TÜRKLİM’in
raporuna göre, konteyner taşımacılığında ortalama mesafelerin azalması,
parsiyellerin küçülmesi ve rotalarda revizyona gidilmesi bekleniyor.
Çin
başta olmak üzere ucuz işgücüne dayalı üretim avantajını yitirirken, ‘yerinde
üretim’ ve korumacılık ön plana çıkıyor. Bu değişim uzakyol deniz taşımacılığına
talebi aşağı çekiyor. En fazla etkilenen ise konteyner taşımacılığı…
Armatörler, birleşme ve iş birliğine gidiyor. 425 konteyner gemisi hizmet dışı
bırakıldı. Uzmanlar asıl etkinin ise 5 yıl sonra hissedileceğini söylüyor.
Türkiye
Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM), Türk Limancılık Sektörü 2017 Raporu’nu
yayımladı. 200 sayfalık raporda dünya denizcilik ve limancılık sektöründeki son
gelişmeler ayrıntılı olarak ele alındı. Raporda en dikkat çeken konulardan biri
yerinde üretimin ön plana çıktığı yeni ticaret politikalarının taşımacılık
sektöründe dengeleri tamamen değiştirecek olması.
Yeni
üretim modellerinin uzakyol deniz taşımacılığına talebi azaltacağını belirten
uzmanlar, bu değişimin en fazla konteyner taşımacılığını olumsuz etkileyeceğini
savunuyor. Asıl yoğun etkinin ise 5 yıl sonra hissedileceği vurgulanıyor.
Dünya’dan Aysel Yücel’in haberine göre, TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa
Kenan Selçuk, “Küreselleşme yerini lokalizasyon sürecine bıraktı. Yeni
küreselleşme modelinin lojistik ve denizcilik sektörüne derin etkileri olacak.
Global işletmelerin gelişmiş ülkelerdeki devasa merkezi yönetim binalarından
dünyaya bakıp, Çin’de devasa üretim tesisleri kurup yine devasa küresel tedarik
zincirleri kurgulaması gibi uygulamalar yakın zamanda tarih olacak. Yerel,
esnek ve küçük üretim tesisleri çok daha kısa tasarlanan tedarik zincirleri
önem kazanacak. Müşteri odaklılık o kadar arttı ki, lokaldeki insanların
bireysel ihtiyaçları revaçta. Küresel bazda değil, ülke bazında rekabet
edebilmek, ülkede faaliyet gösteren müşterileri iyi analiz etmek, beklenti ve
ihtiyaçlarına hızlı tepki verebilmek gibi unsurlar özellikle ülkelerdeki lokal
lojistik yapılanmasının önemini artırdı.” dedi.
“TEDARİK
ZİNCİRLERİ KISALIYOR”
Yeni
küreselleşme modelinin üretim sektörüne olduğu kadar ürün teslim modellerine de
önemli etkileri olacağının belirtildiği raporda küresel tedarik zincirlerinin
yapısının temelden etkileneceği vurgulanıyor: “Ülkelerin korumacılık
politikalarının artması ve gelişmiş üretim teknolojileriyle üretim
maliyetlerinin düşmesi küresel üretimde önemli bir yapısal değişiklik yarattı.
Bu durum eski sistemde revaçta olan ucuz üretim yapılabilen ülkelerde yüksek
miktarlarda üretim yapmayı ve küresel çapta bir dağıtımı kurgulamayı
gerektiriyordu. Artık birçok işletme birçok ülkede müşteriye yakın yerlerde
küçük çaplı üretim tesisleri kurmayı tercih ediyor. Küçük parti üretimlerle çok
daha ucuz ve esnek üretim benimseniyor. Adidas’ın büyük fabrikalar yerine
dünyada birçok yerde çok daha küçük fabrikalarda üretime geçmesinin nedenin de
bu.”
Tüketim
alışkanlıklarının değişmesi ve üretimin yeniden yerelleşme eğilimine girmesi
sonucunda yakın gelecekte ülkelerdeki ithalat kalemlerinin azalması bekleniyor.
Bu durumdan en çok konteyner taşımacılığı etkileneceği belirtiliyor. Konteyner
taşımacılığında ortalama mesafelerin azalması, parsiyellerin küçülmesi ve
rotalarda revizyona gidilmesi bekleniyor. Bu değişimin hissedilir etkilerinin 5
yıl içinde ortaya çıkması öngörülüyor. 2016 yılında dünyada taşınan konteyner
adedi TEU bazında 180.6 milyona ulaştı. Bu sayının limanlara yansıması yaklaşık
700 milyon TEU olarak gerçekleşti. Bir önceki yıla göre gelişim oranı ise yüzde
3.2 gibi düşük bir seviyede kaldı. Konteyner navlununda belirleyici olan China
Containerization Freight Index (CCFI) değerleri 2016 yılı başlarında önce düşme
eğilimi gösterirken sonra yükselme eğilimi gösterdi, yılın sonunda ve 2017 yılı
başında konteyner pazarı toparlanma yoluna girdi. Ancak gemi arzındaki
fazlalıktan dolayı pazarın kısa vadede eski günlerine dönmesi beklenmiyor.
