Bünyesinde 7
bin kişi istihdam ediyor. 1 milyon metrekareyi aşan kapalı alana sahip.
Türkiye’nin ikinci büyük ro-ro filosunu yönetiyor. Yalova ve Trieste’nin
ardından Yunanistan’da da bir liman satın alarak liman sayısını 3’e çıkaracak.
Otomotiv ve
tekstilde var olan standartları belirleyebilecek düzeyde Türk şirketleri
olduğunu ancak lojistik sektöründe bunun bir örneği olmadığını vurgulayan, Ekol
Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, “Biz bu boşluğu doldurarak, dünyanın
en vazgeçilmez şirketlerinden biri olma arzusundayız. En azından 10 üzerinden 9’a
ulaşalım istiyoruz” diyor.
Ekol, 4.0 ile
İpek Yolu'nu yeni baştan çizecek
Daha fazla
intermodal bağlantısı geliştirme stratejisi ile Ekol, Çin ve Macaristan
arasında yeni bir tren hizmetini devreye soktu.
Nisan ayının başında denenen ilk test treni 9.300 kilometre kat ederek
Kazakistan, Rusya, Belarus, Polonya ve Slovakya üzerinden Budapeşte'ye ulaştı.
17 günde tamamlanan sefer, aynı güzergâh üzerinde deniz ve demir yoluyla
gerçekleştirilen seferlerden neredeyse 30 gün daha kısa sürüyor. Yiwu ile
Budapeşte arasında haftalık tren seferleri Nisan ayının sonunda başladı. Ekol,
Mayıs ayında doğrudan seferlerle Budapeşte'yi Çin'in diğer şehirlerine
bağlamayı planlıyor. Ekol, gelecekte Çin'den Avrupa'ya 8 tren bağlantısı ile,
yalnızca Budapeşte'yi değil, aynı zamanda diğer Avrupa şehirlerini de Çin'e
bağlamayı planlıyor. Ekol, Çin'deki 8 demiryolu terminalinden, Avrupa'da sahip
olduğu 4 merkeze demiryolu seferleri düzenliyor. Ekol, Avrupa Birliği
bölgesindeki demir yolu operasyonlarını Deutsche Bahn, terminal hizmetlerini de
Mahart Container Center ile organize ediyor. Gümrükleme operasyonlarını
Budapeşte'de gerçekleştiren Ekol, Avrupa dağıtımlarında ise kendi araçlarını
kullanıyor.
ahmet-musul-003.jpgEkol
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul: "Çin ve Macaristan arasında doğrudan
yük taşımacılığına Macaristan'da öncülük etmekten gurur duyuyoruz. Sunduğumuz
ekolojik çözüm, müşterilerimiz için de son derece avantajlı, zira bu projeyle
müşterilerimize rekabet avantajı sunuyoruz. Bu, çok daha uzun süren deniz
taşımacılığının ve daha pahalı olan hava taşımacılığının yerini alan iyi bir
alternatif. Macaristan Vergi ve Gümrük İdaresi (NAV) ve çeşitli Macar gümrük
acenteleri, Çin ürünlerinin Avrupa'daki gümrük ve mal dağıtım merkezi olabilmek
için aylardan beri çalışmalar yürütüyor. İpek Yolu'nun, tarihsel olarak,
başarılı işletmelerin kurulmasına ve varlıklarını sürdürmelerine vesile
olduğunu görüyoruz. İpek Yolu'nun bugün de aynı amaca hizmet edeceğine
inanıyoruz. Bu işbirliğinde doğru bağlantıyı sunarak müşterilerimiz için katma
değer sağlıyoruz" şeklinde konuştu.
Ekol, bu tren
hattıyla Çin'i diğer Avrupa ülkelerine bağlayacak. Ekol ayrıca, Çin'de kendi
şirketini kurmayı ve Çin ile Türkiye arasında doğrudan tren seferleri
başlatmayı planlıyor.
