Bakan Pekcan, "Kapıkule'den karayolu dışında yılda 35 bin 800 vagon sevkiyatımız var bunu 50 bin vagona çıkarabilecek durumdayız. Gerekirse Karasu - Köstence Ro - Ro hattını devreye alır, bu hatta da 120 bin araca ulaşabiliriz"
Koronavirüs dünya ticaretini olumsuz etkiliyor. Virüse karşı ticari önlemleri ve Türkiye'ye etkisini Ticaret Bakanı Pekcan ile konuştuk. Pekcan, uyguladıkları yeni formülleri Milliyet'e açıkladı
Türkiye, koronavirüsün etkilerine yönelik gerekli tedbirlerini aldı. Bu önlemler konuşulurken, Türkiye'nin dış ticareti önümüzdeki dönem nasıl bir seyir izleyecek?
Ticaret Bakanlığı, gece gündüz hummalı bir çalışma içinde. Kısa ve orta vadede uygulanacak planlar hazırlanmış.
KORONAVİRÜSE KARŞI TEMASSIZ İHRACAT
Ticaret Bakanlığı'nın “temassız ihracat dönemi” başta olmak üzere yeni yol haritasını Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile konuştuk.
Bütün tedbirleri aldıklarını belirten Pekcan, Irak ve İran başta olmak üzere yeni çözümleri Milliyet'e açıkladı. Irak'ta tampon bölgede şoför değişimi formülü uyguladıklarını anlatan Pekcan, İran ile ise konteyner değişimi formülünü bulduklarını belirtti. Bakan Pekcan Milliyet'in sorularını şöyle yanıtladı:
Alternatif yollar...
Yeni tip koronavirüsün ticaretimize etkisi nasıl? Türkiye'nin etkilenmemesi için hangi önlemler alındı?
Çin'de görülen koronavirüs salgını gerçekten tüm dünya için çok üzücü.
Bu süreçte Cumhurbaşkanlığımız liderliğinde Bakanlık olarak başta Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı olmak üzere tüm bakanlıklarımız, kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordineli bir şekilde çalışarak, gerçekten çok önemli tedbirler aldık ve almaya devam ediyoruz. Bu kapsamda öncelikle İran ve Irak sınır kapılarımızı geçici olarak kapattık.
Gümrük ekiplerimiz de maske ve koruyucu kıyafetlerle hijyen ve sağlık kurallarına sıkı bir şekilde uyarak hizmet veriyor.
Gümrük kapılarımızı dezenfekte ettik. İran kapılarımızı kapatmamız sonrası tabii ki İran ile yapılan ihracatımız etkilendi. Bunun dışında en önemli partnerlerimizden Irak'la ticaretimiz de etkilendi. Orta Asya'ya yaptığımız ihracatın yüzde 50'si İran üzerinden gidiyordu.
Sarp gümrük kapımızı hemen o dönemde İran kararı ile aynı günde Tarım ve Orman Bakanlığımızla koordineli olarak 24 saat çalışır hale getirdik.
Geçiş dönemi için ne gibi ara formüller planlanıyor?
Geçiş döneminde biz İtalya ve Irak gibi ülkelere ihracatımızı kapatamayız. Bunlar başlıca ticari partnerlerimiz. Yani Irak'a 10.2 milyar doların üzerinde ihracatımız var, beyaz et, yumurta gibi bazı ürünlerin ihracatının yüzde 70'i Irak'a gidiyor. Bakanlığımız koordinasyonunda ilgili bakanlıkların bakan yardımcıları, UND, TİM ve TOBB temsilcileri ile bir araya geldiler.
Irak'la ticareti tampon bölgede şoför değişimi ile formüle ediyoruz. Bizim şoförlerimiz aracı tampon bölgede bırakıp dönüyor, karşıdan şoför gelip TIR'ları alıyor yani insan teması olmuyor, ön bölümü dezenfekte ederek giriş çıkış yapıyorlar.
Dorse çekicilerle günlük TIR sevkiyatımızın 1500 - 1700'e ulaşması için çalışıyoruz. İran ile bir tampon bölgemiz yok, orada da bir konteyner değişimi yönünde çalışmamız var.
