Taşımacılık
sektörü çevre şartlarına bağlı, insan endeksli sürdürülen zorlu sektörlerden
biri. Personelin beden sağlığı kadar psikolojisi de işin kalitesini, verimini
yakından ilgilendiriyor. Hatta ciddi iş kazaları da sektörde sıklıkla
yaşanıyor.
Çünkü
sektördeki binlerce insan çoğunlukla tek başına hareket halinde çalışıyor. Tüm
bunların önüne geçmek içinse doğru insanı bulmak, eğitmek ve motive etmek
gerekiyor. Lojistikte insan kaynaklarının önemi son yıllarda daha
belirginleşti. DHL Express bu konuda sektöre öncülük yapan firmalardan biri.
Firmanın İnsan Kaynakları ve Kaliteden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ayla
Çetinbora ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Lojistik
sektöründe nasıl bir insan kaynağımız var ve özellikle gençlere neler
önerirsiniz?
Yeni
nesillerin geleceğe çok dikkatli hazırlanmaları gerekiyor. Kendi yetenek ve
isteklerinin bilinçlerinde olarak kişisel gelişimlerini arttırmaları
kariyerleri için yerinde olacaktır. Son yıllarda dile getirilen klasikleşmiş
bir tespit ancak ben uzun yıllardır meslek liselerinin iş hayatı için hayati
önem taşıdığına inanıyorum. Türkiye’de üretim ve iş hayatının yükünü ara
elemanlar taşıyor. Bu yüzden iyi yetişmiş ara elemanlara ihtiyacımız var.
Yurtdışında
sohbetlerimizde Türkiye’de üniversite mezunu mavi yakalı çalışan sayılarımızdan
bahsedince çok şaşırıyorlar. Örneğin çoğu zaman iş bulamadığı için kurye
kadrolarımıza başvuran ve çalışan üniversite mezunu çok arkadaşımız var. Genel
olarak sektöre baktığımızda ciddi bir uzmanlaşmış ara eleman açığı var. Bu
yüzden ‘Usta’ olarak anılan birçok personelin emekliliklerinden sonra da
çalışmaya teşvik edildiklerini duyuyor ve görüyoruz.
Diğer
taraftan mesleki uzmanlaşmanın yanı sıra kurum kültürüne sahip olmuş personel
de çok önemli. Çalıştığı firmayı zaman içerisinde yakından tanımış,
eğitimlerini almış ve süreçlere hâkim olmuş personel değerlidir. Bu seviyeye ulaşmanın
temelleri de aslında lise yıllarına dayanıyor. Bu yüzden biz stajyer
programlarına büyük önem veriyoruz. Lojistik meslek okullarından gelen staj
başvurularının neredeyse hepsini kabul ediyoruz. Bunu hem sektörün geleceğine
hem de kendimize yatırım olarak görüyoruz. Mesela yaz döneminde stajını yapan
bir öğrenci yeni eğitim yılında derslerine daha bilinçli yaklaşıyor. Kendisine
hedefler koyup hem sektöre hem de iş hayatına adaptasyona başlıyor. Derslerine
geçilecek bir engel olarak değil “bunlar bana mesleki hayatımda lazım olabilir”
gözüyle bakıyor.
DHL
Express İnsan Kaynakları ve Kaliteden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ayla
Çetinbora
Biz
part-time çalışma işine de Türkiye’de hiç olmadığı kadar önem veriyoruz.
Özellikle öğrencilere bu imkânı tanıyoruz. Bizim için biraz yorucu olsa da
kariyerlerinin henüz başında olan gençlerimize para kazanmanın ve sektörü
öğrenmenin yollarını açmaya çalışıyoruz. Bu bizi çok mutlu eden bir
politikamız. Ve bu arkadaşlarımız mezun olduktan sonra işe alımlarda bizim
önceliğimiz oluyorlar.
Peki
lojistik eğitimi alan gençleri az önce belirttiğiniz ‘usta’ sınıfında
çalışmaya, kariyer yapmaya nasıl ikna ederiz?
