Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Demiryolu / “DEMİRYOLUNDA LOKOMOTİF YETERSİZLİĞİ VAR, SEKTÖR TAM OLARAK SERBESTLEŞMEDİ”

“DEMİRYOLUNDA LOKOMOTİF YETERSİZLİĞİ VAR, SEKTÖR TAM OLARAK SERBESTLEŞMEDİ”

“DEMİRYOLUNDA LOKOMOTİF YETERSİZLİĞİ VAR, SEKTÖR TAM OLARAK SERBESTLEŞMEDİ”17.09.2018DTD Başkanı Ali Ercan Güleç, “Türkiye demiryolu sektörü tam olarak serbestleşmedi. Serbestleşme için hukuki altyapı hazırlandı ancak bir sektörün tam olarak serbestleşmesi için serbest piyasa kurallarıyla çalışıyor olması gerekiyor. Bunun bir an önce yapılarak evvel özel sektörün yatırım gücünün bu sektöre girmesinin sağlanması lazım. Karayolları, havayolları ve denizyollarında çok güzel ilerlemeler kaydettik. Bu taşıma modları içinde bir demiryolları kaldı. Özel sektörün önü açılırsa kamuyu da iyileşme yönünden zorlar” dedi.

ÖZEL RÖPORTAJ - Nisan ayında gerçekleşen Demiryolu Taşımacılığı Derneği'nin (DTD) 7. Olağan Genel Kurulu'nda derneğin yeni başkanı seçilen Ali Ercan Güleç ile www.yesillojistikciler.com olarak bir araya geldik. Türkiye demiryolu sektörünün bugünkü konumunu ve geleceğini konuştuğumuz görüşmede DTD Başkanı Ali Ercan Güleç, başkanlığa seçildiği Nisan ayından bu yana demiryolu ile ilgili yeni yönetmeliklere ve uygulamalara yoğunlaştıklarını söyledi. DTD Başkanı Güleç, şu an en büyük uğraşlarının kamu kuruluşları ile birlikte demiryolu sektörünün kurallarını oluşturmak ve sektörü düzenlemek olduğunu vurguladı. 

TÜRKİYE DEMİRYOLU SEKTÖRÜ TAM OLARAK SERBESTLEŞTİ Mİ?

“Türkiye demiryolu sektörü tam olarak serbestleşti mi?” şeklindeki sorumuzu DTD Başkanı Ali Ercan Güleç şöyle cevaplandırdı: “Türkiye demiryolu sektörü tam serbestleşmedi. Çünkü bir sektörün serbestleşmesi için serbest piyasa kurallarıyla çalışıyor olması gerekiyor. Sektörde şu anda bir geçiş dönemindeyiz. Serbestleşme olarak aslında mevzuat altyapısı hazır ama oyuncuların piyasada serbestçe ve eşit rekabet edebilmelerinin sağlanması gerekiyor. Sektörün en büyük oyuncusu hâlen devletten sübvanse alıyor. Devlet bazı kurumlara serbest piyasa şartlarına hazırlanıncaya kadar destek vermesi normal ancak  ne kadar destek ne için verildiyse bunun açıklanması gerekiyor. Yani şeffaflık olmalı. Ayrıca aynı desteğin özel sektöre de verilmesi eşit rekabet şartlarını ve dolayısı ile  sektörün daha hızlı ilerlemesini sağlar. Ayrıca TCDD'nin bir süre sonra kargoda teşvik veya sübvanse almadan ayakta durabilmesi lazım.

