Son aylarda endekste keskin bir düşüş gözleniyor. Ağustos 2019'dan bugüne yaklaşık yüzde 70 gerileyen endekste, son iki haftada daha da sert hareketler gözlenmeye başladı.
Dış ticaretin önemli değişkenlerinden biri taşınan malın maliyeti. Malın nereden nereye taşınacağı, o yöndeki gemi trafiği, küresel ve bölgesel ticaretin ne kadar canlı olduğu taşımacılık maliyetlerini doğrudan etkiliyor. Bunu en iyi ortaya koyan göstergelerin başında ise Baltık Kuru Yük Endeksi geliyor.
1985'ten beri hesaplanan endeks, adı Baltık olsa da sadece Baltık ülkeleri ile sınırlı olmayan tüm dünyadaki kuru yük taşımacılığı verileri ile hesaplanan bir gösterge.
Son aylarda endekste keskin bir düşüş gözleniyor. Ağustos 2019'dan bugüne yaklaşık yüzde 70 gerileyen endekste, son iki haftada daha da sert hareketler gözlenmeye başladı.
• 2019'un son günlerinde yönünü tekrar aşağı çeviren endeks, kesintisiz 21 gün düşüş gösterdi.
• 2020'nin ilk işlem gününde yüzde 10.5 ile son 6 yılın en büyük düşüşünü yaşadı.
• Endeks şu günlerde son 8 ayın en düşük düzeyine indi
Baltık endeksinin önemi, küresel ticaret için bir öncü gösterge olarak kabul edilmesinden kaynaklanıyor. Endeksin yükselmesi, ticaretin yoğunlaşması, gemi taşımacılığına talebin artması ve bu nedenle fiyatların yükselmesi anlamına geliyor. Endeksteki gerileme ise şu ya da bu sebeple yük taşımak için bekleyen gemilerin çoğaldığı, arz fazlası nedeniyle fiyatların düştüğü şeklinde yorumlanıyor.
Son aylarda yaşanan ve pek de olağan olmayan bu düşüş, küresel ticaretin 2020'de 2019'dan daha kötü olabileceğine dair yorumlara neden oldu.
Fakat öyle olmayabilir
Baltık endeksi 2018'in ortasından itibaren 1700'lerden 500'lere kadar geriledikten sonra Şubat-Ağustos 2019 arasında 2500 puana kadar yükseldi. O günden beri gerileyen endeksi 13 Ocak itibarı ile 774 puan civarında işlem görüyor. Küresel ticarette bir canlanma yokken, hatta tam tersine bir durağanlık yaşanırken, 2019'da endeksin neredeyse 5 katına çıkmasını ticarette canlanma beklentisi ile açıklamak mümkün değil.
Yaşanan yükseliş, ABD-Çin ticaret savaşında, gümrük vergileri yükseltilmeden önce ABD'li ithalatçıların Çin'den ithalatını artırması kaynaklı bir hareket olarak görülebilir. Yani ticaret savaşı ve vergi artışı olmasaydı, belki endeks bu kadar yükselmeyecek ve şimdi de böyle hızlı gerilemeyecekti. Dolayısı ile endeksteki bu sert gerileme ticaretin daha da kötü olacağı anlamına bu gelmiyor.
Ama işin başka bir boyutu daha var.
Endeksin bu düşüşü, aslında yaşanan olağan dışı yükselişin normale dönmesi anlamına geliyor. Ama “Bu faktör olmasaydı bugünlerde endekste yükseliş olurdu” dememiz de zor. Çünkü küresel ticarette bir canlanma işareti henüz yok.
Küresel ticaretin öncü göstergelerinden biri küresel PMI. ABD ve Avrupa ülkelerindeki PMI endekslerindeki gerileme genel olarak devam ediyor. Son aylarda bazı ülkelerde toparlanma işaretleri gelse de bu küresel bir canlanma başladı anlamına gelmiyor.
Önümüzdeki günlerde ABD ve Çin arasında birinci faz anlaşmanın imzalanması ve ardından Avrupa başta olmak üzere reel ekonomideki toparlanma ile Baltık endeksi artışa geçebilir. Bunun ardından navlun maliyetlerinde yükseliş görebiliriz.
H. Bader ARSLAN – DÜNYA
Kaynak: lojiport.com