Avrupa’ya
yasa dışı mülteci trafiği gözünü demiryollarına dikti. Geçtiğimiz hafta sonu,
bir demiryolu konteynerinde 17 mülteci yakalandı.
Geçtiğimiz
günlerde de demiryolu ile taşınan bir tank konteynerinden Avrupa’ya geçiş
yapıldığı ortaya çıkmıştı. Tank konteynerin seçimi, içine giriş yöntemi ve
kullanılan ekipman, arkasında etkili bir organizasyon olduğunu düşündürtüyor.
Bu nedenle, Avrupa-Türkiye arası konteyner treni çalıştıran bir operatör,
treninde bu hafta ilk defa tank konteyner taşımadı.
Avrupa-Türkiye
demiryolu trafiğinin bel kemiği olan tank konteynerlerde ağırlıklı olarak
kimyevi maddeler taşınıyor. Tank konteynerlerin yasa dışı mülteci trafiğinde
kullanılması pek çok tehlikeyi içinde barındırıyor. Elbette en büyüğü, taşınan
mültecilerin ölümle sonuçlanabilecek sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalması.
Öte yandan,
en küçük bir dış etki (hava, sıvı vb) sonucu kullanılamaz hale gelen kimyevi
ürünlerin demiryolundan uzaklaşması da bir başka risk. Bu yüklerin
demiryolundan çekilmesi durumunda ise, Avrupa trenlerinin daha az çıkış yapmaya
başlaması ve diğer yüklere uyguladığı fiyatlarını arttırması kaçınılmaz
gözüküyor.
Geçtiğimiz
yıllarda yası dışı mülteci trafiği yarı römork (intermodal) trenlerini de
etkilemişti. Mars ve Ulusoy bir süre Türkiye çıkışlı yarı römork trenlerini
organize etmiş, ancak trenlerini sona erdirerek Ro-Ro bağlantılı intermodal
taşımacılığa odaklanmışlardı.
Geçmişte
feribot servisinin gecikmesi, kapanan yollar, İstanbul’a uzaklık gibi
nedenlerle kan kaybeden demiryolu taşımacılığının bu sorundan etkilenmesinin
önüne geçmek için alınacak tedbirler de masaya yatırılıyor. Tedbirler arasında,
gümrük işlemleri, kontroller ve lokomotif değişimi nedeniyle ortalama 5-6 saate
varan beklemelerin minimuma indirilmesi, Kapıkule’de güvenliğin arttırılması,
sınır geçişine x-ray cihazı konulması gibi önlemler var.
Kaynak:
railturkey.org