataklı ve 700 milyon dolar yatırımla bedeli olan 2
hastanenin ihalesini kazandıklarını açıkladı. Kuzu Grup ise 125 milyon euro
değerindeki atık su arıtma tesisi ihalesini aldı. İSO’nun da İran’da 10 milyar
dolar yatırımla 500 hektarlık alanda OSB inşa etmesi planlanıyor.
Kaynak: dunya.com