Ambargonun
kalkmasıyla Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon ihracatçıları İran’da ciddi bir
atağa kalktı. 2016’da İran’a yıllık %313 artışla 38 bin 500 ton hazır giyim ve
konfeksiyon ürünü sevk edildiğini vurgulayan İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi,
büyüme ivmesinin artarak devam edeceğini söylüyor.
Türkiye
ihracatının lokomotif sektörlerinden hazır giyim ve konfeksiyon, 2016 yılını 17
milyar dolarlık ihracatla kapattı. 2017 yılında ihracatını daha da arttırmayı
hedefleyen hedefleyen sektör, son dönemde alternatif pazarlara yöneliyor.
Bunlardan biri de İran. Geçen yıl bu ülkeye uygulanan ambargonun kalkmasıyla
hazır giyim ve konfeksiyon ihracatçıları İran’da ciddi bir atağa kalktı.
YÜZDE %313’LÜK
ARTIŞ
Türkiye’nin
İran’a hazır giyim ihracatı 2014 yılında 70,7 milyon dolardan 2015’te yüzde
71,3 artışla 121,1 milyon dolara yükselmişti. 2016’da ise İran üzerindeki
uluslararası yaptırımların hafifletilmesiyle birlikte ihracat hızla ivme kazandı
ve yüzde 204 artışla 368 milyon dolara ulaştı. İstanbul Hazır Giyim Ve
Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, bu rakama
kargo ticareti ve yolcu beraberinde yapılan satışların dâhil edilmediğini
söylüyor. Tonaj olarak bakıldığında ise 2016 yılında İran’a yıllık yüzde 313
artışla 38 bin 500 ton hazır giyim ve konfeksiyon ürünü sevk edildiğini
vurgulayan Tanrıverdi, “2017’nin ilk 5
aylık döneminde ise İran’a 56 milyon dolar değerinde 4 bin 700 ton hazır giyim
ve konfeksiyon ürünü ihracatı gerçekleştirildi” diyor.
ÖNCELİKLİ
BEKLENTİ HIZLI SEVKİYAT
“Türkiye hazır
giyim sektörünün İran’a 2016’da gerçekleştirdiği 368 milyon dolarlık ihracatın
en az ikiye katlama potansiyeli bulunuyor” diyen Hikmet Tanrıverdi, bu noktada
lojistik şirketlerine düşen görevleri ise şöyle sıralıyor: “İran üzerindeki
uluslararası yaptırımlar kalktıkça tüketimi seven ülkede ithal ürünlere rağbet
ve başta kadın nüfus olmak üzere Türk hazır giyim ve konfeksiyon ürünlerine
yönelik eğilim de artarak devam edecek. Türkiye hazır giyim sektörünün İran
pazarına yönelik büyüme hedeflerinde lojistik şirketlerine önemli görevler
düşüyor. Lojistik şirketlerinden bu noktada uygun maliyetli, etkin ve hızlı
taşıma gerçekleştirmelerini bekliyoruz.”
İVME BÜYÜMEYİ
GÖSTERİYOR
Hikmet
Tanrıverdi, genç ve artan nüfusu ve özellikle kadınların, giyim, kuşam ve
aksesuara meraklı olması düşünüldüğünde Türk hazır giyim sektörü için İran’da
daha alınacak çok mesafe, yükseltilecek pazar payı olduğunu söylüyor.
Tanrıverdi, “İran üzerindeki uluslararası yaptırımlar kalktıkça Türk hazır
giyim ve konfeksiyon ürünlerine yönelik rağbet de artarak devam edecek. Bu arada, TİM ile işbirliğinde İHKİB olarak
Tahran’da faaliyetine başladığımız Türkiye Ticaret Merkezi (TTM) ile de
İran’daki pazar payımızı artırmayı ve daha güçlü ve uzun vadeli bir konum
edinmeyi amaçlıyoruz. Türkiye Ticaret Merkezi (TTM) sayesinde firmalarımız İran
pazarında ürünlerini daha etkin biçimde tanıtıp pazarlayabilecekler”
diyor.
BANKACILIK
SİSTEMİ İHRACATI ZORLUYOR
Hikmet
Tanrıverdi, Türkiye ile İran arasındaki ikili ticarette son dönemdeki olumlu
gelişmelere karşın ihracatta bazı sorunların da devam ettiğine dikkat çekiyor.
Sorunların çoğunun İran’ın bankacılık sisteminden kaynaklandığının altın çizen
Hizmet Tanrıverdi, şunları aktarıyor: “İran’a uygulanan mali ve ekonomik
yaptırımlar büyük ölçüde kaldırılsa da özellikle bankacılık sistemi açısından
çeşitli kısıtlamalar devam ediyor. Bu kısıtlamalar iki ülke arasındaki ikili
ticareti olumsuz etkiliyor. Sorunların iki ülke ilgili kamu kuruluşları ile
bankacılık otoriteleri arasında yapılacak görüşmeler ve iş birliği ile asgariye
indirileceğine inanıyorum. İran’daki
sıkça gerçekleşen mevzuat değişiklikleri de hazır giyim ihracatımıza olumsuz
yansıyor. ABD’de Trump’ın başkan seçilmesinin ardından İran ile ilişkilerin
yeniden gerginleşebileceğine yönelik emareler bulunuyor. Öte yandan Körfez
Bölgesi’nde siyasi tansiyonun yükselmesi siyasi, ticari ve ekonomik anlamda
İran’ı etkileyecek düzeye gelme riskini içinde barındırıyor.”
Kaynak: lojistikhatti.com