Ekol, İran’ı
Avrupa’ya “hava”dan bağlayacak
Yeni dönemde
yine birçok farklılığa imza atacağını Ahmet Musul’un sözleriyle işittiğimiz
Ekol Logistics’in bizce en önemli hamleleri İran üzerine olacak. İran’ın Tahran
şehrine 150 km uzaklıktaki Kazvin kentine dev bir tesis kurma hazırlığı içinde
olan firma, uzun dönemde Türkiye’deki Ekol çapında bir oluşumu İran
topraklarında gerçekleştirme misyonu edinmiş.
İran ile
Avrupa arasında kurmayı planladıkları hava yolu hattı konusunda bilgi
istediğimiz Ahmet Musul, bizi şu sözlerle yanıtladı: “Proje henüz kuluçka
döneminde. Türkiye ile Avrupa arasında 36, maksimum 48 saat içinde hizmet
vermeyi becerebiliyoruz. Bu kadar yakın bir coğrafyada olmamıza rağmen,
otomotiv ve elektronik gibi endüstriler çok ciddi oranda hava yolunu kullanmak
zorunda kalıyor. Avrupa ile İran arasındaki mesafeyi ne kadar zorlasanız da 8
günün altına indiremezsiniz. Ortada İran’ın çok ciddi oranda otomotiv üretme
kapasitesine sahip olduğu gerçeği duruyor. Otomotiv üreticileri, genelde birçok
tedariğini aynı tedarikçiden alır. Bunların önemli bir bölümü de, doğu ve batı
Avrupa’ya yayılmıştır. Biz, oradaki otomotiv fabrikaları yenilendikten sonra
Avrupa ile olan ilişkilerinin bugünkünden çok daha yoğun olacağını öngörüyoruz.
Çünkü, buraya hızlı gelmek mümkünken, gerek kış koşulları, gerekse de
bürokratik engeller nedeniyle çok daha fazla ihtiyaç duyulacağını düşünüyoruz.
Yıllar önce Cengiz Topel ile Köln arasına bir proje gerçekleştirmek istedik ama
olmadı. Bu kez de Avrupa ile İran arasında böyle bir bağlantı kurmayı
hedefliyoruz. Çünkü, biz İran’ı önümüzdeki 4 yıl içinde yeni bir Ekol
kurabileceğimiz bir pazar olarak görüyor ve o yönde çalışmalar yapıyoruz.
İnşallah önümüzdeki yıl böyle bir ürünü piyasaya sunmuş oluruz.”
Yine bir
çiçek isminden esinlenilerek kurdukları Safran tesisleri hakkında bilgi veren
Musul, “Ağırlıklı olarak Unilever
ürünlerini elleçlemek üzerine kurulmuş olsa da, tesis çok amaçlı dizayn edildi.
Gerek hızlı tüketim, gerek tekstil, gerekse de otomotiv ve ilaç endüstrisine
hitap edecek çok kullanıcılı bir yapı hedefliyoruz. Tesis iki aşamadan oluşuyor.
Full otomasyonlu 60 bin palet kapasiteli bölümün önümüzdeki yılın ortalarında
inşaatına başlanacak. Diğer kısmın inşaatı ise halen devam ediyor. Bu yılın
sonuna doğru hizmete almayı planlıyoruz. İran’ın en modern lojistik
tesislerinden biri olacak” dedi.Ekol İran’ın kurulmasıyla birlikte,
"Safran” adı verilen yüksek teknoloji bir lojistik merkezi kurmak için
hemen yatırıma başladı. Ekol, bu merkez aracılığıyla 27 yıllık bilgi birikimini
İran pazarına taşımayı ve müşterilerine tedarik zincirinde rekabetçi avantaj
sunarak katkıda bulunmayı hedefliyor.
100 bin aracı
trafikten çekecek Yalova Ro-Ro Terminali gün sayıyor
Ekol, İtalya
Trieste Limanı’nda Ro-Ro ve blok tren hizmetleri için kullandığı limanın
işletmesini üstlenen EMT’nin %65 hissesini Aralık 2016’da satın aldı. Trieste,
Ekol’ün intermodal taşımacılığı için kilit öneme sahip.