Dolu konteyner verip boş konteyner alma yönünde bir çalışmamız var. Diğer taraftan İran Kapıköy sınır kapısından demiryolu ile yapılan sevkiyatları Türkiye tarafında insan teması olmaksızın lokomotifle ittiriyoruz, İran tarafında da lokomotif çekici olarak vagonları alıyorlar.
Kapıköy'den demiryoluyla lokomotif ile Türkiye tarafından ittirecek İran tarafından çekerek insan teması olmaksızın, günde 80 vagon (yaklaşık 160 TIR) sevkiyat yapabiliyoruz, ihtiyaç halinde bu kapasitenin günlük 150 vagona (300 TIR) çıkarılması da mümkün. Boş vagonlar geri geliyor ve dezenfekte ediliyor.
İtalya'nın durumu
İtalya'ya 9.8 milyar dolar ihracatımız var. İtalya'da Trieste ve Bari'ye yılda 170 bin araç gidiyor. Türkiye'den de İzmir - Çeşme - İstanbul - Pendik (Tuzla) - Yalova, Ambarlı ve Mersin'den 5 limandan Trieste'ye sevkiyat yapıyoruz. İhtiyaç olursa bu güzergaha alternatif hangi limanlar kullanılabilir konusunda sektörle beraber çalışıyoruz.
Ayrıca Fransa Tulon ve Sete limanlarına feribotla 50 bin araçlık sevkiyatımız var. İtalya ve Fransa'ya Ro - Ro ile giden araçlar o ülkedeki çekiciler ile yine insan teması olmaksızın sevk ediliyor.
Kapıkule'den karayolu dışında yılda 35 bin 800 vagon sevkiyatımız var bunu 50 bin vagona çıkarabilecek durumdayız. Gerekirse Karasu - Köstence Ro - Ro hattını devreye alır, bu hatta da 120 bin araca ulaşabiliriz.
İran yerine Hazar geçişi
Yeni güzergâhlar ve geçişler planlanıyor mu?
İran üzerinden Orta Asya'ya giden yıllık yaklaşık 35 bin aracımız, Sarp Kapısı ile beraber kapasiteleri artırılan Çıldır, Aktaş ve Türkgözü kapılarına yönlendirildi.Ayrıca Gürcistan tarafı ile de iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Bakü - Tiflis - Kars tren yolu da ele alındı. Bu hatta günde 40 vagonluk bir tren hizmet veriyor. Bunun öncelikle iki trene çıkarılması üzerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız ile çalışıyoruz. Gerekirse vagon sayısını da 60'a çıkarabiliriz.
Cumhurbaşkanımız riyasetinde yüksek düzeyli stratejik iş birliği çerçevesinde Azerbaycan ziyareti gerçekleştirdik. Burada da İran üzerinden olan trafiğimizi Gürcistan - Azerbaycan - Hazar geçişi üzerinden değerlendirme gündemimizdeydi. Bu geçiş döneminde kotalar ile ilgili bir sıkıntımız vardı. Bunları yönetmek üzere Azerbaycanlı muhatabımız ile anlaştık. Bunların dışında geçiş ücretlerinde ne indirim olabileceğini tartışıyoruz. Çünkü İran geçişi çok daha ekonomik kalıyor. Hem fiyatların aşağı çekilmesi hem de Hazar denizi üzerinden TIR ve yük geçişi kapasitesinin artırılması konusunda çalışmalarımız var.
Orta vadede beklenti ne?
Koronavirüs nedeniyle talep kayması görülebilir mi?
Ticaretimizin olumsuz etkilenmemesi için üstün çaba sarf ediyoruz. Ancak ister istemez yavaşlama var. Orta vadede beklentilerimiz var. Çin'e ihracatımız etkilendi. Özellikle mermer, krom, kurşun, metal cevherler gibi bazı ürünlerde ihracatımızın yüzde 70'ini Çin'e yapıyorduk.