Her
işin ve her sektörün mutfak kısmı çok önemli. Süreçlere hâkim olmayanların
kariyer basamaklarını tırmanmaları, yönetici olmaları hem çok zor hem de bence
yanlış. DHL olarak bu deneyim süreçlerine verdiğimiz önemin ispatı birçok
yöneticinin işin mutfağından gelmesidir. Takım liderlerinden genel müdür
yardımcılarına kadar birçok yönetici arkadaşımız alt kadrolardan yükselerek
gelmişlerdir. Biz genellikle kurye veya ofis hizmetleri gibi daha çok başlangıç
pozisyonları için personel alımı yapıyoruz. DHL’de herkes için kariyer
basamakları açıktır. Yeter ki işin mutfağından başlamaya ikna olsun. Sonrasında
kariyer ilerleyişini biz yakından takip ederek uygun değişiklikleri
gerçekleştiriyoruz. Örneğin şu anki genel müdürümüz de şirkete kurye
pozisyonunda başlamıştır. Yine operasyon direktörümüz part-time olarak
kariyerine başlamıştır.
Biz
şirket içerisinde sürekli olarak açık pozisyonların duyurusunu yapıyoruz.
Başvuruları da öncelikli olarak şirket içerisinden alıyoruz. Çok şeffaf bir
değerlendirme sürecimiz var.
Eğitim
şirketimizin temelidir. Yeni başlayan tüm personele ‘on boarding’ dediğimiz
programı uyguluyoruz. Henüz göreve başlamadan önce evine bir DHL paketi
yolluyoruz. Bu pakette; eğitimlerini işleyeceği bir pasaport, şirketi tanıtan
çeşitli dökümanlar, dünya başkanımızın “hoş geldin” videosu gibi şirketi
yakından tanımasını sağlayacak materyaller var. Şirketin ilk gününden itibaren
yöneticisi ile toplantılar yapıyorlar. 90 gün boyunca süren bu toplantı ve
değerlendirmeler sonucunda oryantasyonunu tamamlamış oluyor. Her personel
mutlaka bir satış yetkilisiyle, bir kuryeyle sahaya çıkıyor. Ve mutlaka işe
başladıkları iki ay içinde bir haftalık firma kültürü eğitimi alıyorlar.
İyi
bir marka olmak ve kurumsallaşmak için sadece ya da en çok insana değer vermek
yeterli midir?
Dünyada
taklit edilebilecek çok fazla sistem var. Taklit edilemeyecek tek şey ise
çalışanlar. O nedenle evet insana yatırım çok önemli. Biz DHL olarak en ayırt
edici noktamızın bu olduğunu düşündüğümüz için eğitimi çok önemsiyoruz. Birkaç
sene önce geliştirdiğimiz stratejiye göre tüm eğitimlerimizi CIS ve CIM çatısı
altında birleştirdik. CIS (Certified International Specialist) Sertifikalı
Uluslararası Uzman anlamına geliyor. Tüm çalışanlarımız bu unvanı alsın
istiyoruz. Eğitim, firma kültürü eğitimi ile başlıyor. Bu eğitimi takip eden
CIS Functionals dediğimiz fonksiyon bazında modüller var. Çalışanlar finans,
satış, operasyon, pazarlama, müşteri hizmetleri ve İnsan Kaynakları gibi
spesifik modüllere katılıyor. Şef ve yöneticiler için tasarlanan ve neredeyse
iki yıla yayılan bir eğitimimiz daha var. Yöneticilerimizin de CIM (Certified
International Manager), yani Sertifikalı Uluslararası Yönetici olmasını
istiyoruz. Bu eğitimlerin en önemli özelliği dışarıdan profesyonel bir
kuruluşun üniversitelerle birlikte eğitimin içeriğini tasarlaması. Bizden
facilitator denen çalışanlar yurt dışına bu eğitimleri almaya gidiyor. Ben de
onlardan biriyim. Eğitimcinin eğitimi eğitimlerini alıp burada çalışanlarımıza
veriyoruz. Şirket genelinde 20 eğitmenimiz var. Hepsi içimizden yetişen
kişiler. Yöneticiler, “21. yy DHL Express şefi nasıl olmalı? Onlardan beklentilerimiz
neler? Ekip toplantısı nasıl yapılır?” gibi soruların cevaplarını öğreniyor.