Ekol Yönetim
Kurulu Başkanı Ahmet Musul: “Ekol olarak, Trieste ve Türkiye arasındaki Ro-Ro
seferlerini haftada 5 sefere çıkardık. Önümüzdeki birkaç ay içinde Romanya'nın
Köstence limanı ile Yalova arasında haftada 2 gidiş-dönüş seferi hizmete
sokmayı planlıyor. Tabii ki, Yalova ile Trieste veya Lavrio arasında Ro-Ro
bağlantısını da kullanabiliriz. Köstence bağlantısının yeni bir hat olduğunu ve
bu hattın, Ekol'ün, Romanya'yı diğer Orta Avrupa Ülkelerine ve Avrupa'nın diğer
bölgelerine daha güçlü şekilde bağlamasına yardımcı olacağının altını çizmek
isterim” şeklinde konuştu.
Ekol, aynı
zamanda, yeni yatırımı Yalova Ro-Ro Terminalleri A.Ş. aracılığıyla Trieste ile
Türkiye'yi birbirine bağlayacak. Tüm hisseleri Ekol'e ait olan terminalin,
2017'nin ikinci yarısı itibarıyla hizmete girmesi planlanıyor. Tamamlandığında
yatırım maliyeti 40 milyon Euro’ya ulaşacak terminal, Türkiye'nin en modern
Ro-Ro terminali olacak. Yalova yerel ve sınır gümrüğüne de ev sahipliği yapacak
liman 100.000 m2 alana yayılıyor. Limandaki gümrüklü ve gümrüksüz depolar da
müşteriye esneklik sunacak.
Ahmet Musul:
“Ekol'ün burada 1.000 m2'lik yeni bir endüstriyel laboratuvar kuracak olması
limanın sunduğu büyük bir avantaj. İthalatçılar ve ihracatçılar için bu
gerçekten önemli, çünkü gümrük formalitelerinin daha hızlı yerine getirilmesi
Ekol'ün ürünlerinin Türkiye'ye veya Avrupa'ya daha kısa sürede ulaşmasını
sağlıyor.” dedi.
Park alanı 500
kamyon kapasiteli olacak. Yalova Ro-Ro Terminali açıldığında, yılda 100.000
aracı İstanbul trafiğinden kaldıracak. Üreticiler ve taşıyıcılar için zaman ve
maliyet tasarrufu sağlanırken, karayolu yolculuk süresinin düşmesi ile birlikte
Ekol, 1 yıl içerisinde 3,7 milyon kg CO2, 4 milyon km yol, 1,5 milyon litre
dizel, 12.000 kg tehlikeli atık azaltımı elde edecek. Gebze, Bursa, İzmit,
Eskişehir gibi üretim merkezlerine mesafe olarak da daha yakın bir konumda
bulunan liman, bölge halkına da önemli bir istihdam olanağı sağlayacak.
Yatırım, bölgenin üretim açısından hareketlenmesine vesile olarak Türkiye'nin
ihracat hacmini artıracak.
Avrupa'da
yeni intermodal bağlantı
Son birkaç
ayda Sete - Paris ve Trieste - Kiel gibi yeni hatları devreye sokan Ekol,
Avrupa'da intermodal taşımacılık hizmetlerinin sayısını artırma stratejisini
uygulamaya devam ediyor. Bu sayede dinamik ve hızlı genişlemesine devam eden
Ekol, intermodal ağını genişletmeye yakın gelecekte de devam etmeyi hedefliyor.
Ekol, Eylül
ayında, Trieste ile Zeebrugge (Belçika) arasında yeni bir blok tren hattı
açmayı planlıyor.
Ahmet Musul:
“Yeni Trieste - Zeebrugge treni sayesinde Ekol, Akdeniz ve Kuzey Denizi arasındaki
ilk bağlantısını hizmete sunacak. Bu, %100 intermodal taşımacılık kullanılarak
yapılan pazardaki en hızlı çözüm olacak.
Bu tren Benelüks, kuzey Fransa ve Birleşik Krallık'ı Güney Avrupa,
Türkiye, İran ve Uzak Doğu'ya bağlayacak.” dedi.
Ekol bu hatta
yalnızca mega treylerler değil aynı zamanda konteynerler de kullanabilecek.