Raporda
2016 yılında konteyner gemi arzının sadece yüzde 1.3 oranında artmasına rağmen
gemilerin büyüme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor. Aynı yıl 8.000 TEU altındaki
gemi filosu yüzde 5 oranında azalma gösterirken, 8.000 TEU üzerindeki gemi
kapasitesi yüzde 10 artış gösteriyor. Freight Hub’ın verilerine göre Haziran
2017 itibariyle toplamda 1.7 milyon TEU kapasiteli 435 konteyner gemisi geçici
olarak hizmet dışı bırakıldı. Bu gemilerin yüzde 80’i 8.000 TEU kapasitenin
altında, çünkü daha büyük gemiler alyans (Alliance) olarak adlandırılan
birleşme ya da ittifaklarda tercih ediliyor. Geçici olarak hizmet dışı kalan
gemiler toplandığında dünya sıralamasında 4. büyük filoyu oluşturacak kadar
arttığı vurgulanıyor. Konteyner hatlarının özellikle Uzak Doğu – Avrupa
hattındaki pozisyonlarını satın almalar, şirket evlilikleri ve alyanslarla
sağlamlaştırma gayreti içinde olduğu görülüyor. Alyansların temel amacı
gemilerdeki konteyner yoğunluğunu arttırmak ve birim maliyetleri azaltmak.
Haziran 2017 itibariyle üç büyük alyansın global konteyner kapasitesi 15.8 milyon
TEU ile toplam kapasitenin yüzde 76’sını oluşturuyor. Alyanslar ağırlıklı
olarak rekabetin yoğun olduğu Uzak Doğu Avrupa rotasında hayata geçiriliyor.
Şirket evlilikleri ve satın almalarla rekabetin düzeyinin azaldığı, konteyner
taşımacılığında devasa blokların ortaya çıktığı dile getiriliyor. 2000 yılında
en büyük 4 konteyner operatörünün toplam içindeki payı yüzde 23’iken bugün
yüzde 50’nin üzerinde. Uzakdoğu- Avrupa rotasında 2M’in payı yüzde 24, Ocean
Alliance’nin yüzde 34 ve The Alliance’nin yüzde 32’dir ve toplamda alyansların
bu rotadaki payı yüzde 90’a ulaştı. “Alyans gemileri” diye tabir edilebilecek,
büyüklüğü 21 bin TEU’yu geçen mega gemilerle konteyner operatörleri
maliyetlerini azaltırken, limanlarda yarattıkları yüksek piklerden dolayı taşıma
zincirindeki diğer faaliyetlerde maliyetler arttığı ifade ediliyor.
Yüksek
kapasiteli gemilerin daha az limana uğrak yapacak şekilde sefer programları
planlanladığı ancak bu durum limanlarda pik seviyelerini daha da artırdığına
dikkat çekiliyor. Liman sayısını azaltması, limanları alyanslara daha da
bağımlı bir hale getiriyor. Akdeniz’de bu bağımlılığın seviyesinin yüzde 50’nin
üzerinde olduğu ve bu durum taşımacılık sektörünü daha da kırılgan bir hale
getirdiği vurgulanıyor. Diğer yandan konteyner operatörlerinin kendi
işlettikleri liman yatırımlarını artırdıkları da gözleniyor.
Dünyada
11 milyar ton Türkiye’de 430 milyon ton yük elleçlendi
Türkiye
deniz ticaretine hizmet veren 166 liman, işletme izni bazında 458 adet
terminale sahip. Türkiye limanlarında 2016 yılında 121 milyon ton yükleme, 242
milyon ton boşaltma ve 66 milyon ton transit olmak üzere toplam 430 milyon ton
yük elleçlendi. Limanlarda elleçlenen yük bir önceki yıla oranla ton bazında
yüzde 3.4 artış gösteriyor. Ton bazında en büyük artış yüzde 9.1 ile konteyner
yüklerinde yaşandı. Sıvı dökme yük ve Ro-Ro da ise ton bazında yüzde 1 azalma
dikkat çekiyor. olmuştur. Elleçlenen yük tipleri içerisinde geçmiş yıllarda
olduğu gibi 2016 yılında da sıvı yükler 144 milyon ton ile ilk sırada. Toplam elleçleme
hacmi bakımından ikinci sırada yer alan kuru dökme yüklerde yükleme hacmi 25
milyon ton iken boşaltma 91 milyon tonu aştı. Limanlarımızda elleçlenen toplam
konteyner 8.8 milyon TEU olarak gerçekleşti. Son on yıllık dönemde
limanlarımızda elleçlenen yük yıllık bazda ortalama yüzde 6 arttı.
Limanlarımızda yüklenen ve boşaltılan yükün artış hızı yıllık yüzde 4, transit
yüklerde ise yüzde 20 olarak gerçekleşti. Toplam elleçleme dikkate alındığında
ilk üç ülke İtalya, Rusya Federasyonu ve Mısır olmak üzere toplam yükün yüzde
34’ünü oluşturuyor. Dünyada neredeyse tüm yük türlerinde gelişim, geçmiş
yıllara göre düşük seyrediyor. 2016 yılında dünyada denizyolu ile taşınan
yükler yüzde 2.6 oranında artış göstererek 11.1 milyar tona ulaştı. Oran olarak
en fazla yük artışı yüzde 4.93 ile Okyanusya’da gerçekleşirken onu yüzde 2.52
artışla Asya ve yüzde 2.16 artışla Avrupa izliyor. Diğer yandan Afrika ve
Amerika’da negatif gelişim gözleniyor. 2016 yılında dünyanın en fazla yük
elleçleyen 3 limanı yerini korudu. Ningbo-Zhoushan Limanı 2016 yılında tek
başına yüzde 3.2 artışla 917 milyon ton elleçleyerek yine dünyanın en fazla yük
elleçleyen limanı oldu. İlk 10 liman içinde Çin limanı olmayan sadece üç liman
bulunuyor: Singapur, Hedland ve Rotterdam. İlk 10 limanın toplam elleçleme
içindeki payı yüzde 52.
Kaynak:
lojiyol.com