Çin'in ekonomisinin ayağa kalkması ile ihracatımız devam edecek. Kademe kademe ticaretin artmasını öngörüyoruz. Salgının Çin'le ticaretimizi etkilemesi beklenmekle birlikte gelişmelerin süre ve yoğunluğuna bağlı bazı lokomotif sektörlerimizde ihracatımız lehine ticaret kayması ihtimali de var.
Ticaret akışı şart...
2020, dünya ticaretinde nasıl olacak?
Geleneksel olarak en önemli ihraç pazarımız olan AB ülkeleri başta olmak üzere gelişmiş dünya ekonomilerinde yaşanan durgunluk ve ticaret savaşları nedeniyle oluşan konjonktürde, uluslararası piyasalarda artan rekabet koşulları ve korumacılık önlemleri altında, fırsatları ve tehditleri en iyi biçimde değerlendiriyoruz.
İhracatçılarımızın mevcut pazarlarındaki konumlarını sürdürmesinin yanı sıra küresel ticaretten daha fazla pay alması, mevcut pazarlarımızdaki payımızın artırılması ve yeni pazarlara girilmesi hedefler arasında.
Bu kapsamda 2019'da dünyanın en çok ihracat yapan ilk 50 ülkesinin ihracatı yüzde 2.7 düşerken, biz ihracatımızı yüzde 2.2 artırdık. Geçen sene ihracat artışında, 2019'da dünyada 7'nci sıradayız, değer bazında artışta da 6'ncı sıradayız.
Büyümeye önemli katkı
2019'daki yüzde 0.9 büyümenin 2.3 puanı net ihracattan kaynaklanmış olup büyümeye en önemli katkıyı net ihracat verdi. Geçen yıl yüzde 86 ile son 62 yıldaki en yüksek ihracatın ithalatı karşılama oranını yakaladık.
Küresel ekonomide tüm çalkantı ve belirsizliklere rağmen Türkiye olarak dinamizmimizi koruyoruz. Bunu da özellikle ihracatımız ve ihracatçılarımız sayesinde yapıyoruz.
Zorlu bir sene yaşanıyor
2020'ye çok daha büyük beklentilerle girdik ancak koronavirüsün etkisiyle de küresel ekonomide zorlu bir sene yaşıyoruz. Daha fazla tedbirli ve öngörülü olmamız gereken bir zamandan geçiyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliği ve kararlılığı ile Türkiye bütün kurumları ile beraber gereken her türlü tedbiri aldı. Dış ticaretin önündeki engelleri de kaldırmak için çalışıyoruz. Önceliğimiz tabii ki insan sağlığı ama her türlü önlemi alarak, ticaretin kesintisiz akışını sağlamak zorundayız.
FIRSATÇIYA GEÇİT VERİLMEYECEK
Haksız kazanç için maske ve gıda başta olmak üzere fiyat artıranlara yönelik neler yapılıyor?
Ticaret Bakanlığı olarak gerek maske, eldiven ve sıhhi malzemeler gerekse gıda ürünlerinde fahiş fiyat artışlarına yönelik 81 ilde denetimlerimizi başlattık. HFA mobil uygulamamızdan da 12 bin 809 şikâyet aldık, tek tek değerlendiriyoruz.
Maskede fahiş fiyat artışı ile ilgili 13 firma incelendi ve 9 firmaya Reklam Kurulumuz tarafından 943 bin lira ceza verildi. Diğer taraftan 2 bin 530 firma soruşturma kapsamına alındı, savunmaları alınacak.
Reklam Kurulumuz bu ayın 25'inde tekrar toplanarak gelen şikâyetler ya da resen başlattığımız incelemeleri değerlendirecek. Fırsatçılara geçit vermeyeceğiz. HFA uygulaması, ALO 175 ve CİMER üzerinden şikâyette bulunan bütün vatandaşlarımıza da teşekkür ediyoruz.
81 ilde hem fiyat artışı hem ürün stoklarının kontrolleri için eş zamanlı denetimi başlattık.
Abdullah KARAKUŞ - MİLLİYET
Kaynak: lojiport.com