Ekol, yine Eylül ayında, Budapeşte ile Duisburg arasında yeni blok tren
seferleri başlatarak Orta ve Doğu Avrupa'yı Almanya'nın batısı, Benelüks ve
Birleşik Krallık'la bağlayacak. Ekol bu
hatta da treyler ve konteyner ekipmanı kullanabilecek. Ekol, bu yeni hatların
dışında, mevcut hatlarını da uzatacak. Şirket Trieste ve Kiel arasındaki tren
seferi sayısını haftada ikiye çıkaracak. Ekol treni, sefer sıklığının
artmasının yanında, Almanya'nın Kalefeld bölgesinde de duracak ki bu, bölgeye
ve bölgeden ithalat ve ihracat yapan firmalar için çok iyi bir haber.
“Sürücülerimiz
zincirin en değerli parçasıdır”
Lojistik
sektöründe şoförlerle, işveren arasındaki soğuk savaş Ekol Lojistik’te hiç
yaşanmayacak gibi gözüküyor. Çünkü Ahmet Musul, Ekol şoförlerini yalnızca
arabayı süren değil, süreçleri oluşturan zincirin en önemli parçası olarak
görüyor.
“Sen artık
arabayı süren değil, bu zincirin içindeki değerli bir parçasın. Artık aracı
kullanmak, bu işin en görünmeyen ve en değersiz kısmı. Görünen kısım ise
şirketin kendisidir” diyen Musul sözlerini şöyle sürdürüyor: “Seninle artık şunu yükledin mi? Bunu
yükledin mi değil, o şirketin potansiyeli ne? Rakipler kim? Nasıl bir pazarlama
yapmamızı öngörüyorsun? diyen konuşmalar yapılmalı. Dönem dönem yaşadıklarını
anlatsınlar. Kendini değerli hissetmek insanoğlunun en büyük motivasyonudur.
Bizim en değerli parçalarımızdan biri de sürücülerimizdir. Ama ne onlar bunun
farkında, ne de biz farkındayız. Biz bunun dışına çıkacağız. Sürücülerimiz
değerlidir. Çünkü, şoför hor görüldüğünden dolayı işe küskün, onu yönetenler de
onlar küskün olduğu için şoföre daha kötü davranıyor. Hiçbir satış elemanı,
haftada bir dahi müşterisine gitmez. Ama her gün yükleme yaptığımız
müşterilerimiz var. Orada pazarlamacının yaptığını birebir temas ile şoför
yapabilir, bunu söyleyen pazarlamacı değil de şoför olursa da daha bir anlam ve
güven kazanır. Çünkü pazarlamacının işi budur ve söylemesi gerekenleri
söylemiştir. Oysa şoför için bu böyle değil.”
“Km başına
ücret, bizim tarzımız değil”
Şoförün km
başına ücretlendirmesini nasıl değerlendirdiğini sorduğumuz Ahmet Musul, bizi
şöyle yanıtladı: “Evet, Avrupa’da örnekleri var. Bu hem doğru hem yanlış. Ben ilk
araçlarımı aldığımda rahmetli Saffet Ulusoy, “Bak Ahmet Aga, 10 araba aldın,
şimdi 10 tane de kiralık araba alacak ve bunlardan yüzde 15 komisyon
keseceksin, böylece işletme maliyetlerin oradan çıkacak” dedi. ‘Kusura bakmayın
Saffet Bey, bu bir köle düzenidir. Böyle olunca şoförler geçinmek için yolda
bir şeyler alıp satıyorlar. Biz kiralık araba çalıştırmayacağız. Şoföre de
harcırah değil, maaş vereceğiz’ dedim. Biz o günden beri şoförlerimize 1.250
Euro maaş veriyoruz, primleriyle bu miktar artar. Ben şoför maaşlarının
kilometre üzerinden verilmesine normalde karşıyım. Ancak, bu ikisinin
birleştiği bir yapıya doğru gidiyoruz. Artık iş emirlerini tek tek ölçer bir
yapıya kavuştuk. Planlananlarla gerçekleşenleri kıyaslamaya başladık. Bunu
düzgün bir şekilde yaparsak, iyi ve kötü süreç içinde ayrılacak. Ben adama iş
vermedim, adam kilometre yapmadığı için para alamadı. Bunun suçu niye onda
olsun. Böyle olunca sen tasarruf etmeye çalışırken, karşına her an seni
suiistimal edebilecek birini yaratmış olursun. Benim görevim ona işi vermek.
