Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Ekonomi / İş Dünyası / İRAN’A 38 BİN 500 TON TEKSTİL İHRACATI

İRAN’A 38 BİN 500 TON TEKSTİL İHRACATI

İRAN’A 38 BİN 500 TON TEKSTİL İHRACATI24.07.2017Ambargonun kalkmasıyla Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon ihracatçıları İran’da ciddi bir atağa kalktı. 2016’da İran’a yıllık %313 artışla 38 bin 500 ton hazır giyim ve konfeksiyon ürünü sevk edildiğini vurgulayan İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, büyüme ivmesinin artarak devam edeceğini söylüyor.

Türkiye ihracatının lokomotif sektörlerinden hazır giyim ve konfeksiyon, 2016 yılını 17 milyar dolarlık ihracatla kapattı. 2017 yılında ihracatını daha da arttırmayı hedefleyen hedefleyen sektör, son dönemde alternatif pazarlara yöneliyor. Bunlardan biri de İran. Geçen yıl bu ülkeye uygulanan ambargonun kalkmasıyla hazır giyim ve konfeksiyon ihracatçıları İran’da ciddi bir atağa kalktı.

YÜZDE %313’LÜK ARTIŞ

Türkiye’nin İran’a hazır giyim ihracatı 2014 yılında 70,7 milyon dolardan 2015’te yüzde 71,3 artışla 121,1 milyon dolara yükselmişti. 2016’da ise İran üzerindeki uluslararası yaptırımların hafifletilmesiyle birlikte ihracat hızla ivme kazandı ve yüzde 204 artışla 368 milyon dolara ulaştı. İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, bu rakama kargo ticareti ve yolcu beraberinde yapılan satışların dâhil edilmediğini söylüyor. Tonaj olarak bakıldığında ise 2016 yılında İran’a yıllık yüzde 313 artışla 38 bin 500 ton hazır giyim ve konfeksiyon ürünü sevk edildiğini vurgulayan Tanrıverdi,  “2017’nin ilk 5 aylık döneminde ise İran’a 56 milyon dolar değerinde 4 bin 700 ton hazır giyim ve konfeksiyon ürünü ihracatı gerçekleştirildi” diyor. 

ÖNCELİKLİ BEKLENTİ HIZLI SEVKİYAT

“Türkiye hazır giyim sektörünün İran’a 2016’da gerçekleştirdiği 368 milyon dolarlık ihracatın en az ikiye katlama potansiyeli bulunuyor” diyen Hikmet Tanrıverdi, bu noktada lojistik şirketlerine düşen görevleri ise şöyle sıralıyor: “İran üzerindeki uluslararası yaptırımlar kalktıkça tüketimi seven ülkede ithal ürünlere rağbet ve başta kadın nüfus olmak üzere Türk hazır giyim ve konfeksiyon ürünlerine yönelik eğilim de artarak devam edecek. Türkiye hazır giyim sektörünün İran pazarına yönelik büyüme hedeflerinde lojistik şirketlerine önemli görevler düşüyor. Lojistik şirketlerinden bu noktada uygun maliyetli, etkin ve hızlı taşıma gerçekleştirmelerini bekliyoruz.”

İVME BÜYÜMEYİ GÖSTERİYOR

Hikmet Tanrıverdi, genç ve artan nüfusu ve özellikle kadınların, giyim, kuşam ve aksesuara meraklı olması düşünüldüğünde Türk hazır giyim sektörü için İran’da daha alınacak çok mesafe, yükseltilecek pazar payı olduğunu söylüyor. Tanrıverdi, “İran üzerindeki uluslararası yaptırımlar kalktıkça Türk hazır giyim ve konfeksiyon ürünlerine yönelik rağbet de artarak devam edecek.  Bu arada, TİM ile işbirliğinde İHKİB olarak Tahran’da faaliyetine başladığımız Türkiye Ticaret Merkezi (TTM) ile de İran’daki pazar payımızı artırmayı ve daha güçlü ve uzun vadeli bir konum edinmeyi amaçlıyoruz. Türkiye Ticaret Merkezi (TTM) sayesinde firmalarımız İran pazarında ürünlerini daha etkin biçimde tanıtıp pazarlayabilecekler” diyor.    

BANKACILIK SİSTEMİ İHRACATI ZORLUYOR

Hikmet Tanrıverdi, Türkiye ile İran arasındaki ikili ticarette son dönemdeki olumlu gelişmelere karşın ihracatta bazı sorunların da devam ettiğine dikkat çekiyor. Sorunların çoğunun İran’ın bankacılık sisteminden kaynaklandığının altın çizen Hizmet Tanrıverdi, şunları aktarıyor: “İran’a uygulanan mali ve ekonomik yaptırımlar büyük ölçüde kaldırılsa da özellikle bankacılık sistemi açısından çeşitli kısıtlamalar devam ediyor. Bu kısıtlamalar iki ülke arasındaki ikili ticareti olumsuz etkiliyor. Sorunların iki ülke ilgili kamu kuruluşları ile bankacılık otoriteleri arasında yapılacak görüşmeler ve iş birliği ile asgariye indirileceğine inanıyorum.  İran’daki sıkça gerçekleşen mevzuat değişiklikleri de hazır giyim ihracatımıza olumsuz yansıyor. ABD’de Trump’ın başkan seçilmesinin ardından İran ile ilişkilerin yeniden gerginleşebileceğine yönelik emareler bulunuyor. Öte yandan Körfez Bölgesi’nde siyasi tansiyonun yükselmesi siyasi, ticari ve ekonomik anlamda İran’ı etkileyecek düzeye gelme riskini içinde barındırıyor.”  

Kaynak: lojistikhatti.com