Türk
mermer sektörü, yılın ilk aylarında yaşadıkları boş konteyner yokluğu ve hızla
yükselen navlun fiyatlarına karşı çözümü açık gemi taşımacılığı ile buldu.
İzmit'ten bir açık gemi çıkaran mermerciler Mersin, İzmir, Bursa'dan da açık
gemi kaldıracak.
Maden
Mermer Üretici ve Sanayici İşadamları Derneği (MADSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi
Erol Yüce yılın başında gündeme gelen armatörlerin boş konteyner getirmemeleri
ve navlunda hızla artan fiyat sorunlarının halen çözüme kavuşmadığını
belirterek, ‘Türkiye’ye gizli bir ambargo var’ dedi.
Bir
gecede konteyner fiyatlarının 600-700-900’lerden 1500-1700’lere kadar çıktığını
ifade eden Yüce, “Armatörlerle bir araya geldik ve görüşmelerimiz hala sürüyor.
Konteynerler boş gelmiyor, buradan ihracat çıkışı engelleniyor. Ocaklarda
mallar bekliyor, gönderemiyoruz. Bir nevi frenlemedir bu” dedi. Soruna açık
gemi taşımacılığı ile çözüm bulduklarını aktaran Erol Yüce, “Bir ilki başardık.
İzmit Körfezi’nden bir açık gemi çıkardık. 26 bin 500 tonluk açık gemi yaptık.
Bilecik’ten İzmit’in içine kadar trenle getirdik. Bu rakamlar ihracatımızın
milyonda biri belki ama tedirginlik yaratmayı başardık. Sektör nefes aldı” diye
konuştu.
Demiryolu
çalışmalarını durdurmadıklarını ifade eden Yüce, “Devletimiz birtakım
avantajlar oluşturuyor ama bunu daha da büyütmeye yönelik projeler
geliştiriyoruz. Çin’den 30 hurda açık gemi Avrupa’ya geliyor. Sektör adına
Avrupa ile görüşmeler yapıyoruz. Mersin’den, İzmir’den, Bursa’dan körfezden
açık gemiler yapıp, bir değil 10 gemiyi aynı anda kaldırmayı hedefliyoruz.
Ekonomi, Sanayi ve Enerji bakanlıklarına konuyu aktardık. Demiryolu ve açık
gemi konularının bir an evvel çözülmesi gerek. Bizim bizden başka dostumuz yok”
diye konuştu. Yüce, navlun fiyatlarını aşağıya çekmek için de çalışma
yürüttüklerinin bilgisini verdi.
Doğu
Çin modeli Maden OSB Türkiye’de de uygulanmalı
Doğu
Çin’in Xiamen bölgesinde kurulan Mermer OSB’nin Türkiye’de de uygulanması
gerektiğinin altını çizen Erol Yüce, “Bölgedeki 70 milyon civarı nüfus geçimini
mermer ve türevlerinden sağlıyor. Ufuk çizgisine kadar mermer ve granül
fabrikaları var, çalışanlar için yerleşim birimleri de kurmuşlar. Bursa’daki
Orhaneli Maden İhtisas OSB ile de hedeflediğimiz bu. Maden OSB ile ilgili bu ay
içerisinde yer seçimi raporu sonuçlandı. Bakanlık tarafından belirlenen
işlemler de bir yıl içinde tamamlandı. Bu ay sonunda ÇED belgesini de almayı
planlıyoruz. Alınan belgeler kasım ayında bakanlığa sunulacak ve
kesinleştirilmiş yer seçimi izni verilecek. Sonrasında müteşebbis heyet kurma
çalışmalarına başlanacak” dedi.
Maden
OSB için toplanan ön talep ve başvurular ile yüzde 100 doluluğa ulaştıklarını
aktaran Yüce, “70 civarı ön talep alındı. 52 firma da başvuru sırasındaydı şu
anda OSB bünyesine dahil edildi.
Diğer
yatırımcılar da yedek listede. Proje ile ilgili 2018 sonuna kadar altyapı
çalışmalarına başlanması, 2019’da da 52 firmanın faaliyete geçmesi planlanıyor.
OSB bünyesinde ayrıca fabrikalarımıza yetişmiş insan gücü üretecek bir
madencilik meslek lisesi, çalışanların çocukları için kreş ve ilkokul
planlandı.
Uzun
vadede ise, madencilik fakültesi kurulmak üzere büyük bir alan da üniversite
alanı olarak bırakıldı. Öte yandan, ziyaretçilerimizin konaklayacağı bir otel,
her üyemizin showroomunun bulunacağı bir alan yapılacak. OSB’mizde 360 gün
sürecek bir fuar havası yaratılacak. Kurulacak atıksu arıtma tesisi ile de
atıklarımız geri dönüştürülecek ve işlenebilecek. Hedefimiz, OSB’mizde sıfır
atık” diye konuştu.
“Sanıldığı
gibi Çin, bizden blok mermeri alıp, işleyip yeniden bize sunmuyor. Çin,
işlediği mermerin yüzde 95’ini iç pazarında kullanıyor” diyen Erol Yüce, şöyle
devam etti: “Son 10 yılda Türkiye’de sektörümüzde ciddi bir büyüme var. Hep,
rezerv bitiyor gibi bir algı oluşturuluyor. Şunu çok rahat söyleyebilirim ki
mermerde bin yılı aşkın süre için belli havzalarda çalışmalar var. Doğaltaşta
bizi büyüten Çin. Kimse korkmasın, rezervler bitmiyor. Rezerv bakımından ocak
olarak İspanya, Portekiz, Almanya hatta İtalya’nın da önündeyiz.”
Eylül
ayı sonunda Resmi Gazetede yayımlanan Maden Yönetmeliği’ndeki değişikliklerinin
ülke genelinde uygulamaya koyulması yerine havza bazlı uygulanması gerektiğine
dikkati çeken Yüce, “Sözünü ettiğimiz havza madenciliğini, Maden Bölgesi ile
karıştırmamak gerek. Pilot bölgede uygulamanın gidişatına bakılıp, doğru
ilerliyorsa ülke geneline yayılması daha doğru bir adım olacaktır. İşlenmiş
ürün açığını kapatmak için ‘10 yıllık havza bazlı planlama’ yapılması gerek.
Yatağında OSB’ler inşa ederek, entegre tesisler kurmalıyız” dedi.
Sektör
2023 ihracat hedefini 25 milyar dolara çıkarmak istiyor
Yıllık
16 ila 17 milyon ton blok mermer üretim kapasitesine sahip Türkiye pazarı,
üretiminin 6 milyon tonunun ihraç ederken, ihracatının da yüzde 90’ını Çin’e
yapıyor. Ülkedeki mermer fabrikaları ise çıkan mermerin yalnızca 2 milyon
tonunu işleyebiliyor. Son yıllarda yatırımlarını otomasyona kaydıran mermer
sektörü, mermerin tüm parçalarını kullanabilecek şekilde organize olup, ihraç
fazlalarını da teknolojik yapıyla yeniden değerlendirerek, 2023’teki 15 milyar
dolar ihracat hedeflerini 25 milyara dolara çıkarmayı hedefliyor.
Dünya
Kaynak:
lojiport.com