Onun görevi de işi adam gibi yapmak olmalıdır.”
En büyük
lojistik fuarında EKOL şov
Ekol
Lojistik, yeni kurumsal kimliğini ilk kez dünyanın en büyük lojistik
fuarlarından biri olan Münih Transport Logistics Fuarı’na taşıdı. Ekol’ün 5.
holdeki görkemli stantı ilk günden ziyaretçi akınına uğradı.
Fuarda yeni
kurumsal kimliği lojistik 4.0 ile yer alan Ekol Lojistik, daha ilk günden en
çok ziyaret edilen firmalar arasına girdi. Ekol, iki katlı stantının yanı sıra,
açık alandaki çekicisi Mercedes, treyleri Krone olan konsept TIR’ı ile de
farklılık kattı. Bir yanı tamamen camdan oluşan TIR’ın içinde yer alan dev
ekranda Ekol’ün İran’ın Qazvin kentinde yıl sonunda hizmete alacağı lojistik
merkez tanıtılıyor. Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul’un “Bir
Ekol de İran’da yaratabiliriz” sözcüğünü anımsayınca Ekol Lojistik’in İran
ilgisinin incelenmeye değer olduğunu düşünüyoruz.
Fuarda
LOJİSTİK EKİPMANLAR Dergisi’ne konuşan Ahmet Musul, “7 bin kişiye yaklaşan
kocaman bir aileyiz. Avrupa’nın en büyük 3. filosuna sahibiz. Ama kendi
networkü ve kendi filosunu kullanan şirket kriterini bir araya getirdiğinizde
Avrupa’daki en büyük filoya sahip şirket konumundayız. Hedefimiz iki yıl içinde
10 bin aracın üzerine çıkarak sayı olarak da en büyük olmaktır. Ekim ayında
devreye girecek Lotus tesisimizle de operasyon yaptığımız kapalı alan 1 milyon
metrekareyi aşmış olacak. Şu anda bir ABD’li, bir de Hollandalı şirketle
optimizasyon yazılımları geliştiriyoruz. Daha akıllı sistemler, daha iyi
algoritmalarla maliyetleri düşürerek daha efektif işler üreteceğiz. Bizim bir
şansımız da, dürüst konuşmak gerekirse Türkiye’de henüz tam anlamıyla dört
dörtlük dünya çapında bir lojistik şirketi yok. Otomotiv ve tekstilde var olan
standartları belirleyebilecek düzeyde bir Türk şirketi lojistik sektöründe
bulunmuyor. Biz bu boşluğu doldurarak, dünyanın en vazgeçilmez şirketlerinden
biri olma arzusundayız. 10 üzerinden 9’a ulaşalım istiyoruz. Dün, müşteriler
genelde bayi ve fabrikalardı. Artık her birey bir müşteri haline gelmiştir.
Tedarik zinciri çok daha kompleks haline girmiştir. Motivasyonu yüksek insan ve
gelişmiş teknoloji ile başarıya ulaşabiliriz.
Yıllık ortalama yüzde 20’nin üzerinde büyümeyi başaran ve bu büyümenin
yüzde 95’ini organik olarak gerçekleştiren bir yapıyız. 15 ülkede faaliyet
gösteriyoruz. 2020 yılına geldiğimizde tüm AB ülkelerinin dışında Hazar,
Karadeniz, Akdeniz ve Adriyatik kıyılarında Ekol bayrağını dalgalandırmak
arzusundayız. Manevi motivasyonun dışında, Münih’i ziyaret edenler şahit
olmuştur. Biz büyük bütçelerle tanıtım yapıyoruz. Biz düşük kar marjlarına
rağmen en iyisini yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.”
Selçuk ONUR -
LOJİSTİK EKİPMANLAR
Kaynak: lojiport.com