“SERBEST PİYASA KURALLARININ TAM ANLAMIYLA İŞLEMESİ GEREKİYOR”

Özel sektörün demiryolunda birçok önemli taşımayı üstlendiğinin altını çizen Güleç, hatların verimliliğinin artırılması gerektiğini belirtti. Şu anda demiryolundaki operasyonların çok maliyetli olduğunu ifade eden Güleç, “Verimliliğin artırılması için en basitinden regenarasyon sisteminin kurulması, yol geometrilerinin düzeltilmesi lazım. Aslında bunlar ikinci planda olan şeyler. Öncelikle serbest piyasa kurallarının tam anlamıyla işlemesi gerekiyor. Bir an evvel özel sektörün yatırım gücünün bu sektöre girmesinin sağlanması lazım. Karayolları, havayolları ve denizyollarında çok güzel ilerlemeler kaydettik. Bu taşıma modları içinde bir demiryolları kaldı. Özel sektörün önü açılırsa kamuyu da iyileşme yönünden zorlar” dedi.

LOKOMOTİF YETERSİZLİĞİ VAR!

Türkiye demiryolu sektörünün en önemli problemlerinden birinin de lokomotif yetersizliği olduğunu vurgulayan Güleç, “Türkiye'nin lokomotif ihtiyacı var. Aslında mevcut lokomotiflerle de daha fazla yük taşınabilir. Burada sayıya değil, makinenin teknik özelliklerine önem verilmeli. Altyapının verimli hale getirilip, lokomotifin fizibilitesini yükseltmek lazım.

“ÖZEL SEKTÖRDEN SADECE 2 FİRMA LOKOMOTİF İŞLETİYOR”

Şu an Türkiye'de özel sektörden sadece iki firmanın (Körfez Nakliyat ve Omsan) lokomotif işletmeciliği yaptığını söyleyen Güleç, bu iki firmanın lokomotiflerinin devletten kiralandığını söyledi. Güleç, “Bugün bir lokomotif sipariş etseniz 18 aydan önce gelmez. Sipariş etmek için de herkes beklemede” dedi.

“DEMİRYOLU SEKTÖRÜ YILDA 25-30 MİLYON TON YÜK TAŞIYOR, İKİ KATINA ÇIKABİLİR”

Bugün demiryolu sektörünün yılda 25-30 milyon ton yük taşıması gerçekleştirdiğini anlatan Güleç, demiryolunun tam kapasiteyle çalışması durumunda taşınan yük miktarının iki kat artabileceğini belirtti. Güleç, taşınan bu 25 milyon ton yükün çoğunun hammadde olduğunu ve yüklerin çok önemli bölümünün Türkiye'nin doğusunda bulunduğunu ifade etti.

“TÜRKİYE'DE KUZEY-GÜNEY DEMİRYOLU KORİDORUNUN OLMASI LAZIM”

Son yıllarda demiryoluna yönelik önemli yatırımlar yapılıyor. Bu yatırımların önemli bir kısmı yüksek hızlı trenlerin yaygınlaştırılması yani yolcu taşımacılığı için yapılıyor. DTD Başkanı Güleç'e son olarak “Türkiye demiryolu haritasını göz önüne getirdiğinizde gidilmesi gereken iller var mı?” diye bir soru yönelttik. Güleç, bu soruya şu cevabı verdi: “İllerden ziyade demiryolunda koridorlar önemli. Bir kere Türkiye'de kuzey-güney koridorunun olması lazım. Mesela Samsun'dan Mersin'e bir kuzey-güney koridoru gerekiyor. Çünkü yatırımlar hep doğu-batı koridoru olarak yapılmış. Bu sayede sadece ihracat yükü değil, ciddi bir transit yükü de aktarılabilir. Karadeniz'deki ülkelerin Ortadoğu'ya gitmeleri için iyi bir transit olabilir. Öte yandan Bakü-Tiflis-Kars hattının İskenderun, Mersin ve İzmir limanlarına bağlanması lazım. Çünkü Akdeniz çanağına inecek yükler buralara kadar geldikten sonra gemilerle gidebilir. Lojistik avantaj sağlayabilir. Bu koridorun oluşturulması için şu an çalışmalar yapılıyor.”

Röportaj: Şenel ÖZDEMİR

Kaynak: yesillojistikciler.com