Ulusoy, İran’ın Türkiye’den taleplerinin Türkiye için önemine dikkat çekerek, "İran liman istiyor, deniz taşımacılığı istiyor. Bunu sadece kendi ülkesi için değil Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Ermenistan için istiyor. Bu ülkelere gidecek ağırlıklı emtiaların Karadeniz limanlarından nasıl gidebileceğinin hesaplarını yapıyorlar. Bu ülkeye 3-4 ay önceki seyahatlerimizde Türkiye ağırlıklı, tren taşımacılığına ilişkin toplantılarımızda çok geniş konular gündeme geldi. Bir arkadaşımız Arap ülkeleriyle ortaklığı var ve çok geniş imkanları var.
Türkiye’de liman yapmayı düşünüyor, Türkiye üzerinden çok geniş çalışmayı düşünüyor, bu konuları çok geniş açıklamayı düşünmüyor ama biz dostluğumuza dayalı işin içine girdiğimizde, pazarlıklar var, nasıl yapılır, kaça mal olur. Bu projelerin yapılmasını umuyoruz. Bunu hem Karadeniz limanlarında, hem İstanbul’da, hem Körfez’de belki dünya üzerinde belki birinci ikinci sıradaki limanı yapmayı düşünüyorlar. Buna bakıldığında Dubai üzerinden İran ve Türki Cumhuriyetlerine çok büyük yük taşımaları var. Bunu da görüşmelerimizde anlayabildiğim kadarıyla böyle bir limanın maliyeti 1 milyar dolara çıkacak. Çok büyük bir tesis olacak. Bunun pazarlıkları var.
Hep şunu düşündüm ve söyledim; İran İslam Cumhuriyeti, Ortadoğu’da 75 milyon nüfusa sahip bir ülke, Türkiye’de öyle. Her iki ülke bu coğrafyanın büyük patronları olabilir. Dünya coğrafyasında tabiî ki bazı sıkıntılar var. ABD’nin İran üzerinde büyük bir baskısı var. Bu, yıllardan beri sürüyor. Biz gelen bazı sıkıntıların buradan geldiğini anlamamız mümkün. ABD’de yeni seçilen başkan Obama ile hem İran için, hem Türkiye için, hem de ABD için bu bölgede daha iyi neticelere varılacağını umuyoruz. Gelişen dünyanın coğrafyasına bakıldığında belki ABD’nin onlarla ilgili düşünceleri çok büyük olmasına rağmen İran ve Türkiye’nin bu konularda çok da güçlü olduğunu kabul etmesi lazım" dedi.
Önümüzdeki Nisan ve Mayıs aylarının hareketli geçeceğini kaydeden Ulusoy, "İran’da toplantımız olacak. 15 gün önce İstanbul’a bir İran heyeti gelmişti. Daha çok bunlar Tebriz, Doğu Azerbaycan, bizim de genel olarak bakış açımız, Doğu Azerbaycan bölgesindeki 25 milyonu aşkın insan var. Bu insanlarla çok daha rahat çalışabilmeliyiz ve o bölgeler rahat ulaşabilmememiz için bir sebep yok" ifadelerine yer verdi.