Yöneticilerin mutlaka ekiplerine de koçluk yapmasını bekliyoruz. Eğitimlerde
kişiye özel tablet dağıttığımız gibi çalışanlara pasaport da veriyoruz. Bu,
tıpkı orijinalinde olduğu gibi fotoğraflı, isimli, imzalı bir pasaport. Her
eğitimde kişi pul, damga ve eğitimcinin imzasını alıyor. Ödülleriyle eğitimleri
dahil her şey o pasaportun içinde var.
Dediğim
gibi elbette en büyük önem insana verilmelidir ancak diğer altyapı unsurları da
kesinlikle göz ardı edilemez. Bizim gurur duyduğumuz bir IT altyapımız var. Bu
alanda da sürekli geliştirilen çok büyük bir yatırım söz konusu. Bu gelişmiş
altyapı çalışanların işini kolaylaştırdığı gibi marka değerimize de katkılar
sağlıyor. İstanbul gibi bir mega şehirde ulaşım ve teslimat sürelerini
hesaplayarak verimliliği arttırmak gerekiyor. Ama bunu yaparken iş güvenliği
gibi konular her zaman öncelikli olmalıdır.
DHL
Express ‘İnsan Merkezli’ Politika ile Sağlıklı Büyüyor
Lojistik
eğitimi de son dönemde popüler oldu. Bu durum bir enflasyon yaratır mı? Sektörün
gerçekten ihtiyacı var mı?
Lojistik
alanında eğitim veren okullarımız henüz çok yeni bu yüzden eğitimin kalitesini
ölçebilmek için henüz erken. Ama diğer taraftan halen daha bu işin okulunu
okumuş personele ihtiyaç var. Zamanla firmalardaki lojistik eğitimi almış,
yönetici pozisyonuna gelmiş personelin sayısı artacaktır.
Eskiden
ülkeler ‘kendi kendine yetebilme’ özellikleri ile övünür ve bunun için her şeyi
üretme çabasına girerlerdi. Ama globalleşme ile bu anlayış yıkıldı. Dolayısıyla
ürünlerin taşınması, dolaşımı daha da artacak. Lojistiğin geleceği bu yüzden
parlak.
Kadın
istihdamı için neler yapıyorsunuz?
Kadın
istihdamında DHL’in faaliyet gösterdiği birçok ülkeye örnek oluyoruz. Yaklaşık
bin personelin çalıştığı DHL Express Türkiye olarak çalışanlarımızın hemen
hemen yarısı kadındır. Üst ve orta kademe yönetim ekibimizin de yarısı kadın
yöneticilerden oluşmaktadır. Bizim hiçbir iş ilanımızda cinsiyet ayrımı yoktur.
‘Erkek işi’ olarak görülen işlerin de kadınlar tarafından başarıyla
gerçekleştirilebileceğine inanıyoruz. Örneğin kadın kuryelerimizin sayısı
artıyor. Yine yer operasyonlarından sorumlu olan yöneticimiz de kadındır. Ben
şahsen bu tablodan ve geldiğimiz noktadan gurur duyuyorum.
Globalleşmeden
bahsediyoruz ama bu yabancı dil sorununu nasıl çözeceğiz?
Türkiye
genç nüfus açısından çok şanslı. Eğitimli genç nüfusumuz da memnun edici
düzeylere geldi. Bu noktada sorunuz çok yerinde oldu. Globalleşmek, dünyaya mal
ve hizmet satmak istiyorsak İngilizce ve yabancı dil sorununa daha çok
eğilmeliyiz. Dil öğrenmenin çağı ilkokul, ortaokul yıllarıdır. Bu dönemde iyi
bir altyapı hazırlanırsa daha sonra gelişimi kolaylaşıyor. Okul, kurs, yurtdışı
eğitim programlarının etkisi en çok sizin çalışmanıza ve öğrenme isteğinize
bağlıdır. Bugün internette birçok websitesi, program bile yabancı dil
öğrenmenize yardımcı olabilir. Personel alım mülakatlarında CV’sinde dil
eğitimi olmayan bazı kişilerin mülakatlarda iyi derecede İngilizce bildiklerine
şahit oluyoruz. Sorduğumuzda da internetten öğrendiklerini duyuyoruz. Başarmak
istediğiniz şeyi kalben ve beynen istemelisiniz. Örneğin bir personelimiz
bizden 6 ay ücretsiz izin alıp arabasını satarak yurt dışında dil eğitimine
katıldı. Döndüğünde ise bu işi çözmüş olduğunu gördük. Ayrıca bizim şirket
içerisinde belli seviyelerde İngilizce eğitimlerimiz sürekli olarak
yapılmaktadır.
