Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / YENİ HAVALİMANI VE KAPIKULE’DEKİ İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI UMUT VERİYOR

YENİ HAVALİMANI VE KAPIKULE’DEKİ İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI UMUT VERİYOR

 YENİ HAVALİMANI VE KAPIKULE’DEKİ İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI UMUT VERİYOR21.05.2019
Küreselleşen dünyada ülkelerin dış ticaretteki başarılarını etkileyen önemli faktörlerin başında lojistik sektörü gelmektedir. Türkiye ve AB ülkeleri arasında dış ticaretteki bu güçlü bağ, taşımacılık ve lojistik sektörüne de büyük ölçüde yansımaktadır.

Türkiye'nin Avrupa ile olan dış ticaret hacminin artışına paralel olarak ulaşım talebinde de hızlı bir artış söz konusu olmaktadır.

Son dönemdeki en büyük gelişme şüphesiz İstanbul Havalimanı'nın açılması ile birlikte ülkemizin uluslararası aktarma merkezi olma iddiasını bir adım daha öteye taşımış olmasıdır. Yeni havalimanına geçişin tamamlanması ile depolama hizmeti veren kargo şirketleri depolarını yeni havalimanına kaydırmaktadır. Kargo acentaları ise iki havalimanında da hizmet vermeye devam etmektedir çünkü kargo uçakları Atatürk Havalimanı'na inmeyi sürdürmektedir. İlerleyen süreçte planlanan bir kargo şehri projesi de mevcut planlar arasında yer almaktadır ve bu şehrin toplam büyüklüğünün 1,4 milyon metrekare olması beklenmektedir. Bu proje tamamlandığında ise Avrupa ile küresel anlamda daha geniş bir taşımacılık ağı oluşması hem sektörümüz hem de ülke ekonomimiz için büyük fayda sağlayacaktır.

Denizyolu taşımacılığı açısından Türkiye-Avrupa ilişkisini değerlendirmek gerekirse denizyolu hem Avrupa Birliği hem de Türkiye için taşımacılık sektörünün vazgeçilmez bir parçası olarak görülmekte ve dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 86'sını oluşturmaktadır. Bu durum limanlarımızın öneminin her geçen gün daha da arttığını göstermektedir. Türkiye'nin Ambarlı, Pendik, Alsancak, Çeşme ve Mersin limanlarından Ro-Ro gemileriyle İtalya'nın Trieste, Fransa'nın Toulon ve Sete, Yunanistan'ın Lavrio limanları üzerinden Avrupa'ya taşınan yükler dış ticaretin büyük bir bölümünü karşılamaktadır.

Türkiye ve AB, demiryolu sektörünün serbestleştirilmesi ve altyapı kalitesinin artırılması için çalışmalarını da sürdürmektedir. Türkiye uluslararası demiryolu ağını geliştirirken Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu ve Marmaray/Boğaz Tüp Geçişi ile modern Demir İpekyolu'nu hayata geçirerek Asya-Avrupa demiryolu koridorunu işlevsel kılmayı hedeflemektedir. Öte yandan Avrupa-Asya arasındaki transit koridorlar içerisinde yer alan Güney Trans Asya Demiryolu hattının gelişimine önemli katkı sağlayacak olan “Pakistan-İran-Türkiye Demiryolu Hattı” ile Pakistan'ın ve Hindistan'ın Avrupa'ya bağlantısı sağlanmaktadır. Hem artan ticaret hem de açılan yeni hatlarla, Avrupa-Türkiye arasındaki yük trafiğinin önümüzdeki süreçte daha da artacağı öngörülmektedir.

İntermodal taşımacılığa gelirsek; düşük maliyet avantajı yanında verimli ve çevre dostu yaklaşımı nedeniyle de tercih edilen bir taşımacılık şekli haline gelmiştir. Birçok Türk lojistik firması Türkiye-Avrupa hattında yeni intermodal hatlar geliştirmek için çalışmalar yürütmektedir. Ro-Ro hatları, İstanbul ve Çanakkale Boğazları geçiş projeleri, TRACECA Taşımacılık Koridoru, Bakü-Tiflis-Kars Hattı, İpek Rüzgarı Blok Tren Projesi ve benzeri projelerin tamamlanmasıyla birlikte Türkiye intermodal taşımacılığında önemli bir merkez haline gelecektir.

Türkiye ve Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki taşımacılıkta rağbet gören bir diğer mod ise karayolu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak sınır kapılarındaki uzun bekleyişler, hız ve maliyet anlamında bu modun olumsuz yönleri olarak düşünülmektedir. Bu uzun bekleyişler sektör için büyük kayıplara neden olmakta, Türkiye-AB ülkeleri ekonomilerine ve dış ticarete zarar vermektedir. Türkiye'nin Avrupa ile yaptığı Gümrük Birliği Anlaşması'na rağmen malların serbest dolaşımında kotalar ve yüksek miktarlarda ceza uygulamaları sürmektedir. Bu olumsuz faktörler taşıma oranlarında beklenen hedeflere ulaşılmasını engellemektedir.

UTİKAD'ın da girişimleri sonucunda Kapıkule'deki uzun TIR kuyrukları için iyileştirme çalışmaları başlatılmıştır. Açılan ilave peronlar ve planlanan gümrük kapılarındaki randevulu geçiş sistemleri ile elektronik çek ve bono uygulamalarının kuyrukları kısaltması beklentilerimiz arasında yer almaktadır. Bu girişimler sonucunda Türkiye-AB ülkeleri arasındaki karayolu yük trafiğinin artacağını öngörebiliriz.

Emre ELDENER
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı
UTA Mayıs 2019