Tarihi İpek
Yolu, birçok ülke tarafından denizyolu alanında da güçlendirilmek isteniyor.
Yeni rotalar belirlenirken herkes en avantajlı konumda bulunmak istiyor.
Bu konuda
önemli girişimleri olan Türkiye, geçtiğimiz ay önemli bir etkinliğe ev
sahipliği yaptı.
Koç
Üniversitesi Denizcilik Forumu (KÜDENFOR), 28 Nisan tarihinde Dış Ekonomik
İlişkiler Kurulu Lojistik İş Konseyi, Koç Üniversitesi Asya Çalışmaları
Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUASYA), Huaqiao Üniversitesi (Çin Halk
Cumhuriyeti) işbirliği ile Uluslararası Deniz İpek Yolu Çalıştayı düzenledi.
İstanbul'da düzenlenen etkinlikte Türkiye'nin kıyısı olduğu denizler, limanlar,
denizcilik şirketleri ve yatırım kapasiteyle Deniz İpek Yolu üzerindeki rolü
konuşuldu.
Verilen
bilgiye göre, Türkiye'nin Deniz İpek Yolu güzergahı üzerinde etkin yer almasına
ve Türk- Çin ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik durum tespiti ile yol
haritaları, konunun uzmanları tarafından tartışıldı. Çin Halk Cumhuriyeti,
Hindistan ve Filipinler'den katılan akademisyen uzmanlar ile Türk
akademisyenler, fikir insanları ve iş adamları iki ayrı panelde
gerçekleştirilen 11 ayrı sunum ile Deniz İpek Yolunun kapsamlı analizini ve söz
konusu girişimin her kapsamda Türk-Çin ilişkilerine etkilerini değerlendirdi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen DEİK Yönetim Kurulu Üyesi ve
DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı Türkiye ve Asya-Pasifik
arasında ticaret hacminin 50 milyar dolara ulaştığını belirterek, Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın Hindistan ve Çin ziyaretlerinin karşılıklı ilişkilere olumlu
yansıyacağını ifade etti.
Çalıştay
kapsamında KÜDENFOR ile Huaqiao Üniversitesi ve Deniz İpek Yolu Enstitüsü
(MSRI) arasında "’Deniz İpek Yolu ve Denizcilik Alanında İşbirliği
Mutabakat Muhtırası" imzalanırken, düzenlenen panellerde limanların
durumu, Türkiye'nin girişimi olarak başlatılan "Orta Koridor"un deniz
İpek Yolu'na entegrasyonu gibi konular ele alındı.
Türkiye’nin
en iyi konumda olması için çalışılmalı
Çalıştayın
açılışını yapan KÜDENFOR Kurucu Direktörü Amiral Cem Gürdeniz, 21'inci yüzyılda
değişen jeopolitik ve ekonomik parametreler üzerinde Çin'in ‘'Bir Kuşak-Bir Yol
(OBOR)'' girişiminin etkilerini değerlendirerek Çin'in toplam ekonomileri 21
trilyon ABD Doları olan 65 ülkeyi ticari, endüstriyel ve sosyo-kültürel
alanlarda buluşturacak "Tek Kuşak Tek Yol" (‘One belt, one road')
projesinde sadece kara ulaştırma bacağında yer alan ülkemizin, deniz bacağında
da yer almasının öneminin ve stratejik gerekliliğinin altını çizdi.
Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Özkan Poyraz açılış
konuşmasında Türkiye'nin Mersin, Çandarlı ve Filyos limanları ile Deniz İpek
Yolu'nda yerini almaya hazır olduğu belirtti. Çalıştayın açılışında konuşan
DEİK Yönetim Kurulu Üyesi ve DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı
Türkiye ve Asya-Pasifik arasında ticaret hacminin 50 milyar ABD Dolarına
ulaştığını, Cumhurbaşkanın Hindistan ve Çin ziyaretlerinin karşılıklı
ilişkilere olumlu yansıyacağını ifade etti.
DEİK Lojistik
İş Konseyi Başkan Yardımcısı Hakan Genç ise, Türk lojistik şirketlerinin
uluslararasılaşması için çalışan konseyin önümüzdeki dönemde Türkiye'nin
"Tek Kuşak-Tek Yol" projesindeki konumunu, beraberinde getireceği
işbirliği imkânlarını ve Türk şirketleri için oluşturacağı iş fırsatlarını
değerlendirmek üzere bir etki analizi çalışması yapacaklarını ifade ederek,
DEİK'in yaptığı diğer etki analizi ve strateji çalışmaları gibi bu çalışmanın
da gerek kamu, gerek özel sektör için önemli bir rehber olacağını sözlerine
ekledi.
Çalıştayın
KÜDENFOR Danışma Kurulu üyesi emekli amiral Hakan Eraydın tarafından yönetilen
'Deniz İpek Yolu ve Küresel Ekonomi' başlıklı ilk panelinde Çinli uzmanlar
tarafından Akdeniz ve Türkiye değerlendirmeleri yapıldı. Panelde Türkiye'nin
üstün coğrafyası ile Deniz İpek Yolu'nda gelecekte oynayacağı tartışmasız rolün
önem ve önceliğine vurgu yapıldı. Çin tarafının sadece ekonomik ilişkilere
odaklanmayıp sosyo kültürel bağların da güçlendirilmesine ve özellikle turizm
alanında işbirliğine yönelik düşünceleri bu panelde öne çıktı.
DEİK Lojistik
İş Konseyi Başkan Yardımcısı Hakan Genç tarafından yönetilen "Türkiye'nin
Mevcut ve Potansiyel Lojistik Yeteneklerinin Deniz İpek Yolu'na Entegrasyonu''
başlıklı ikinci panelde Türkiye'nin Marmara Denizi'nde bulunan ve Deniz İpek
yoluna hizmet sağlayan konteyner limanlarının yanısıra, başta Çandarlı olmak
üzere Ege ve Akdeniz'deki diğer limanlarının durumu da tartışıldı. Türkiye'nin
girişimi olarak ortaya çıkan "orta koridorun'' Karadeniz, Ege ve Akdeniz
limanlarına ve dolayısı ile Deniz ipek Yolu'na entegrasyonunun tartışıldığı
panelde, ayrıca Yunanistan'ın halen Deniz İpek Yolu'nda ana terminal olarak
gösterilen Pire Limanına karşılık, Türkiye'den de mutlaka bir merkez limanın
jeopolitik ve ekonomik nedenlerle Ege ya da Akdeniz'de mevcut olması
gerekliliği Çinli muhataplara aktarıldı.
Kaynak: kargohaber.com