Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını tabii ki lojistik sektöründe de fazlasıyla etkili oldu. Biliyoruz ki Çin, dünyadaki trafiği en yoğun 10 limandan 7'sine ev sahipliği yapıyor. Bu sebeple liman çalışanlarının ve gemi mürettebatının karantina altına alınması uygulamaları sebebiyle denizyolu konteyner taşımacılığı küresel olarak sekteye uğramış durumdadır. Çin'den dünyanın dört bir yanına taşımacılık yapan armatörler salgının yayılmasını önlemek amacıyla seferlerinde azaltmaya gittiler. Çin'in üretiminde ve ihracatında daralmaya gitmiş olması da seferlerin azalmasında bir başka sebep olarak görülmektedir. Asya-Avrupa rotasında 61 sefer iptal edildi; bu da demek oluyor ki kapasitede 151.000 TEU hacminde düşüş meydana gelecek.
Halihazırda seyirlerini sürdüren gemiler ise, salgının önlenmesi sebebiyle limanlara kabul edilmiyorlar. Bu da yüklerde gecikmeye ve taşımacılık maliyetlerinin artmasına sebep oluyor. Bunun yanı sıra Çin'den yüklerin gecikmesi ve hatta hiç gelmemesi sebebiyle Çin'den karşılanan talep başka ülkelere kaydı. Türkiye de bu ülkelerden birisidir. Ancak ihracatı ithal olarak getirilen hammaddeye dayalı üretim modellerinde Çin'den hammadde arzında yaşanan darboğaz sebebiyle Çin'i ikame eden ülkelerin bu pozisyonlarını sürdürebilir kılmaları olası değildir. Uğrak iptalleri (blank sailing) sebebiyle 2020 yılının ilk iki ayında 1.9 milyon TEU hacim kaybı yaşandı. Bununla birlikte ABD'nin Çin'den denizyolu ile gelen yüklerinin en büyük uğrağı olan Los Angeles Limanı'nda hacmin yüzde 25 oranında azalması bekleniyor. Uzakdoğu'dan gelen yük ve konteyner sayılarındaki azalış nedeniyle, ihracatta boş konteyner bulma sorunları da gündeme gelmeye devam ediyor. Ayrıca biriken yükler nedeniyle, ihracat gemilerinde yer sıkıntısı da yaşanıyor. Tüketicilerin Çin/Uzakdoğu mallarındaki endişeleri nedeniyle sipariş ve yük kayıpları da yaşıyoruz. Çin'e giden yüklerin zamanında çekilememesi de söz konusu. İtalya'daki karantina nedeniyle ise yüklerin çekilememesi, malların nihai adreslerine sevk edilememesi sorunları yaşanıyor. Navlunlarda yüzde 30-40 düzeylerinde bir artış meydana geldi. Bu artışın sebebine bakacak olursak; planlanan gemi sayısında yaşanan yüzde 20'lik düşüş ve konteyner sayılarındaki yüzde 25 oranındaki azalma dikkat çekiyor. Bunlara ek olarak uğrak iptalleri ise 3 kat arttı. Tüm bu rakamların da yaşanan sıkıntıları açıkça ortaya koyuyor zaten.
Biz, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD olarak, dünyanın dört bir tarafındaki güvenilir kaynaklardan lojistik ve taşımacılık faaliyetlerine ilişkin güncel gelişmeleri internet sitemizde yayınlamaktayız. Özellikle lojistik operatörlerinin ulaştırma ve lojistik faaliyetlerine ilişkin güncel bilgilere ihtiyaç duyduğu bu günlerde UTİKAD'ın sunduğu hizmetin değerlendirilmesi, mevcut kaynaklarımızın etkin ve etkili kullanılmasında önemli rol oynayacağına inanıyoruz. Ayrıca dış ticaret firmalarının da söz konusu gelişmelerden haberdar olmaları, kendi lojistik operasyonlarını planlamalarında mutlaka olumlu olacaktır.
Şunu da belirtmem gerekir ki, sadece sektörümüz değil yaşadığımız dünya bir kriz ile karşı karşıya. Krizin temelinde insan hayatını tehdit eden bir salgın var. Bu sebeple tüm siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatımız bir dönüşüm geçirmek zorunda. Temel ihtiyaçlar, temiz su, sıhhi malzeme, ilaçlar, sosyal hayat gibi günlük hayatımızda varsaydığımız birçok unsurun kırılganlığı, bu salgın ile anlaşılıyor. Küreselleşmenin sunduğu faydalar, yine küreselleşmenin etkisi sayesinde ortaya çıkan ve lokal ölçekte kalması imkansız olguların tehdidi altına girebiliyor. Bir lojistikçi, mühendis, memur, işçi veya eğitimci olarak değil, bir insan ve hatta sadece bir canlı olarak sürdürülebilirliğin değerini tam da böyle günlerde daha net anlıyoruz. Bu sebeple öncelikle bu günlerin geride bırakılması için kamu idaresi ve özel sektör paydaşlarının iş birliği ve uyum içerisinde çalışması, sonrasında ise alınan dersler ile gerekli önlemlerin planlanması gerekmektedir.
Lojistik sektörünün bir temsilcisi olarak tüm paydaşlarımıza şunu söylemek isterim: Gerek ofislerimizde gerekse evlerimizde işlerimizin başındayız. Aksayan taşımacılık operasyonları en başta bizleri etkiliyor. Dış ticaret firmalarımız bizim işlerimizin ana kaynağı. Bu olağanüstü süreçte karşılıklı anlayışla, iş birliğiyle ve özveriyle süreçlerimizi yönetmemiz gerekmektedir. Havayolu firmalarından acentelere, karayolu firmalarından liman operatörlerine kadar dünya standartlarında sunulan lojistik hizmetlerindeki aksamaların giderilmesinde yine lojistik firmaları, yine taşıma işleri organizatörleri işlevsel yaklaşımları ile yol gösterici olacaktır. Dış ticaret firmalarının rota optimizasyonu ve mevcut kaynakların verimli kullanılması amacıyla dünyanın dört bir yanındaki acenteleri ile hizmet veren lojistik hizmet sağlayıcı firmalara güvenmeleri gerekmektedir.
Emre ELDENER
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı
Deniz Ticareti Dergisi - Nisan Sayısı