Global
bir firma olmanızın insan kaynakları ve çalışan açısından ne gibi avantajları
var?
İnsan
Kaynakları departmanı olarak, çalışanlarımızın yeteneklerini geliştirmek ve
potansiyellerini ortaya çıkarmak şirket içerisinde en çok odaklandığımız
alanlardan biri. Şirketimiz için doğru çalışanları işe aldıktan sonra onların
gelişimine büyük önem veriyor ve bu alanda pek çok yatırım yapıyoruz. DHL, 220
ülke ve bölgede faaliyet gösteren uluslararası bir firma olarak, çalışanlarına
yurtdışında çalışma fırsatını sunan bir şirket. Dünya çapındaki tüm pozisyonlar
herkese açıktır ve arzu eden tüm çalışanlarımız bu açık pozisyonlara başvurabilir.
Yurtdışı deneyimi çalışanlarımızın kariyerleri için çok önemli bir deneyim.
Türkiye’den yurtdışında bir role yolladığımız sonrasında daha üst bir
pozisyonda şirketimize dönen yöneticilerimiz var. Bu örneklerde de görüyoruz
ki, yurtdışı deneyimi çalışanlarımızın kariyer gelişiminde çok önemli bir rol
oynuyor. O nedenle çalışanlarımızın yurtdışı fırsatlarını değerlendirmelerini
destekliyoruz.
Personel motivasyonunda nasıl bir politikanız
var?
Öncelikle
adil ücretlendirmeye dayalı bir sistemimiz var. Yan haklarımız son derece geniş
ve tüm çalışanlarımız için aynı standartlar geçerli. Çalışanlarımızın özel
günlerini asla atlamıyoruz. Yeni doğan bebekleri içimizde duyuruyor, onlara DHL
renkleriyle tasarlanmış zıbın ve altın hediye ediyoruz. Doğumdan sonra hem
annelerin hem de babaların evlerine bir hafta boyunca hemşire gönderiyoruz.
Çalışanlarımıza ve çocuklarına eğitim bursu veriyoruz. DHL Express’te bayram,
doğum günü, yılbaşı gibi özel günler mutlaka bir hediye ile kutlanır ve bu
hediyeler genel müdürden kuryeye herkes için aynıdır. Bizde kişiye saygı
mevkisinden değil insan olmasından dolayıdır. Mutlaka her yıl tüm Türkiye
olarak 5-10-15-20 ve 25 yıllık çalışanlarımıza kıdem ödüllerini vermek üzere
İstanbul’da bir araya geliyoruz. Çeyreğin ve yılın çalışanlarını ve
yöneticilerini seçiyoruz. Çeyreğin ve tüm yılın “Yapabilirim” ödülünü
veriyoruz. Her yıl tüm Avrupa’da yılın çalışanları ve Türkiye olarak bir araya
geliyoruz. Basketbol, futbol ve ponpon kız takımımız var. Üst yönetim olarak
sık sık sahaya iniyoruz ve kuryelerimizle, satışçılarımızla vakit geçiriyoruz.
Örneğin bir seferinde İzmir’de motorlu kuryeyle çıkıp tüm gün gönderi teslim
ettim ve topladım. İnsan Kaynakları ekibinden her bir arkadaşımız her hafta
ayrı bir istasyonda görevli ve bunun planını bir önceki yıldan yapıyoruz.
Çalışanlarımızın neler düşündüğünü anlamak için her sene yaptığımız çalışan
anketi de bizim için çok önemli. Bu anketin analizleri yurt dışında yapılıyor.
Sonuçları çalışanlarla paylaşıldıktan sonra buna uygun aksiyon planları ve
değerlendirmeler yapıyoruz.
Kaynak: kargohaber.com